28 Mayıs 2021 Cuma

2021 Haziran Ayı İzlenenler

     

_________________________________

2021 HAZİRAN AYI ÖZETİ
_________________________________
      
   
       

    

      


   

_________________________________



Aşk, Büyü Vs.

Ülkemizde daha önce eşine sadece birkaç kez rastladığım bir konuyu gördüğüm için memnunum. Önce bundan başlayayım : konumuz 2 eski yakın arkadaş olan 2 kadının yaşadığı yakınlaşmanın yıllar sonra sirayet eden aşkını anlatmakta. Gay var diyerek kaçan izleyiciden sıyrıldıysak olumlu yanlarını belirltelim, zira olumsuz yanları da ziyadesiyle fazla. Olumlu yanların biri Selen Uçer, harika bir performans, istenilenden çok daha iyisini gerçekleştirmiş bizi aşka inandıran tek unsur. Diğer olumlu durum ise kamera ve yönetmenlik. Huzur dolu ve istemsiz bir sukünet getiriyor kamera açıları. Adanın tüm imkanları çok iyi kullanılmış. Olumsuz yanlardan biri maalesef senaryo. Ümit Ünal harika bir senaryo yazarı bunda hemfikiriz, ancak çok daha özenli olması gereken bir metinde çok falso var. İnandırıcılık maalesef azalıyor bu metinlerde. 2 kadın aşkı çok daha yavaş çok daha "işlenik" bir tablo gibi olmalı. Kavgaya, tartışmaya, rutin 2 aşık muhabbetine yem edilmemeli. Bana göre tabii. Fikir orijinal, uygunalış da çok başarılı olsa tadından yenmez bir film olacakken yine de nahifliği nedeniyle güzel bir film çıkmış. Nicesi daha da güzel duygulara. İçtenliğe, anti-nobranlığa. 




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Trainswreck

Bu film niye bu kadar uzun. Ne anlatıyor bakalım. Kadın sinir bozucu bir bencil, erkek ise mükemmeli oynuyor. Karakteri tanımamız yarım saat kadının kendisinin farkına varması 1 saat ve adama yaptığı şerefsizlikleri çözmesi yarım saat. Burada kadının kendisinin farkına varması konusunu çıkardığımızda filmden bir şey kaybetmeyiz. Başı ve sonu güzel olan (esprilerin de dozu çok yüksek) bir filmi hikaye de anlatalım diyerek baltalamış Judd Apatow. Apatow'un hikayeleri genelde izlettirir ancak filmin yarısını saymazsak beni baydı. Oyunculuklar da eh işte kıvamındaydı. Yani görülecek tek şey anti-romantizm şakaları. Onun için de izlenir mi siz karar verin. Boş vakitte gideri var.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Death of a Virgin and the Sin of Not Living

4 Ergenin bakirliklerine son verme hikayesini anlatan filmde, Lübnan hayatından kesitler veriyor. Muhafazakarlık, gençlik problemleri ve hayat ile ilgili bir çok noktaya değiniyor. İçsel monologlarla ilerleyen bazı sahneler ise vurucu. Bir çok karakterin monologlarını dinliyoruz kimi zaman ve bu hikayeler gerçekten ilginç ve gerçek. Bu haliyle bile ne için yaşıyoruz sorusunu sordurtmaya yetti ki bir film size bir soru sorduruyorsa başarılıdır. Filmin en büyük sorunu, ergenlerin yaş olarak doğru seçilmemiş olması. 30 yaşından büyük kişilerin ergenleri oynaması filmin havasını aşağı çekiyor sanki.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Wheel Of Fortune and Fantasy

Çarkıfelek misali savrulan hayatlarımızın kime denk geleceğini bilmeden yaşamak, bulduğumuza aşık olmak, bazen özlemek. Bu duyguları içeren 3 ayrı film, feleğin çemberinden geçmesi misali duru bir anlatımla genellikle monolog üzerine gidilmiş sahnelerle gayet temiz bir anlatım yakalamışlar. İlk hikaye elde edilmezliğin çekiciliği, ikinci hikaye cinsel dürtülerin rüzgarın ters estiği zamanlarda yüze çarpmasını, son hikaye ise yalnızlığımızı bize hatırlatıyor. Başarılı müzik seçimleri ile de unutulmaz bir film deneyimi yaşatıyor. Ben beğendim. Denk gelirseniz izlemenizi tavsiye ederim. 




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤













___________________________________________

Dizi Günlüğü
___________________________________________




Metot

Birkaç sene önce Ankara Devlet Tiyatrosundan izlediğim ve oldukça beğendiğim tiyatro oyununu Gain'de görünce hem Gain'in premium paketiyle tanışmış olduk hem de dizi haline getirilmiş bir oyunun nasıl olabileceğini gördük. Konu zaten iş dünyası ve hırslar ile ilgili olduğu için ilgi çekici özellikle beyaz yakalı diye nitelendirilen kişilerin hoşuna gidecektir. 2 oyuncu güzel bir performans vermişken 2 oyuncu çok etkileyemedi. 4 bölüm biraz uzun olsa da ben heyecanı diri tuttuklarını ve güzel bir iş çıkardıklarını düşünüyorum. Umarım izleyeni bol olur ve benzer işler görmeye devam ederiz.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Anna Karenina

Antalya 11.Tiyatro Festivali kapsamında izleme fırsatı bulduğum Anna Karenina, epik bir hikaye sunuyor. Güzel yanlarına geçmeden önce eksikliklere değineyim. İyi niyetle çalışılmış, pandemi döneminde tiyatrosuz bırakmamak için uğraşılmış. Öncelikle tebrikler emeği geçenlere. Ancak diyanetin bütçeleri her sene artarken Kültür Bakanlığına aktarılan paraların (sanırım ve umarım) yetmemesi nedeniyle şehrin göbeğinde açık havada temsil açılması oyunun seyir zevkini olabildiğince aşağı çekmiş. Ses teknisyenleri muhtemelen farkındadır durumun ancak hoş değil. Üstelik herkes tiyatroya susamışken, seyirciyi cezalandırmak gibi olmuş. Oyunu temsile koyanlara da yazık. Oyuncuların rolün ağırlığını kaldıramadığını düşünüyorum. Anna Karenina sahneye çıktığında parmakla gösterilebilmeli, ancak normal bir metin oynuyormuş havası vardı. İyi gördüğüm durum ise, müzik kullanımı ve sahne kullanımıydı. Bir kaç sahnede zekice hazırlanmış dramalar vardı. Danslar ve ritim hoşuma gitti. Denk gelirseniz atmosferi iyi bir ortamda izlenebilir bir seviyedeydi kısacası.



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


OCAK-ARALIK İZLENEN FİLM ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI





2021 OCAK - ARALIK İZLENEN 
FİLMLER & DİZİLER & SAHNE SANATLARI








15 Mayıs 2021 Cumartesi

2021 Mayıs Ayı Okuduklarım

    


_____________________________________________

2021 MAYIS AYI ÖZETİ
_____________________________________________


      
   

      

_____________________________________________



Uzun Irmak Boyunca - Hande Gündüz

2015 yılında Haldun Taner Öykü ödülünü alan kitap 12 öykü içeriyor. Hikayelerin tamamı metaforlar üzerinden ilerliyor. Bu durum öykülerin akmasını zorlaştırsa da duygu yoğunluğu nedeniyle hoşuma gitti bir çok öykü. Özellikle yalnızlık üzerine yazılmış çok iyi cümleler var. Karamsar yapılı öyküleri sevenler deneyebilir.

"Bence gerçekleşme yoktur, diyor Rilke, ama uzun süren, bütün bir ömür boyu devam eden dilekler vardır, öyle ki insan onların gerçekleşmesini beklemez zaten"

"Bu yağmurlu kış akşamında iyimserliği gerektirecek bir şey olmamasına rağmen, yollarda koşar adım yürüyor, sanki böyle gösterebilir hafta boyunca üstüne çöken ağırlığın gerçek olmadığını."




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Kum Tefrikaları - Ömür İklim Demir

Muhtelif Evhamlar Kitabı ile gerçekten çok değerli bir yazarın geleceğini anlamıştık. İkinci kitabında kendisine meydan okumuş yazar. Bir kitabı bulunan bir öykü yazarı için güzel bir meydan okuma bu. Geçmiş ve günümüzü harmanlayan, katmanlı bir hikaye kurgusu içerisinde eski kelimeleri de hikayenin içine yedirerek hem heyecanı hem de bilgi aktarımını sağlamayı başarmış. Çok çalışılmış bir roman olduğu her halinden belli. Kelime kullanımı ve metinlerin akıcılığı çok başarılı. Ben başlangıçtan itibaren biraz daha distopik bir hikaye beklerdim ama günümüzdeki akış biraz durağanlaştı sanki. 1. Dünya Savaşı'nı anlatan kısımlar ise çok çekici. Başlangıçtaki beklentilerin yavaşça düşmesini ise finalde çok güzel toparlıyor ve etkileyici bir son ile okuyuculara reverans ediyor. Okuyun mutlaka. 

"Göklerden bir damla limonlu deterjan iniyordu sonra dağ gibi bulaşıkların üstüne. Bir anlığına da olsa, her şeyin kolay olduğuna inandırıyordu herkesi. Tecavüze uğrayan çocukların gözleri yere bakıyordu o sırada, ölenlerinkiyse havaya..." 

"Yaşlanıyor olmanın en iyi yanı da buydu sanırım. Daha evveline bakmaksızın, beceremediği her şeyi, yaşlılık parantezine alıp gururla kabullenebiliyordu insan."

"Yalnızlık ve yaşılık aynı şey olabilir mi, diye düşündüm. İkisinin de sayılarla alakası yoktui şişeyi kafama diktim, ikisi de ölüme yakındı, ikisi de gözlerden ırak..."




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Hoca, Amca, Baba, Ben - Murat Uyurkulak

Murat Uyurkulak edebiyatımızın John Fante'si bana göre. Kitabı okurken sağında solunda şarap izleri kalmış. Bu kitabı yorumlamaya aslında yeterli bir sebep. Travmalarla dolu hayatımızda alkol, bitiklik ve umut dolu hikayeler çıkarmaya bayılıyoruz. Hoca, Amca, Baba, Ben ise erkeklik düzleminde ilerleyen tekdüze karakterlerin hayatta tutunabilme öykülerini hem mizahi hem de gerçekçi biçimde yer alıyor. Kitap için iki eleştirim var. Birincisi ana fikri oluşturan eksenden yani 4 bölüme ayrılmış kitabın ilk bölümünün tamamen tüm kitabı kapsaması gerekliliği (burada farklı disiplinler biraz yormuş.) İkincisi ise dergilerden toplanan metinlerin toplanmış halini direkt kitaplaştırma olayını sevmeyişim. Dergiden zaten okuduğumuz hikayelerin üzerine 4-5 ayrı bölüm görmek güzel olurdu. Böyle bir durum ticari bir hamle gibi geliyor ve okuyanları üzüyor bana göre. Yine okuduk ama memnun değilim bu durumdan.

"Trakya'da ve Ege'de en çok Tuborg içilir... Zaten Trakalılarla Egeliler ne içiyorsa ondan içeceksin. İçkinin en iyisini onlar bilir...
Siyasal İslamcılar iktidara geldiğinden beri babam bölgeci olup çıkmıştı.  Kafayı iyice bulduğunda, Trakya ve Ege'nin Yunanistan'la birleşmesi gerektiğini söyleyecek kadar ileri götürür olmuştu işi. 
Hem bedavadan Avrupa Birliği üyesi olurduk, fena mıydı?"




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤










➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤










➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





______________________________________






______________________________________

BONUS






➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

DERGİ DAĞILIMI


➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


YAYINEVİ DAĞILIMI




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


2021 OCAK - 2021 ARALIK
OKUNAN KİTAPLAR & DERGİLER




5 Mayıs 2021 Çarşamba

2021 Mayıs Ayı İzlenenler

    

_________________________________

2021 MAYIS AYI ÖZETİ
_________________________________
      
   
       

      

      

      

      




_________________________________




The People Upstairs

Tek mekan filmleri seviyorum. Üstelik diyaloglar da akıcıysa, karakterleri özümseme adına iyi bir anlatım yöntemi gibi geliyor. Filmde ilişkilerinde sorun olduğunu anladığımız bir çiftin, komşularının ziyareti sonrasında beklenmedik bir durumun içinde kalmalarını izliyoruz. Mizah anlamında çatışma olarak ilişkiyi odağı aldığı için benzer duyguları yaşamamız kolay oluyor. Julio karakterinin gerçekçi bakış açısı dinamiği absürd komediden çekip çok güzel bir rotaya oturtmuş. Bir çok sahnesinde kahkahalarla izledim. Güzel bir bağlama ile finali de gerçekleştirmişler ancak bir trick bekliyordum yine de. Böyle filmlerden alışık olduğumuz üzere.



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Ten Inch Hero

90'ların samimi gençlik dizilerinden bir bölümmüş gibi hissettiren film Ten Inch Hero. İsmiyle müsemma değil maalesef, ana konuyu oluşturan bir çocuğun hikayeyi sürüklemesini bekliyorsunuz fakat geri planda o kadar çok olay dönüyor ki bir dizi bölümü izliyorsunuz gibi hissediyorsunuz. İlişkiler ve anlatım biçimi yine sanki karakterleri uzun süredir izliyormuşuz gibi anlatılıyor. Klişe aşk hikayeleri de çoğunlukta. İyi bir haftasonu filmi olabilir belki ama daha fazlası değil ne yazık ki.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



A Taste of Cherry

Criterion Collection'a dahil olan filmde ölmek isteyen bir adamın bir kaç evrede ölümü sorgularcasına gelişen diyaloglarına ve ölüm üzerine yürütülen konuşmalara şahit oluyoruz. Genç bir asker, dini vazifelerini yerine getiren bir yetişkin ve ikinci yarıda ise geçkin bir adamın, baş karakterimizle olan çatışmalarını kısım kısım izlemekteyiz. Yaşamın aşamalarını anlatan bu kesitlerde bir çok çıkarım elde edebiliyoruz. Filmin en önemli kısmı olan finalinde ise çok çarpıcı bir son görmekteyiz. Üstelik final sonrası çıkan bonus görüntülerde de ölüm ve umut üzerine yönetmenin anlatmak istediği konulara kafa yorabiliyoruz. Çok durağan olmasına rağmen merakla izlenebilen bir film görüntüsünde.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Riders of Justice

Kuzeyin soğuk mizahı, Mads Mikkelsen'in oyunculuğu ve tutarlı bir senaryo bir araya gelince tadından yenmiyor gerçekten. Bir intikam öyküsünü, bu kadar tatlı karakterler ile birlikte komediyi de mükemmel harmanlayarak çok iyi bir aksiyon-mizahı elde etmişler. Net biçimde 2020 senesinin en iyi 5 filminden biri bana göre. Hem öykü anlatımı, hem karakterlerin alt metinleri, birbirlerine bağlanmaları ve verdiği hissiyat çok güzeldi. Üstelik bazı anlatımlar oldukça da sertti. Mizahın yanında bu denli sert bir anlatım da gayet güzel duruyor. Şiddetle tavsiyemdir. 




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Vanilla Sky

İspanyol versiyonunun karanlık tarafını, gizemli senaryosunu alıp bir romantik komediye dönüştürme çabası oluşmuş yok yere. Finaldeki ters köşeye kadar filmin ne anlatmak istediği ve bunu nasıl yaptığı arasındaki fark aslında kötü bir çevrimin tanımını yapıyor. Film için ayrılan bütçe, oyuncu kadrosu, yapılan prodüksiyon gerekli miydi bilemiyorum. Zaten masrafını fazlasıyla çıkarmıştır ancak sinema tarihinde bana göre kötü bir remake olarak kalacak. Belki de tek iyi yanı, Penelope Cruz'un performansıydı. Tom Cruise'un bile iyi niyetli performansı yeterli kalmamış.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


There is No Evil

4 ayrı hikaye, bir konuya bağlı olarak bağımsız biçimde ilerliyor. Rejim ve idam karşıtlığı kokan hikayelerin tümünün ana fikri aynı. Ülkedeki hayatları etkileyen meselenin aslında aynı yere çıkması ve bunu da gayet sakince anlatılması etkileyici. 4 konunun bir yerde daha fazla bağlanması aslında hikayeleri de birbirine bağlardı ancak bu haliyle de mesajını veriyor. İran sineması zaten mesaj verme de başarılı. Hikaye anlatımında başarılı. Bir de üstüne görüntü yönetimi başarılı olunca, durağan olmasına rağmen keyifli bir izleme şansı veriyor.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



The Raid

Vahşet sahnelerinden rahatsız olmadığımda vicdan sorgusu yapıyorum sürekli. Cidden bir çok şeye bu kadar duyarlılık gösterirken filmlerdeki vahşetten neden kaçınmak istemiyoruz? Bunun psikolojide bir yeri olmalı. Neyse, filme geçelim. Film aşırı kanlı ve sürekli "oouvv" nidalarıyla izlenen bir vigilante filmi. Bir binaya baskına giden polislerin köşeye sıkışmalarını konu alıyor. İlk yarıdaki kaos ve "neler oluyor öyle" şaşkınlığı ikinci yarıda biraz sıkılmaya ve tek tek gelen düşman sıradanlığına dönüşüyor. Aksiyon filmlerini sevenler zaten çoktan izlemiştir ama ben sevmediğim için bu zamana bıraktım. Ama yalan yok, 2.filmi de bir ara izleyesim geldi. Şiddet karşıtı olsak da kurmaca şiddet izlemek maalesef çok keyifli.  




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Suzanna Andler

Neydi şimdi bu? Tiyatro oyunundan çevrilmiş bir metin sırf Marguerite Duras için yapılmış, yani çekmek için çekilmiş bir film. Tiyatro olarak başarılı olabilir çünkü metin etkili. Ancak çekim açıları, kamera hareketleri, hikaye anlatımı o kadar kötü ki, filmi bitirmek için mesai harcamanız gerekiyor. Belki de seçki boyunca izlediğim en kötü filmdi. 




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Suçlular

Özellikle ortadoğu ülkelerinde konusuna sıkça rastladığımız 2 aşığın kendi evleri dışında görüşebilme sorununa değinmiş Karaaslan. Öncelikle çok iyi bir yönetmenin geldiğini muştuluyor. Önceki filminde de ses getirmiş hatta intihal iddiasıyla konuyu birebir kopyalayan başka bir filme dava açmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Yani bu konuda hakkı olsa da bu filmdeki konuyu da İran kısa filmlerinde bir çok filmde gördüm. Neyse intihal değil en azından. Film süresi dahilinde, yapmak istediklerini gerçekleştiriyor ve güzel oyunculuklarla gayet yeterli bir film çıkarıyor. Film sonunda da soru sordurtmayı başarıyor.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Oglago

7 dklık kısa belgeselde sesler ve müzikler çok iyi kullanılmış. Türkiye'de olmayan bir spor dalını tek başına gerçekleştirmeye çalışan yalnız bir adamın öyküsü. Ancak sürenin oldukça kısa olması bir öyküden öte bir kesit gibi bırakmış. Bu kesitten bile, hayattaki amaçlarımı sorgulamaya yetti. Görüntüler hoştu, teknik olarak bir bilgim yok fakat görüntü birleşimleri, kurgu çok daha iyi olabilirmiş.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Cengiz

Nasıl sıkıldıysak artık şu siyasetten, bırakın konusunu, malum topluluğun etkilediği kesimlerden ufak görüntüler görmek bile bunaltıyor. Kör göze parmak sokar gibi bir anlatım olmuş. Ülke gerçeğini biliyoruz, yenilik lazım. Özellikle kısa bir film yapıyorsanız.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Mosaic

Daha geniş bir bütçe ile daha fazla kişiyle çok daha güzel işlerin çıkabileceğinin öncüsü olmuş bu film ancak bu haliyle kaliteli bir ödev filmi statüsünde. Yapımı zahmetli illustrasyonların, acımasız bir eleştiriymiş gibi gözüküyor ancak dünya standartlarına çıkabileceğimizi düşünüyorum. Gencecik bu insanların, önleri açık, zihinleri aydın olsun.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Akıntı

Rakiplerine nazaran daha profesyonel oyuncu kadrosuyla dikkat çeken Akıntı filminin hiç bir noktası beni içine çekemedi. Konuyu anlamadım. Neye gönderme yaptığını bilemedim. Sıkıldım. Sırf bitirmek için bitirdim. Benimle alakalı bir sorun olabilir diye düşünüyorum ancak ben izleyiciyim ben anlamıyorsam film bana göre bir şey anlam ifade etmiyor demektir.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Çamaşır Suyu

Apartman temizliği ile uğraşan bir kadının hayatına uzanıyoruz. Sorun belli, çözümsüzlük belli ve finale uzanan sahneler ile birlikte final sahnesi gayet güzeldi. Vuruculuk açısından çok daha başarılı örnekleri olsa da ben gayet tutarlı buldum. Hatta İKSV 2021-Mayıs kısa filmleri arasından en çok beğendiğim filmlerden biri oldu. Özellikle kat otomatlarının bir yanıp sönmesi sinir bozuculuğunun artırılması ve son dokunuşun buna mum dikmesi çok güzeldi.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Susam

Apaesi sinir 









___________________________________________

Dizi Günlüğü
___________________________________________



Yeşilçam

Dönem seyirliği çekmek zordur. Bunun farkında olarak yoruma başlayayım. Fikir olarak çok malzemeye imkan verecek ve güzel bir çıkış noktasıyla yazılmış dizi, dönemin samimiyetine dayanarak işe koyulmuş. Maddi imkanlar ve oyunculuklar yeterli. Dönemin samimiyeti bir nebze geçiyor. Ancak dönemdeki durumu dönem tarzıyla anlatmaktan öte, çağımızda modernize olmuş anlatımlar daha ön plana çıkıyor. İzlerken sürekli bu sahne daha modern çekilemez miydi diye düşünmekten kendimi alamadım. Prodüksiyon karton evler gibi duruyor zira. Cesur bir işe atılıyorsanız cesaretiniz tam olması gerekiyor. Yeşilçamda porno sektörünü anlatırken kem küm etmeyeceksin. Samimiyeti kazanmak uğruna estetikten imtina etmeyeceksin. Eğer dönemdeki görünmeyen yanları çekiyorsan gerçekten görünmeyen kısımlara odaklanacaksın. Yine de bu denli bir işe girişildiği için memnunum.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


OCAK-ARALIK İZLENEN FİLM ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI





2021 OCAK - ARALIK İZLENEN 
FİLMLER & DİZİLER & SAHNE SANATLARI