26 Mart 2023 Pazar

2023 Mart-Nisan Ayı Okuduklarım

            

_____________________________________________

2023 Mart-Nisan AYI ÖZETİ
_____________________________________________
                

   


_____________________________________________




Seni Yoran Her Şeyi Bırak - Kolektif 

Destek yayınlarının kitaplarına çok meyilli bir insan değilim, ancak konu itibari ile bilgimi genişletmek için başvurduğum bir kitaptı. Duygusal Manipülasyon ile ilgili neler yapılabileceğini anlatan kitap, bilgilerin arasına Türk dizisinin ortalama bir bölümünde geçen, Manipülatif Zengin bir adam ile bu adamın ağına kapılan duygusal olarak sömürülen bir kadını ele alıyor. İlişki açısından ele alıp anlatılması güzel fakat yazılan diyalogların sığlığı maalesef buhranlar geçirtiyor. Bir kaç güzel cümle alabildim kitabın içerisinden. Kolektif yazılması tepkilerin önüne geçmek için sanırım. Bu arada belirtmeliyim ki psikologlar sağ olsun, sevilmeyi öğreteceğiz diye seven insan bırakmadılar. Herkes sevilmenin peşinde koşsun diye bağırıp duruyorlar. Daha keskin bir çizgi elde etmeleri gerekiyor bence insan sağlığı açısından.

"Aslında yapmak istemedim ama sonra bunun yapmamın daha iyi olacağını düşündüm" dediğiniz tek bir an bile varsa, orada manipüle edilmişsinizdir.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Meczup - Halil Cibran

Halil Cibran'ın bazı kavramlar üzerine kısa kısa notlar aldığı bir kitap Meczup. Genel itibari ile karamasar bir yapıda, bir anlam arayışında ilerliyor. Kutsal kent, çarmıhtaki adam gibi düşünceler içeren öyküleri ilahi güç arayışı ve anlamlandırma üzerine aslında kitabın tümünde yer alan durumu özetliyor. Bana fazlasıyla ortadoğulu geldi kitap. Bu kadar acının içerisinde bu kadar değişken olmasına rağmen hala asırlar öncesindeki din, ilah, tanrı yöntemleri arayan bir toplumdan bu denli bir özet çıkması şaşırtmadı. Halil Cibran'ı özel kılabilecek bir şey bulamadım. Diğer kitaplarında belki anlarım.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤







➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤







➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤







➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


BONUS






➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤









➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


DERGİ DAĞILIMI



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

YAYINEVİ DAĞILIMI





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


2023 OCAK - 2023 ARALIK
OKUNAN KİTAPLAR & DERGİLER














16 Mart 2023 Perşembe

2023 Mart-Nisan Ayı İzlenenler

          

 _________________________________

2023 MART-NİSAN AYI ÖZETİ
_________________________________
    
  
         
      

      

      



   _________________________________
 

 

Hit the Road

Hit the Road henüz ilk dakikasından yakalıyor seyirciyi. Bizi oldukça renkli bir ailenin arabasına alıyor ve yolculuk boyunca büyük bir dramın hiç kötü hissettirmeden nasıl güzel işlendiğine tanık ettiriyor. Hikaye anlatımı, sinema için en önemli unsur. Panah Panahi, bir hikayenin nasıl anlatılacağını ustaca göstermiş. Ortada bir dram var. Bunu repliklerle anlatma kolaylığına kaçmadan kara-mizah ile müthiş şekilde ortaya koyuyor. Çocuk karakter muazzam, uzun sekanslarda hiç aksamadan aşırı tatlı bir beklenti yaratıyor. Schubert'in notaları ile eşsiz bir noktaya çıkan film, hem sinematografi anlamında doyurucu bir tatmin yaşatıyor, hem de dramatik bir yolculuğu eğlenceli hale dönüştürmeye çalışan ebeveynlerin telaşına ortak ediyor. Köpek metaforu, rüzgar anlatımı, İran rejimi'nin baskısını da hissettiriyor. Asla tek bir söz söylemeden mükemmel şekilde ifade edebiliyor İran sineması bu konuda.



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Zuhal

Derdini sade biçimde anlatıp bir de üzerine kasmayan metaforlar ekleyen filmleri seviyorum. Zuhal'de, olağan şekilde hayatına devam eden bir avukatın, evinde kedi sesi duyması ve bu sesin kaynağını aramasına dair macerasını izliyoruz. Fikir olarak anlatılmak istenenin içsel sıkıntıların dışa vurumu ve anlam arayışı olarak cereyan eden bir akışın olduğunu anlayabiliyoruz. Ancak sadece bununla kalınmış. Ben katmanlı biçimde kara-mizahın etkisinin olacağı alt metinlerde kadın ve yalnızlığın vurgulanmasını beklerdim. Bir kaç sekans hariç ana unsuru güçlü biçimde destekleyen öğeye rastlamadım. Olayın mizahi yönünde benim bile aklıma birkaç farklı unsur geldi. Apartman sakinleriyle olan çatışma büyütülebilir, buradan trajikomik metinler çıkarılabilirdi. Bu haliyle farklı bir deneyimin çok da müthiş olmayan bir sunumunu izliyoruz hissi uyandırdı. Sonraki işler için umut verici ancak bu haliyle "meehh" diyebileceğimiz bir iş olmuş.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Leila's Brothers

Leyla'nın Kardeşleri filmi, Türk seyirciyi çok kolay yakalayabilecek yapıya sahip. Ataerkil bir toplumda 5 erkek kardeşiyle birlikte ailesinin güdümünde yaşayan Leyla'nın hikayesini izliyoruz filmde. Baba'nın kendi çıkarları üzerine bütün bir aileyi düşünmeden uçuruma sürüklemesi, sırf aile bağları yüzünden bir ailenin bataklıkta dolaşması filmin çatışma alanlarını oluşturuyor. Ancak şöyle bir bakışı var filmin. Bir kişinin hayatı boyunca kazandıklarını ne için harcayacağı konusunda da sinirlenebileceğimiz karaktere biraz alan açıyor. Böylece çatışma bir açmaza giriyor ve hoş geldin İran Sineması diyoruz. Leyla'nın mücadelesi aslında ortadoğu ülkelerinin yaşadığı en büyük sorunlardan biri. Çalışan ve kazanan kişilerin söz hakkının sonsuza eşdeğer görülmesi sorunu, asıl emekçilerin ve aileyi oluşturan kişilerin yok sayılması problemi, bize sorular sordurtan ana ekseni oluşturuyor. Filmin süresi fazlasıyla uzun, ancak dinamikleri iyi çalışıyor ve çok yormadan finale götürüyor. Daha sade bir şekilde bu finalin etkisini daha da betimleyecek şekilde bir sunum izlesek belki de hafızalardan çıkmayacak bir başyapıt izleyebilirdik. Eksiklerine rağmen yine de izlenmesi gereken filmlerden.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Cici

Bir köy yaşamında travmatik bir olay yaşayan bir ailenin, bu olay sonrasında ayrıldığı ve kesiştiği noktaların hayatlarını nasıl etkilediğini gösteriyor film. Cici'yi, iyi yazılmamış karakterlerin, ortalama bir senaryonun iyi çekilmiş ve çok iyi birleştirilmiş hali olarak yorumluyorum. Sözlerin gücünü kullanmadan çekilen sahneler muazzam. Zaten yaratıcısının tiyatro kökenli oluşu bunda etkili. Diyaloglar da gayet yerinde. Dramanın içerisinde yer alan komediyi de her işinde süper yansıtıyor Berkun Oya. Oyunculuklar, kurgu ve filmin temeli gayet düzgün ve etkileyici. Fakat filmde kelimelere dökemediğim bir eksik var. Travmatik durumu her iki anlamda incelemesi (doğru bulma, önemsememe), burjuva eleştirisi, mutluluğun nerede olduğu konularında topu sürekli taca atıyor. En azından bir çıkış noktası verse bu konuda yorumu da yapabiliriz ancak film sonunda mutsuz ailelerin mutlu olma çabasını izlediğimi düşünerek mutsuz oluyorum. Bu film daha fazlasını vaad etmeliydi sanki. Yine de verilen puanlara baktığımda underrated kaldığını da düşünüyorum.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Özür Dilerim

Her biri birbirinin kopyası olan filmler serisinin son halkası Özür Dilerim, bir bayram günü arkada ses gelsin diye açılacak bir filmden ötesine geçemiyor. Yol muhabbeti, 2 salak kafadar, aşık olunan güzel kız, yolda başlarına gelen anlamsız olaylar, kızın karikatürize olmuş babası, mutlu son. Matematik belli, böyle böyle vasat yüzlerce film çıkar ve yine boş zamanlarda ses olsun diye izleriz. 




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Selam Selam

Deniz Göktaş, enerjisiz biçimde yürüttüğü ve bu mıymıntı halden yararlandığı son gösterisi Selam Selam ile, aile, mezhep, ırk ve insanların gündelik yaşamına dair küçük detaylar ile büyük bir gülmece yaratıyor. Agresif olarak nitelendirebileceğimiz bir kaç espri seti var. Bunların daha fazla olduğunu fakat halka açık bir platformdan hepsini veremeyeceğini düşünüyorum. Genel itibari ile insanların salaklıkları üzerinden giden komedi gösterisi siyaset çerçevesinde ilerliyor. Temeline oturtmasa da, anlattığı her olayın ardından siyasete bağlaması da ülkemiz gündemine dair dokundurmalar sağlayarak gösterinin içerisine daha fazla girmemizi kolaylaştırıyor. Akıcı ve hızlı şekilde geçiş yapması "punchline"ları kaçmasına engel olmuyor ilginç biçimde. Ancak Deniz Göktaş'ı daha önce izlememiş veya benzer gösterilere aşina olmayanlar için bu gösteri başlangıç olmaz kanaatimce. Değindiği noktalar hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor bir nebze.





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





Var Bunlar
(1.Sezon)

Son birkaç senedir, olağan bir karakterin etrafında gelişen durumlar hakkında tespit komedisi komedyenler tarafından sıkça dizileştirilmeye başlandı. Örneklerini Doğu, Bartu Ben, Bonkis, Gibi dizilerinde gördüğümüz bu formül aslında ülke komedisini dipten çıkaracak bir metod. Var Bunlar'da ise tesadüflerin, şaşırtıcı sonların nispeten bulunduğu yine skeçvari bir tespit üzerine gidilmiş metinler üzerinden ilerleyen bir yapı görüyoruz. Artıları, iyi yazılmış karakterler, karakterlerin zaaflarının tüm bölümlerde benzer olması, oyunculukların katkısı. Eksisi ise Samet karakterinin kimi zaman tekdüze haline gelmesi, kimi yerlerde fikir güzel olsa da işlenişin zorlama olması.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Göçmen - Kukla

Yetişkinler için kukla gösterisi olan Göçmen'de yerinden edilmiş insanların yeni umutlarla çıktığı çetrefilli yolculuğu ve hüznü anlatıyor. Gösterinin başında süreyi kontrol edebilme adına fazla tekrara düşecek mi diye bakarken, ortasından itibaren finale doğru yükselerek giden bir hikaye anlatımı vardı. Işık kullanımı, basit nesnelerle çıkarılan anlatım güçlendirici yan unsurlar, hikaye anlatımı ve müziklerin seçimi doyurucuydu. Üzerine konulup bir kaç yan karakter daha eklenebilirse standartların üstünde bir iş çıkabileceğini söyleyebilirim. Ancak ne yazık ki küçük salon tüm oyunlarda dolu iken, kukla gösterilerinde nedense boş kalmakta. Umarım seyirci bir şekilde fark eder de yeni oyunların çıkması için ön ayak olur talepler. 



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Kıllı Maymun - Tiyatro

Oyun, kendini arayan bir kişinin sınıflaşan bir dünyadaki savaşını ele alıyor. Hayatta bir yer edinebilmek için şansın, doğduğu ya da bulunduğu yerin etkisinin ne denli büyük olduğunu anlatıyor. Temsilde ana fikir yormadan veriliyor. Sanırım son 2 senedir Antalya sahnesindeki tiyatro anlamındaki en büyük prodüksiyon olabilir. Etkiyi verebilmek için kaçınılmamış kıyafetten, ses oyunlarından. Bu çok olumlu bir intiba bırakıyor. 2 saatlik süresine rağmen asla sıkıcılığa yer verilmemiş, uzayan diyaloglara da biraz "trick"ler katılarak seyirciyi yakalamayı başarmışlar. Bu açıdan yönetmenlik başarılı geldi. Beni tek rahatsız eden konu, oyuncuların seslerinin çok yükselmesi oldu. Zaten ana karakterin agresifliğini metin bize veriyor, iyi de yansıtılmış, rahatsız edici seslerle de (sürtünme efekti, çelik sesleri) desteklenmiş. Daha da üstüne çıkıp bir rabarba oluşturması birazcık fazla geldi. Sonuç olarak çok başarılı bir iş çıktığını düşünüyorum.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

OCAK-ARALIK İZLENEN FİLM ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI




2023 OCAK - ARALIK İZLENEN 
FİLMLER & DİZİLER & SAHNE SANATLARI