3 Şubat 2022 Perşembe

2022 Şubat Ayı İzlenenler

_________________________________

2022 ŞUBAT AYI ÖZETİ
_________________________________
      

      
      

      

      
   

_________________________________
      


Güneşe Yolculuk

Güneşe Yolculuk, Yeşim Ustaoğlu'nun ustaca kurguladığı bir film. Çok güçlü bir anlatımı var, karakter gelişimi, ayrımcılığa bakış açısı, vicdanen bir tarafta bulunmaması nedeniyle sert duruşu, filmin karakterini oluşturuyor. Gerçek görüntülerle kurmacanın iç içe geçmesi bir tarihe tanıklık etmemize neden oluyor. Köken-yaşantı sarmalındaki hayattaki amaçlar, zorluklar ekseninde bir de aşk hikayesi sunuyor. Çekildiği zamanın ruhuna uygun bir renk paletiyle de hep bir umudun bulunduğu bir karamsarlık içerisinde ilerliyor. Oyunculukların amatörlüğü hem pozitif hem negatif etkiliyor. Bazı vicdani durumlar uçlarda anlatılmış, biraz daha tarafsız bakılabilirmiş ama genel duruş olarak hikayeye bakış açısını beğendim.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Red Rocket

Sean Baker'ı, ilk olarak The Florida Project ile Antalya Altın Portakal'da canlı görme şansım oldu. Filme bayılmıştım. Samimiyeti, senaryosu, filmin renkleri ve akışı mutluluk verici bir iş gözüküyordu. Filmin konusunu görür görmez izlemek istedim ve yine aynı düşüncelerim devam etti. 3.sınıf komedi filmlerinden çıkma bir afişle çıkmış olmasına rağmen, filmin başından sonuna kadar keyifli bir seyirlik sunuyor. Kameranın açıları, kullanılan renkler, karakteri içselleştirebilmemiz için yazılan diyaloglar, uçarı tavırlar tam olarak Sean Baker tarzını yansıtıyor. Film ise; beş parasız, bisikleti ile gelip eski hayatında biraz soluklanmak isteyen bir porno aktörünün bir kaç haftasını  anlatıyor. İlişkilere bakış açısını beğendim. Özgürlük ruhu sanırım Baker'ın doğasında yer alıyor.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



İnsanlar İkiye Ayrılır

BluTv'nin 7Yüz dizisinin bir bölümü olarak düşünülen fakat genişletilerek film haline getirilen senaryo, borç-alacak çatışmasından beslenerek ilerliyor. Black Mirror tarzı bir anlatıma sahip olan film, ters köşe yapacağı durumlarda vurucu etki sağlayamıyor. Senaryo açıkları ve mantıksal hatalar fazlasıyla yer alıyor. Hatta açıkları kapatma yolları bile kötü kotarılmış, yamalı bir hikaye haline bürünüyor. Bunun dışında çekimler ve hikaye anlatımında pek bir sorun yok, temiz bir işçilik yer almış. Daha grift, şaşırtıcı bir senaryoya dönse şans verilebilir ancak keşke 7Yüz bölümü olarak daha kısa versiyonu kalsaymış dedirtti.



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Licorice Pizza

Ne kadar ümitliydim, ne çok şey bekledim bu filmden. Paul Thomas Anderson'un son işi fragman ve afişlerde çok afili duruyordu oysaki. 70'lerin havasını sonuna kadar hissettirecek, tatlı bir aşk öyküsü beklemiştik. Elde ettiğimiz bir ergenin gündüz düşleri oldu. Pastel renkler ve ritmi sürekli yüksek olan bir başlangıçtan sonra, bilinçli verilmiş boşluklu senaryo, büyülü bir gerçeklik hali filmin ritmine zarar veriyor ve ana metinden kopmanıza yol açıyor. Dönemi iyi yansıtması, müzikleri ise sorunsuz. Güzel başlayan bir iş kötü bitirilmiş.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



The Shapeshifting Detective

Bir otelde 3 kişi kalan ve bir cinayeti öngören tarot falcılarının yanına 4. olarak dedektif sıfatıyla sızıyoruz. Özel bir gücümüzün olduğunu ve insanların içine sızabildiğimizi öğrendiğimizde macera başlıyor. Olayları çözebilmek için sanıkları kullanarak, bir nevi dedikodu yaparak yeni alanlar açıyoruz. Olayların gidişatı ve çeşitlenmesi iyi sağlanmış. Ancak bu öğrenme meselesi, kişilerin görüşlerini değiştirmemesi can sıkıcı. "Bu bilgiyi nereden öğrendin?" sorusu ikna edici bir cevabının olmaması açıkları doğuruyor. 10 kişilik bir sanık listesinde, finale geldiğinizde aklınızda 2 veya 3 kişi kalıyor. Bu sayı çok az. Finalde şoke eden bir gelişme yaşanıyor mu evet yaşanıyor. Ama soruların tamamını alamamamız ve ucu çok açık kalması (ki senarist kapattığını düşünüyor metinler bu şekilde yönleniyor) eksileri oluşturuyor. Bunun harici atmosfer ve gerilim duygudurumları iyi verilmiş.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Bir Nefes Daha

İstanbul'un çukur semtlerinden diye tabir edilen bir lokasyonda, meşhur olmaya çalışan 2 rapçi arkadaşın tüm hayatlarını bu yolda adamalarını ve üzerine beş parasız olmalarına rağmen sevgili yapma heveslerini de sos edip uyuşturucuyla birlikte hayatlarını nasıl yediklerini izliyoruz. Güzel çekimler, iyi bir hikaye anlatımının yanı sıra çok kötü oyunculuk, inandırıcı olmayan bir birliktelik yer alınca ortalama bir film kalıyor elimizde. Kamu spotu gibi bir konu olunca ortada, daha sert bir anlatım, bunalımı dibine kadar hissettiren karanlık bir ortam bekliyor insan. Üstelik rap savaşlarının döndüğü ortamlar da buna müsaitken ilginç bir yerden bakmayı deniyor. Bence baktığı yerden iyi yapsa da işini yanlış yerden baktığını düşünüyorum.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Pandora'nın Kutusu

Yeşim Ustaoğlu iyi ki var! Aileye dair, sosyal baskılara dair yine müthiş bir yerden bakıyor olaylara ve usta bir oyunculuk yönetmenliği ile akıp giden bir film çıkıyor ortaya. Özellikle Anneanne rolündeki Tsila Chelton mükemmel bir oyunculuk sergiliyor. Birbirinden kopuk bir aileye ait 4 bireyin ayrı ayrı hayatlarından herhangi birisine empati yapabilmeniz çok mümkün. Kimin hangi hayatta yaşamak istediği konusunda bizi cevapsız bırakmıyor. Harika bir final ile de hafızalara kazınıyor.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Letters to Juliet

Amanda Seyfried herhangi bir filmde oynadığında, o filmi müzikal etkisine çevirme yeteneği var. Pastel bir hikayede peri masalı yaşar gibi takip ediyoruz filmde de kendisini. İtalya'nın egzotik doğasında, sevgilisinin ilgisizliğinden dertli bir hanımkızın romantik bir göreve çıkmasıyla birlikte hayatındaki değerleri sorgulamalarını izliyoruz. Rahat bir seyir keyfi sunan film, klişe bir finale doğru sürüklenirken yüzünüze de gülümsemeyi yerleştiriyor. Karikatürize edilmiş rol modellere rağmen keyifli bir izlence sunabiliyor.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Kürklü Merkür

Philip Ridley'in distopik hikayesindeki eser üstü miktarda delilik içeren oyunu Baküs Sahne aracılığı ile izleyenlere  aktarılıyor. Bağımsız bir tiyatro topluluğunun avantajlarını kullanarak, sertliğin dozajını artırma şansına sahip olması oyunu çok iyi yerlere taşıyor,  imkanların dezavantajlarından biri olan ses ve ışık oyunları ise oyuncuların müthiş şekilde üst seviyeye taşıdığı oyunun finalini bir tık aşağı çekiyor. Final öncesi patlama noktası ise mükemmeldi. Dar bir alanda, bu kadar hareketli, dinamizmi yakalamış, asla gerilimi düşürmeyen bir oyunun sağlanması takdire şayan gerçekten. Sansüre karşı, küfrün yerinde kullanımını savunan biri olarak oyunda geçen küfür sayısı, sertlik etkisini azaltıyordu sanki, biraz dengeli kullanılabilir. Emeği geçenlerin emeğine sağlık.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

OCAK-ARALIK İZLENEN FİLM ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI





2021 OCAK - ARALIK İZLENEN 
FİLMLER & DİZİLER & SAHNE SANATLARI







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder