21 Şubat 2015 Cumartesi

Dinimiz Bütün İktidar Türü - İtirazım Var





"Sen Aydınlatırsın Geceyi" gibi fantastik bir drama yaratıp Türk filmi kavramını üst düzeye taşıyan Onur Ünlü'nün başka bir muazzam yapıtıyla tanıştım. Adı "İtirazım Var"
Oyuncu Kadrosunu yine "Leyla ile Mecnun" üstüne kurgulayan Ünlü, bu sefer çok sağlam bir iktidar eleştirisi getirmiş. Üstelik beylik laflarla değil ince ince dokumuş filmini. 
Çoğu eleştirmen filmi entellektüel bir din bakış açısı yakalamış olarak değerlendirse de ben tamamen doğal bir din eleştirisi olarak görüyorum. Ülkenin geldiği hali mizahla o kadar güzel süslemiş ki, sonuna kadar "helal olsun", "çok doğru" nidalarıyla filmi izledik. 

Film tamamı ile iktidar eleştirisi. Hükümet değil, altını çizeyim, sadece iktidar eleştirisi. Ama bunun içinde "Caminin içinde ayakkabılarıyla girdiler, içki içtiler" den öte bir ses var. Karakterimiz Selman Bulut (Serkan Keskin) imam rolüyle caminin içerisinde küfür ediyor. Kendisini alevi, saz çalan bir boksör aynı zamanda günahkar bir kul olarak nitelendiriyor. 
Sırf bu dokundurma için bile izlenebilir.
Film hakkında anlatılacak çok söz var. Paylaşılacak çok metin ve kare var. Sırrı Süreyya Önder'in senaristliği, polislerin olaya yaklaşım biçimi, diyanet işlerinin tarzını, muhafazakar mahallenin dine bakış açısını ayrı ayrı konularda bile yazabiliriz. Bu film bir milat olabilir yönetmen açısından. 
Müziklere gelince, daha filmin başında ezan sesiyle birlikte yükselen müzik sesi, bugüne kadar öğretilen ezanda müzik dinlenmez, saygısızlık yapma tabusunu yıkıyor. Alt metinde ateist bir söylem var mı? filmi izleyince yorum yapabilirsiniz. Bana kalırsa din insanın vicdanıyla ilgili, sen ilahi dinlerken Allah'ı bulabiliyorken, Ezan okunurken müziğin açık olması neyi değiştirir? O zaman ezan neden nağmeli okunuyor? gibi sorular sordurtabilir. Her anı ezber bozan bir film bu. Ayrıca bazı sahnelerde yükselen müzikler filmi bütünleştiriyor.

"Adem vardır cismi semiz, abdest alır olmaz temiz" sözüyle başlayan tiradlar, ezber bozan sahneler ile birlikte İslam dinine, iktidara, yaşanan çatışmalara bir de apolitik gözle bakmayı isteyenler için çok güzel seçim olacaktır.

Film İslamcılar tarafından yasaklanmış olduğunu belirtir, daha çok yasağın daha güzel işler çıkarması dileğimle yazımı noktalıyorum. İyi ki varsın Onur Ünlü, ve iyi ki bu denli cesursun. Gezi olayları nedeniyle yayından kaldırılan Leyla ile Mecnun'un acısını daha güzel işlerle çıkarman gerektiğini,  bu yolda devam etmeni istiyoruz. İnan sayımız az değil.




Bonus replik : “İhtiyaçtan fazla mal haramdır, hırsızlıktır… Altın ve gümüş, yoksullar üzerinde hegemonya kurmak için kullanılıyor… İnfak edilmiyor… Mülkte şirk koşuluyor… Kırkta bir diye bir şey tutturulmuş gidiyor… Komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var… Peki sokaktaki açtan, yoksuldan haberiniz var mı? Bu dinin klasik fıkıh anlayışı, yeryüzünün sokaklarında aç gezen 1 milyar insan için ne diyor?

    O fıkıh, Ömer’i vuranların, Ebuzer’i çöle gömenlerin, Ali’yi hançerleyenlerin, Hüseyin’i susuz bırakanların, Medine’yi yağmalayarak 900 sahabe kadınına tecavüz edenlerin ve kabe’yi mancınıkla ateşe verenlerin fıkhıdır.
     O fıkıhtan bir şey çıkmaz. O, zenginlerin, kodamanların, cariye ve köle sahibi olma peşine düşmüşlerin fıkhıdır. Sultanların, harem ağalarının, zindandan İmam-ı Azam’ın kırbaçtan morarmış cesedini çıkaranların, kırkta bircilerin fıkhıdır… Ebuzer Ğıfari’nin dediği gibi ‘Geceyi aç geçirip de kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim.


Filmi izleyenlere Bonus Edit : "Faiz Haramdır" :)


Oyunculuk : 8
Seyir Zevki : 8,5
Merak Hissi : 8
Konu : 8
Müzik : 9
Imdb Puanı : 8,3
Genel : 8,4

11 Şubat 2015 Çarşamba

Yalnızlığına Çare Aramak - Stranger Than Paradise




Bir Jarmush filmi olan Stranger Than Paradise (Cennet Öte) 80'ler ruhunu anlatan bir hipster akım ürünü olarak göze çarpıyor.
Film Eva'nın Macaristan'dan Amerika'ya gelmesiyle başlıyor. Eva ülkesinde yaşamaktan sıkılmış, ne istediğini bilmediği halde yeni heyecanlar arayan bir genç profili çiziyor. Daha önce tanımadığı Wille'nin evinde kalmaya başlamasıyla da her iki karakterin yabancılaşma süreçlerini görüyoruz. 
Film tam anlamıyla bir ıssızlık filmi. Hayatta hiçbir amacı olmadan yaşayan Wille ve en yakın arkadaşının Eva'nın gelişine verdikleri tepkilerden yola çıkarak, bu yabancılaşma sürecini en ince sekanslarla birlikte şahit olma şansına erişiyoruz. Eva, sonuç olarak sıkılıyor ve evi terkediyor. Willie ise kendisine bile itiraf edemezken Eva'yı çok özlediğini düşünüyor ve arkadaşıyla birlikte onu ziyarete gitmek için yola çıkıyorlar.
Konu son derece basit ve hiçbir yere bağlanmıyor. Jarmush sevenler bilir, konu bir yere bağlanmadan da keyifli bir şekilde filmi noktalayabilirsiniz.
Nitekim Stranger Than Paradise da bu durum gerçekleşiyor ve sizi hiç boğmadan fikrini yerleştiriyor.
Benim filmi sevmemde ve tavsiye etmemdeki en büyük etken sekansların yalın ve sevimli olmasıydı. 
Hiçbir sahne gereksiz gelmedi ve karakterleri anlatabilmek için mümkün olduğunca sadeleştirilmişti. 
Bağırmadan derdini anlatan filmler kategorisine rahatlıkla girdi.
Tek başınıza veya arkadaşlarınızla izleyebileceğiniz ve bence izledikten sonrada hiçbir tartışmaya girişmeden izlediğinize memnun olacağınız bir film olacaktır.



Not : Siyah-beyaz çekilmiş olması filmin etkisini artıran bir unsur. Göle ziyarete gittiklerinde beyazdan başka birşey gözükmemesi, karakterlerin yalnızlıklarından kurtulmak istediklerinin bir kanıtı. Son sahne ise zaten herşeyi özetliyor. Ne oldu böyle şimdi? diyerek kalıyorsunuz.



Oyunculuk : 7
Seyir Zevki : 7,5
Merak Hissi : 8
Konu : 6
Müzik : 9,5
Imdb Puanı : 7,6
Genel : 7,6