Sosyal Mühendis Kafası: 2017 Temmuz Ayında Okuduklarım

4 Temmuz 2017 Salı

2017 Temmuz Ayında Okuduklarım

______________________________________________________________________________

2017 TEMMUZ AYI ÖZETİ

______________________________________________________________________________

Babaanemin Usturası - Esra Pekin

Kendini keserek hayattaki amacını anlayan, film meraklısı Ayaz ile, yaşamın güzelliklerini marketlerde bulan Ela'nın aşkının anlatıldığı, kimi zaman sürreal kimi zaman da acı eşikleriyle birlikte gerçekçi kurgusu ile tuhaf bir kitap. Sinemada karşılaşma durumları ile birlikte gözünüzde sinematik bir görüntü canlanıyor. Bu demektir ki betimleme gücü yerinde yazarın. Öykü fena değil, karakterler derine inmeye yakın. Esra Pekin okunabilir bir yazar. Takip edilmeli.

"Düşünmek yetmeyince, düşlemeyi tercih etmişti. Düşlenenler pek de masum değildi."

"Kim olduğunu ancak kim olmadığını anladığında bilebilirsin."

"Anımsamak seyrek de olsa hayatı kolaylaştırır, ekseriyetle zorlaştırır."

"Aza tamah eden çoğu bok bulurdu."

★★★★★★★ 7/10

 (Takip edilmeli)

*Sel Yayınları, 7.50 tl, 92 sf, 2013

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Sakın Oraya Gitme - Yekta Kopan

Öykülerin tamamı başlığa uygun ilerliyor. Tuhaf hikayeler var içinde. Distopik bir gizem seziliyor. Hepsi güzeldi, bir iki tanesi hariç sıkmadı. Yekta Kopan iyi bir hikaye anlatıcısı bana göre.

"Senin cümlelerinde özneyi değiştirmekten başka bir geçmişim yok."

"Alt tarafı gelecek, özlemlerimizden kuruludur, başka neden olacak..."

"Gözlerime bakıp gülümsemeye çalıştı. Başaramadı. Sustuk."

★★★★★★★★ 8/10

 (Tuhaf ve akıcı hikayeler)

Can Yayınları, 9.10 tl, 136 sf, 2016

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Evvelotel & Saklı - Ayfer Tunç

Öncelikle Saklı kitabını okudum. İlk kitabı olduğunu öğrendikten sonra öyküleri derinlemesine okumaya başlamıştım. Hikayeler belli bir yüzeyin üstünden kaymağını alır gibi, derine iniyor fakat okurken zorlanıyordum. Ancak Evvelotel'i de okuyunca çark tamamlandı. Yıllar sonra yazdığı kitap ile birlikte tamamlayıcı bir yapı geliştirmiş Ayfer Tunç. Evvelotel ile Saklı'daki her hikaye birbirleriyle birleşiyor. Saklı'da gizli kalan tüm hikayeler Evvelotel'de çözülüyor. Öyle cümleler geliyor ki bazı hikayelere, tatsız tutsuz öykülere resmen can geliyor, kan geliyor. Genel anlamda hikayeler sevgisizlik ve yabancılaşma içeriyor. Bazıları gerçekten ağır biçimde buhranlara sahip. Pembe hikayeleri sevenlere değil yani. Değişik tarzlar denemesi de takdire şayan.
Çok başarılı bir yazar Ayfer Tunç, bu kitapta da hikayeleri müthiş biçimde bağlayarak sürekliliği sağlamış. Eğer elinize geçerse mutlaka okuyun. Bence önce Saklı hikayelerini sonra Evvelotel'i okuyun.

"Neşeli insanlarla aşk, yazın gelir, kışın gider, konuktur. Rüzgar, çıplaklık duygusu, yağmur, deniz köpüğü ve sessizlik istemediğiniz kadar..."

"Oysa Güneydoğuda su, herşeyi altına çevirecek bir tılsımdır, Kur'an yapraklarıyla yanyanadır."

"Uzak yerler, diyor, yaşadığımız yerlerin bittiği yerde başlar."

"Niye böyle bir kadın vardı hayatımda diye düşünmek istedim apartmandan çıkarken, üşendim."

"Bazı akşamlar sevgilime gidiyorum. Hiç sevgili kahrı çekmiyorum. Sıkıldıkça bırakıyorum. Yenisini bulmak öyle kolay ki, herkes yalnız."

"Unutmak iyi bir şey, önce yoksa şimdi de yok."

"Emlakçı uzun uzun beni ikna etmeye çalışmıştı. Bankadan kredi falan alsanız demişti, bir harcarsınız ama size üç döner. Bana üç dönecek bir evden nasıl korktuğumu anlatamazdım."

"Nesim ise aşk bitiyor demiş, nasıl oluyor anlamıyorum, ama bitiyor, insan çocuklarına bakıyor sonra, aşk bunların neresinde diye soruyor kendine."

"Kendinden bahsetmeyi sevmiyor, ama insan kendinden başka ne anlatabilir ki?"

★★★★★★★★★ 9/10

 (Bütünleşik hikayeler, ilginç ve dokunaklı)

Can Yayınları, 14.00 tl, 224 sf, 2016

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Kırmızı Azap - Ayfer Tunç

İki ayrı öykü kitabının birleşimi Kırmızı Azap, Aziz Bey Hadidesindeki, ana öyküden sonra kalan tüm öyküler ile Taş-Kağıt-Makas'taki öyküler birleşip Kırmızı Azap'ı oluşturmuş. Kitaba adının vermesinin özelliği ise, anlatıcının kadın olması, diğer hikayeler erkek gözünden anlatılıyor.
İlk kısma değinmeyeceğim çünkü Aziz Bey Hadidesi kitabının içeriğinde yer alıyor incelemelerim. İkinci kısıma geçiyorum.

Kaybetme Korkusu : 2 Yaşındaki Süsen annesi ölürken çığlıklarını duyar, bu onda dayanılmaz bir tramvaya yol açar, garip bir rahatsızlığı olur. Babasının elini bıraktığında nefesi kesilmektedir. Bununla yaşamaya alışabilecek mi?

Taş - Kağıt - Makas : Aşk Ekspresi filmini anımsattı bu hikaye, çocukları olmayan bir karı koca, çocukları varmış gibi davranarak, daha doğrusu çocuklarının yerine geçerek sırayla, bu duyguyu birbirlerine yaşatmaya çalışıyorlar. Bu da dönülmez bir sevgi boşluğuna yol açıyor.

Fehime : Rahatsızlık verici bir öykü. Öyküde cümle başı yok. Olması da gerekmiyor zaten. Bir çocuğun ağzından kardeşiyle birlikte yaşadıkları tacizin öyküsü.

Yük : Eski versiyonda bulunmayan yeni bir öykü.

"Zaman bir önceki günün zamanından farklıysa, zamanla işi varsa insanın bir yere yetişecekse, bir şey alacaksa, insan o zaman yaşadığının farkına varıyor."

★★★★★★★★★ 9/10

 (Ayfer Tunç tarzı, ilgi çekici öyküler)

Can Yayınları, 9.80 tl, 152 sf, 2014

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Sahiden Hikaye - Kemal Varol

Kemal Varol, Arkanya hikayelerine devam ediyor. Günümüz dünyasında apayrı bir dünya yaratıyor. İçinde çocukları, nekes insanları ve diğerlerini katıyor. Hikayeler kendini okutuyor, fakat bambaşka büyülü bir tat bırakmadı. Haw'daki o farklı dünyaya yakın bulabilirsiniz, okuduğunuz için mutlu da olursunuz ancak yıllar sonra adından söz ettirecek bir kitap olmamış. Roman tarzına yönelmesi daha mantıklı olacak sanırım Kemal Varol'un. Bundan sonraki kitaplarını da takip edeceğim.
Not verirken tam da 7 ile 8 arası bir not düşünüyordum. Sondaki cümle ile birlikte kanaat kullanarak ortalama üstüne terfi ettirdim. :)

"Atlar koşmadıklarında gözleriyle yol tepermiş."

★★★★★★★★ 8/10

 (Güzel hikayeler, sona doğru iyileşmekte)

İletişim Yayınları, 12.05 tl, 169 sf, 2017

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Sincaplı Gece - Cem Akaş

Konu olarak tuhaf ve cezbedici. Distopik bir evren desek değil, bilimkurgu desek ucundan, polisiye falan da var az çok, çok acayipti. Mindyfo olayı çok yaratıcı bir kere. İşleniş de fena gitmemiş, ortalara doğru bozulan yapı son anlara doğru toparlasa da olmayan bir şeyler kaldı sanki. Biraz daha uzun olabilirmiş, 100 sayfa daha katılsa en azından olayların altı dolu dolu işlenirdi. Bence bir iki günde bitirilsin dağılmasın mantığı ile yazıldı. Cem Akaş'ı önceki kitaplarından biliyoruz entelektüel yapısını fakat böyle bir iş hiç beklemiyordum. İyi desem değil, kötü desem hiç değil. Tek kelimeyle şaşırtıcı. Okuyun derim. Farklı bir roman katmış olursunuz kütüphanenize.
Ayrıca şaşırtan ise bu kadar az okunması oldu kitabın. Bakıyorum 1-2 kişi okumuş koskoca sitede. Başka yerlere bakıyorum oralarda da aynı. Cem Akaş gibi bir yazarı keşfetmemiş o kadar çok insan var ki. Gerçi Ahmet Batman'ın bestseller olduğu bir ülkedeyiz beklentileri büyütmemek lazım.

"+Sence topluluk zekası diye bir şey var mı? Bunlar bir aradayken daha zeki oluyor mudur?

-Nefis fikir, işte demokrasinin faziletlerinden biri daha.

+Ya da faşizmin."

★★★★★★★★ 8/10

 (Acayip konulu sürükleyici)

Can Yayınları, 11.90 tl, 208 sf, 2016

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Yorgun Anılar Zamanı - Ayşe Sarısayın

Mühendis yazarların kitapları çok daha başarılı oluyor. Bunun formülünü bilemiyorum ama bana daha detaycı geliyor. Bazı anıları o kadar güzel anlatıyorlar ki, Murat Gülsoy da bunu yaşamıştım, keza Oğuz Atay, Aslı Erdoğan, Cem Akaş, hatta yurtdışına gidelim Boris Vian, Dostoyevski'de de durum aynı.
Neyse bir işe yaramayan tespitten kitaba geçelim :)
Bu kitabı ödül alması nedeniyle okumaya başladım. Kitap 2005 Sait Faik Hikaye Armağanını almış. Dümdüz hikayeler var. Ancak bunu olumsuz anlamda söylemiyorum. Tamamı ile sade ve anlatmak istediğini yorgun biçimde anlatmış. Başlık çok güzel seçilmiş o açıdan.
Özellikle 2. kısımdaki hikayeler birbirlerini çok güzel takip ediyor.
Başka kitaplarını da okuma isteği uyandı içimde.
Tavsiye ederim.
Ayrıca Behçet Necatigil'in kızıymış Ayşe Sarısayın. Bunu bilmiyordum.

"Kar yağarken ısıtmaz ki terlikler."

"İki yılını yalnızca okuyarak geçirdiğin zaman, tüm yaşamında ne kadar az okuduğunu anlıyorsun. Okudukça, iç dünyan da hızla zenginleşiyor. Bir daha da vazgeçemiyorsun."

"Yataktan kalktıktan sonra da sürdürdüm, zaman buldukça okumak yerine, okumaktan arta kalan zamanlarda yaşamayı."

"Nerede ve kiminle olursan ol, hep hayatımda ol dedi, ölene kadar. Hepsi buydu, on sözcük. On sözcük yaşanamayan ve asla yaşanamayacak olanları, tüm kabullenmeleri nasıl da anlatabildi!"