______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________
2017 AĞUSTOS AYI ÖZETİ
______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________
İçimde Kim Var - Yekta Kopan
Orson Welles'in Yurttaş Kane'i ile açılıyor kitap, çocukluğa özlem ile birlikte yoğuruluyor hamuru. Farklı karakterler, tek bir öykü gibi gözüken bir çok öykü, güzel bağlanış ve dokunaklı bir kitap. Farklı karakterlerin öyküleri pamuk ipliği gibi bağlanıyor gözükse de, fena halde iç içeler. Yazım dilinde hissedilmeyen bu bağ, kişilerin hislerine yoğunlaştığınızda adı konmamış bir sadakate dönüşüyor. Sonra insan kendine soruyor işte, içimde kim var?
Farklıydı, bir film ve bir şarkı üzerine çıkılan kitap, bir anda aile dramına dönüştü.
Farklıydı, bir film ve bir şarkı üzerine çıkılan kitap, bir anda aile dramına dönüştü.
"Russell'ın bir sözünü defterine not ederek, kendince çözüme ulaşmıştı: "İki kişinin aynı anda kavrayabileceği bir şey kesinlikle yoktur."
"Şişeyi kaldırdığında tezgahın kırık fayansını görüyor. Bir an düşünüyor : Şişeyi neden başka bir yere değil de bu kırık fayansın üstüne koymuşum? Çirkinlikleri, kötülükleri kapatma isteği. Ne yaparsan yap, kendini göstermeyi başarıyor kötülük, diye düşünüyor."
"Başka su kaynaklarım olduğunu çoktan anladığım halde, kurumuş kuyunun başından ayrılabilmek için son bir kez suyun içine mi bakmam gerekiyor?"
★★★★★★★★ 8/10
(Güçlü kurgusu var, hisli bir kitap)
Can Yayınları, 11.20 tl, 168 sf, 2014
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Hep Lunapark - Bahadır Cüneyt Yalçın
Lunapark işletmecisi bir ailenin başından geçen trajikomik olayların, ailenin küçük oğlu Zafer'in gözünden anlatıldığı absürd, değişik bir roman.
Öyle ki, roman, aile yemek yerken masalarına deniz kaplumbağası düşmesiyle başlıyor ve bu saçmalık silsilesi devam ediyor. Ayrıca aile lunapark haricinde hiç bir iş yapacak durumda değil. O yüzden HEP lunapark.
Ölen sanatçılara mektup yazan peltek bir amca, sorumsuz kumarbaz bir dayı, anne-görümce çekişmesi, aşklar, maceralar ve tabii ki eksik olmayan polisiye.
Yalçın'ın kitaplarından bir şeyler öğrenebiliyorsunuz gerçekten, satır aralarında değişik bilgiler geçiriyor hep. Ben kitabı okurken çok eğlendim. Başlangıcından sonuna kadar akıcılığı sürdü. Ayrıca kurgusu da çok hoş işleniyor, tüm kitaplarında benzer yapı var, bir kaç karakter gözünden anlatıp az sayfalarla birleştiriyor.
Öyle ki, roman, aile yemek yerken masalarına deniz kaplumbağası düşmesiyle başlıyor ve bu saçmalık silsilesi devam ediyor. Ayrıca aile lunapark haricinde hiç bir iş yapacak durumda değil. O yüzden HEP lunapark.
Ölen sanatçılara mektup yazan peltek bir amca, sorumsuz kumarbaz bir dayı, anne-görümce çekişmesi, aşklar, maceralar ve tabii ki eksik olmayan polisiye.
Yalçın'ın kitaplarından bir şeyler öğrenebiliyorsunuz gerçekten, satır aralarında değişik bilgiler geçiriyor hep. Ben kitabı okurken çok eğlendim. Başlangıcından sonuna kadar akıcılığı sürdü. Ayrıca kurgusu da çok hoş işleniyor, tüm kitaplarında benzer yapı var, bir kaç karakter gözünden anlatıp az sayfalarla birleştiriyor.
"Ne demişler: Roket yükselmeye inanır. Rüzgar hep kazanır, tül hep kaybeder. Kılıç en çok kını yaralar"
"Neticede flüt karbondioksiti, gitar da tırnakları şarkıya çevirir. Paratonerler arabesk, bulutlar Elvis dinler."
"Mustafa dayımın dediğine göre insan beyninin hemen far ettiği üç şey varmış: yiyecek, çekici insanlar ve tehlike."
"Bilindiği gibi bayılgan insanlar önce durup, fenalaşıp, sonra bayılıyordu. Annem doğrudan konuya girmiş, kimsenin vaktini almamıştı. İnsanın ölçülebilen en hızlı tepki verme süresi saniyenin dörtte biri kadar, demişti Ayşegül. Hakkını veriyordu annem."
"Cismani güzelliğin karşısında durmak hulahop çevirmeye benzer. Hulahop çevirirken sabır veya dirayet hakkında düşünemezsin. Kıçınla çember çizerken günümüz erdemlerinden hiçbirini düşünemezsin."
"Bir insana ateşiniz var mı diye sorunca sigara içtiği için zannederiz. Oysa benzinliği havaya uçurmak için de olabilir. Değil mi?"
"Öbür dünyada gençliğini neyle harcadın diye soracaklardı. Bazı şeyleri unutmaya çalışarak ve selobantların ucunu arayarak diyecektim."
"Kendi imkanlarıyla delirenlere aşık denir."
"Şampiyon olanların çoğu aslında şampiyonluk stresinden kurtuldukları için seviniyor. Sevinç gösterisinin sadece ilk saniyesi doğal."
"Çatıdan atlayanları bilirsin, asıl hikaye çatıdan geri dönenlerde. Dönenler sessizdir."
"Neticede flüt karbondioksiti, gitar da tırnakları şarkıya çevirir. Paratonerler arabesk, bulutlar Elvis dinler."
"Mustafa dayımın dediğine göre insan beyninin hemen far ettiği üç şey varmış: yiyecek, çekici insanlar ve tehlike."
"Bilindiği gibi bayılgan insanlar önce durup, fenalaşıp, sonra bayılıyordu. Annem doğrudan konuya girmiş, kimsenin vaktini almamıştı. İnsanın ölçülebilen en hızlı tepki verme süresi saniyenin dörtte biri kadar, demişti Ayşegül. Hakkını veriyordu annem."
"Cismani güzelliğin karşısında durmak hulahop çevirmeye benzer. Hulahop çevirirken sabır veya dirayet hakkında düşünemezsin. Kıçınla çember çizerken günümüz erdemlerinden hiçbirini düşünemezsin."
"Bir insana ateşiniz var mı diye sorunca sigara içtiği için zannederiz. Oysa benzinliği havaya uçurmak için de olabilir. Değil mi?"
"Öbür dünyada gençliğini neyle harcadın diye soracaklardı. Bazı şeyleri unutmaya çalışarak ve selobantların ucunu arayarak diyecektim."
"Kendi imkanlarıyla delirenlere aşık denir."
"Şampiyon olanların çoğu aslında şampiyonluk stresinden kurtuldukları için seviniyor. Sevinç gösterisinin sadece ilk saniyesi doğal."
"Çatıdan atlayanları bilirsin, asıl hikaye çatıdan geri dönenlerde. Dönenler sessizdir."
★★★★★★★★ 8/10
(Absürd mizahın iyi temsilcilerinden)
April Yayınları, 14.60 tl, 262 sf, 2015
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Balanced Scorecard - Robert S. Kaplan
Şirketlerde performans yönetimi kısıtlı imkanlarla yapılan, genelde de hiç başlanmamış olan bir olgudur. Balanced Scorecard, tüm yönetim kademeleri için yukarıdan aşağıya bir hiyerarşi ile birlikte şirket vizyonunun tüm personellere uygulanmasını ve bilinç oluşturulması için geliştirilen Robert S.Kaplan'ın geliştirdiği bir sistem. Personellere şirket vizyonu dahilinde verilen (kademelerine göre) KPI'lar ile ölçülebilir bir performans yönetimi gerçekleştirebilme amacı ile yazılmış kitap. Örneklerde, bugüne kadar kullandığı sistemleri, birkaç ayrı sektör ile birlikte çeşitlendirmiş. Müthiş bilgiler yok, zaman zaman çeviri yoruyor. Ancak bu konuya çok uzak olanları bilgilendirebilir, hali hazırda bu sisteme benzer bir sistem uygulayanlara ise ekstra bir katkısı yok. Bir kaç noktada danışmanlıktan kalma pazarlama, yönetim bilgisi öğrenebilirsiniz sadece.
"Daha rekabetçi, teknoloji ağırlıklı ve yeteneğe dayalı bir geleceğe yönelmek için sadece geçmiş performansın finansal ölçülerini kontrol etmek ve değerlendirmek yeterli değildir."
"Balanced Scorecard, esasen bir strateji belirleme mekanizması değil, stratejiyi yerleştirme ve uygulama mekanizmasıdır."
"Elektronik veri sisteminin kurulmasının maliyeti, geleneksel satınalma yönteminden çok daha düşüktür."
"Hizmet garantisi, hizmetten memnun olmadığı için kaybedilecek bir müşterinin devamlılığını sağlamaktadır. Hizmet garantisi veren kişiler, şirketin bu sistemi uyguladıklarını bildikleri için müşteri şikayetine neden olacak bir hata yapmamaya gayret etmektedirler."
"Balanced Scorecard'ı hazırlarken strateji için en fazla önem taşıyan 12 ölçü belirlendi. İnananır mısınız, bu 12 ölçü içinden 7 tanesi bölümün tamamıyla yabancı olduğu, yepyeni ölçülerdi."
"Araştırmamıza katılan üst düzey yöneticilerin %59'u şirket vizyon ve stratejisinin nasıl uygulanacağını net ve kesin bir şekilde anladıklarını belirtmiş fakat orta kademe yöneticiler ve çalışanların sadece %7'si bu konuda olumlu yanıtlar vermiştir.
"Balanced Scorecard, esasen bir strateji belirleme mekanizması değil, stratejiyi yerleştirme ve uygulama mekanizmasıdır."
"Elektronik veri sisteminin kurulmasının maliyeti, geleneksel satınalma yönteminden çok daha düşüktür."
"Hizmet garantisi, hizmetten memnun olmadığı için kaybedilecek bir müşterinin devamlılığını sağlamaktadır. Hizmet garantisi veren kişiler, şirketin bu sistemi uyguladıklarını bildikleri için müşteri şikayetine neden olacak bir hata yapmamaya gayret etmektedirler."
"Balanced Scorecard'ı hazırlarken strateji için en fazla önem taşıyan 12 ölçü belirlendi. İnananır mısınız, bu 12 ölçü içinden 7 tanesi bölümün tamamıyla yabancı olduğu, yepyeni ölçülerdi."
"Araştırmamıza katılan üst düzey yöneticilerin %59'u şirket vizyon ve stratejisinin nasıl uygulanacağını net ve kesin bir şekilde anladıklarını belirtmiş fakat orta kademe yöneticiler ve çalışanların sadece %7'si bu konuda olumlu yanıtlar vermiştir.
★★★★★★ 6/10
(Performans Analizi yapmak isteyenlere başlangıç olabilir)
Sistem Yayıncılık, 26.60 tl, 392 sf, 2015
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Can Şenliği - Abbas Sayar
Fakir yaşlı bir adam başını sokacak bir yer aramaktadır. 2 çocuğundan hayır göremez, yaşlılığın getirdiği huysuzluklarıyla birlikte önceden aldığı öğütlerle evlenmeye karar verir. Bunun için de yaşına yakın bir kadın aramaktadır.
Buram buram taşra kokan bir kitap. Yazım dilinden, atmosferine kadar çok yoğun bir ortam bekliyor olacak sizi. Fakir Baykurt ile Paulo Coelho arasında gidip geleceksiniz. Yazım dili çok hoşuma gitti çünkü konu aslında çok boşken, kitap o kadar yoğun ki. Abbas Sayar'ı iyi ki tanımışım. Okumaya devam edeceğim.
Buram buram taşra kokan bir kitap. Yazım dilinden, atmosferine kadar çok yoğun bir ortam bekliyor olacak sizi. Fakir Baykurt ile Paulo Coelho arasında gidip geleceksiniz. Yazım dili çok hoşuma gitti çünkü konu aslında çok boşken, kitap o kadar yoğun ki. Abbas Sayar'ı iyi ki tanımışım. Okumaya devam edeceğim.
"Bizim buralarda kötülük alıp başını gittiyse, bil ki yokluktan."
"Canı yanan eşek, atı geçer."
"Canı yanan eşek, atı geçer."
★★★★★★ 6/10
(Fakirliğin kitabı yazılmış, yoğun atmosferli)
Ötüken Yayıncıları, 11.40 tl, 185 sf, 2006
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Binbir Gece Mektupları - Murat Gülsoy
Murat Gülsoy'un ilk öykü kitabı olması nedeniyle, içeriğine rağmen şu anki kitaplarının seviyesinde olmadığını söyleyebilirim, ancak farklı konular yine mevcut. Akıcı dil ve kurgu işbaşında yer almış o dönemlerde de. Gülsoy'un gelişimini merak edenler için, hatta başlangıç yapmak isteyenler için ideal bir kitap. 10 adet öykü bulunuyor. En iyisi bana göre "Şato" idi. Tele-Dedektif ve Madam Anna'nın Yeniden Ortaya Çıkışı öyküleri de başarılı sayılır. Diğer hikayeler ise ortalama seyirde.
"İnsanın yeteneği olmadığı bir işe gönül vermesi kadar acıklı bir şey yoktur."
"Bu tür alışkanlıklarımın beni genç kuşaklardan ayırdığını biliyordum. Zaten insan alışkanlıklar edindikçe yaşlanıyor."
"Bu tür alışkanlıklarımın beni genç kuşaklardan ayırdığını biliyordum. Zaten insan alışkanlıklar edindikçe yaşlanıyor."
★★★★★★★ 7/10
(İlk kitaplarından biri olmasından dolayı, ortalama hikayeler)
Can Yayınları, 11.20 tl, 188 sf, 2014
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
DERGİ GÜNLÜĞÜ
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
DERGİ DAĞILIMI
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
YAYINEVİ DAĞILIMI
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
2017 OCAK - 2017 AĞUSTOS
OKUNAN KİTAPLAR & DERGİLER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder