3 Kasım 2017 Cuma

2017 Kasım Ayı Okuduklarım

______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________

2017 KASIM AYI ÖZETİ
______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________


      

      

   

______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________




Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri - Yekta Kopan
Yekta Kopan'ın en iyi kitaplarından birisi arasına girdi. Bir tanesi dışında tüm hikayeleri beğendim. Kısaca hikayelere göz atalım.

1-Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri : Havaalanında sevdiği fakat ayrıldığı kişiyle karşılaşan bir adamın öyküsü. Yazarlık çabasında işin mutfağına iniyor! Gerçekler, bazen hiç gerçek olmuyor.
2- Düş Eş : Babasıyla olan problemlerini, bir hastalık sürecinde, ameliyat öncesinde tavla oynayarak çözmeye çalışan adamın öyküsü. Gerçekler,  bazen cidden acı oluyor.
3- Rakı, Su ve Buz : Çalıştığı ajanstan kovulan adamın yazarlık süreci. Tabii yanında rakı, su ve buz eşliğinde. Gerçekler bazen hayalkırıklığı ile dolu oluyor.
4- Maskeli Süvari : Amcasıyla olan bağını, onu kaybettikten sonra hatırlayan bir çocuğun öyküsü. Gerçekler bazen göründüğü gibi olmuyor.
5- Oyun Evi : İş arkadaşına aşık olan ve rakibiyle uğraşan bir adamın öyküsü. Gerçekler bazen kabul etmelerle dolu oluyor.
6- Elma Ağacındaki Cadı : Hayatındaki dostlarıyla bir sofrada yıllar sonra tekrar buluşan adamın hikayesi. Gerçekler, bazen yıllar sonra buluşabilmeyi göze alıyor.
7- Çıkış Noktası : Bir deprem sırasında, göçük altında kalan adamın öyküsü. Gerçekler, bazen derinlerde gizleniyor.
8- Mevsim Normalleri : Gazetecilik yapan arkadaşının yaptığı kaza sonrası, yaptığı haberi incelemeye çalışan adamın öyküsü. Gerçekler, bazen ortaya çıkarılamıyor.
9- Köprüden Görünüş : Arkadaşına özür mektubu yazan adamın öyküsü. Gerçekler, bazen yazıya dökülmeyi hak ediyor.
10- Yayınlanmamış Bir Söyleşi : Uykusunda yazdığı öyküler nedeniyle röportaj veren adamın hikayesi. Gerçek, bazen uykulu gözlerle gelebiliyor.



"Mutluluk fokurdamaya başlayınca, ilişkinin altı kapatılıp dinlenmeye bırakılır. Oda sıcaklığına geldiğinde kıskançlık ve kavga gibi baharatlar göz kararı eklenir. Arzuya göre aldatma da konulabilir. İlişki iyice soğuduktan sonra gözyaşlarıyla servis edilir."

"Yıllar önce defterime yazdığım bir söz geliyor aklıma : Sevmenin en zor yanı sevilmek..."

"Hala yaşadığını kanıtlayabilmek için bir şey yapmalısın. İki seçeneğin var : Ya titreye titreye ağlayacak ya da çılgınca kahkaha atacaksın...
Şu anda senin için ikisi de aynı kapıya çıkıyor..."

"Elimi hiç bırakmıyordu, saçlarımı okşuyordu, aşkı benim gibi sadece sözlerden oluşan bir binanın içinde büyütmemeye özen gösteriyordu. Gerçekten seviyordum. Ama aşık değildim. Onsuz kalmaktan değil, yalnız kalmaktan korkuyordum."

"Köpeklerin bu kadar çok olduğu bir yerde, bir sopa ne kadar uzağa fırlatılırsa fırlatılsın yine de kendini, atan kişinin yanında bulacaktır."



 9/10
 (En güzel kitaplarından biri) 
Can Yayınları, 9.80 tl, 152 sf, 2015




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Kalite Yönetimi - Muhittin Şimşek
Kitapta detaylı bir buz dağı anlatılmış resmen. Bu ne demek açayım biraz daha. Toplam kalite yönetimi ve kalite sistemleri ile ilgili fazlasıyla bilgi mevcut, nereden başladı, kimler uyguladı, sistemsel farklılıklar nasıl hepsi kitapta mevcut. Ancak bir şirketin kalite sistemine nasıl geçeceğine dair bir fikir oluşturmuyor. Şuradan başlayın bunu yapın diyor tabii ki ama Nasıl? sorusuna bir cevap yok. Kitap tamamen teorik, ancak teorik olmasına rağmen yine de temelini öğretmeye dayalı.
Kısmen faydalandım. Kendinize kalite yöneticisi diyebilmeniz için yeterli bir kaynak değil maalesef. Ancak kalite uzmanı olabilmek için başlangıç kitabı olabilir.




"Toplam kalite yönetimi felsefesi temelinde son ürünün kontrole tabi tutularak kusurlu olarak ayrılmasından ziyade denetimlerin üretim aşamasında gerçekleştirilmesini sağlayarak hatalı mamül üretilmesini engelleyerek proses kontrolü yapmak yatmaktadır."

"İşletme körlüğünü aşmada en etkili yöntem, grup çalışmasıdır. Bireylerin bulamadıkları sistem aksaklıklarını, gruplar kolayca bulabilirler."

"Hataların çok büyük bir bölümü değişkenlikten kaynaklanır."

"Kalite sorumluluğunun herkese verilmesi, hiç kimsenin bu sorumluluğu üzerine almaması sonucunu da beraberinde getirebilir."

"Toplam kalite yönetimi, müşteri memnuniyetini kardan önce gören bir sistemdir."

"Modelde esas, ilk defada doğruyu yapmaktır."

"Çalışmaların önce, patron için değil, müşteri tatmini için çalıştıklarına inanmaları gerekir."

"Çalışanların, yetiştirilmelerine değil, eğitilmelerine önem verir. Çalışanlar işlerin nasıl yapıldığını değil, neden yapıldığını öğrenirler."

"Terfi yüksek performansa göre değil, yeteneğe bağlı olarak yapılmalıdır. Terfi bir ödül değil iş değişikliği olarak algılanmalıdır."

"Çalışanı işini yaparken sürekli ya da periyodik aralarla kontrol etmek yerine, işin bütününü denetlemek mantığı ile hareket edilmelidir."

"Kalite bedavadır, oysa hata ek maliyettir."



 6/10
 (Batı cephesinde yeni bir şey yok) 
Alfa Yayınları, 16.80 tl, 420 sf, 2007




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Yüksek Performanslı Kuruluş - Harvard Business Review
Geneli 2005 yılında yayınlanan dergiden alınan 8 adet makalenin yer aldığı kitapta performans artırma ve performans takibi ile ilgili çözümler yer almakta. Özellikle Robert Simons ve Bill Fischer'in yazılarını çok beğendim. Virtüöz ekiplerin kuruluşu, muhteşem stratejiler elde etme ve performansı üstlere çekme konusunda güzel deneyimler öğretiyor. HBR kitaplarının bir çoğu zaten kalitelidir. İş yönetim anlamında en iyi kaynaktır.



"Güçlü bir kişinin ölçüsü onun etki çemberinin kontrol kapsamından daha büyük olmasıdır."

"Tepe yöneticiler kontrol, etki, hesap verebilirlik üzerine çok fazla düşündükleri ve destek konusuna yeterli zaman ayırmadıklarında bir kaynak krizinin oluşması doğaldır."

"Kaynak arzı, etkin izleme ve diğer birimlerle bilgi paylaşımının koordinasyonunu sağlama yeteneğini geçtiğinde kontrol krizi oluşabilir."

"Güçlü kurmay gruplarının bulunduğu organizasyonlarda hesap verebilirlik ve etki kapsamları çok yüksektir, fakat kaynaklar yetersiz ve yanlış yönlendirilmektedir."

"Hiçbir şey şirketin takım oyuncularla çalışmasını temin etmekten önemli değildir. Kötü oyuncu seçmenin gizli maliyeti muazzamdır."

"Planlama aşamasında veya provalarda zor sorular sormanızı gerektir; böylece mümkün olduğu kadar doğru yaptığınızdan emin olursunuz."

"Takdir ve alkış olağanüstü davranış için çok daha etkili uyaranlardır."

"Bilgilerin herkese açık olduğu bir ortamda birisinin cahilliğini diğeri nasıl olsa ortaya çıkaracaktır."

"Önemli olan duygusal tatmin yaşayan müşteriler elde etmektir. Akılcı tatmin olan müşteriler ile hiç tatmin olmayan müşteriler aynı kefededir. Ayrılma oranları da aynıdır."

"Çoğu organizasyon, birbirleriyle iyi geçinen insanlardan proje ekiplerini kurmayı yeğler. Sonuç vasatlıktır. Bu kalıbı çok sık görürüz."



 8/10
 (Harvard kalitesinde MBA dersleri niteliğinde) 
Mess Yayınları, 10,00 tl, 176 sf, 2006




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Gençliğin Şarabı - John Fante
Toza Sor ile harikalar yaratan Fante'nin okuduğum 4. kitabı oldu bu kitap. İçinde bir çok hikaye var, baştaki 5-6 hikayesi aynı kişinin anlatımıyla geçiyor. Bir duvarcı ustasının oğlu sayesinde, büyüme serüveninde aşklar, beyzbol ve ebeveyn eleştirileri geliyor. Kitap tat olarak "Çavdar Tarlasında Çocuklar"a çok yakın geldi. Özellikle son hikayeyi de okuyunca, yazarın bunları gerçekten yaşadığını düşündürüyor. Yoksa bu denli gerçek duygular çıkamazdı. Çeviri çok güzel, bir kaç yerde eski sözler kullanılsa da beğendim. Fante çok büyük bir yazar. Ama maalesef asla değeri bilinmeyecek. 


"Rahibe Agnes'i görmeye gitmeden önce bir dua ettim. Sıkı duaydı. Sevgili İsa, bugüne kadar birine yardım ettiysen lütfen şimdi bana da et."



 9/10
 (Fante'nin en güzel 2. kitabı) 
Parantez Yayınları, 13,65 tl, 207 sf, 2006




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Zor Zamanlarda Kariyerinizi Yönetmek - Harvard Business Review
HBR bu sefer değişik bir yazı dizisini ele almış, işe girip başarılı olmaktan daha çok, işler tersine döndüğünde ya da yaptığın iş sorgulanmaya başladığında yapılabileceklere yönelmiş. İçinde 8 adet makale var. Ben Janet Banks ve Ronald A.  Heifetz'in yazılarını beğendim. Karşı ateş açmak ve dayanıklılık konularına değinilmesi çok ilginçti, iş dünyasında hiç bilinmeyen noktalara değinilmiş.



"İşten çıkarmalar ufukta belirdiğinde, yapılacak ilk şey bir belayı atlatan biri gibi davranmaktır. Öz güvenli ve neşeli olun. Araştırmalar bıçak kemiğe dayandığında kafadarlığın yetkinliğe baskın çıktığını gösteriyor."

"Başarının %80'i boy göstermekle alakalıdır."

"Kendimizi yeniden keşfetmek söz konusu olduğunda, bize yardımcı olmaktan ziyade bizi engellemeleri en olası olanlar, bizi en iyi tanıyanlardır."

"İnsanların kariyerlerini değiştirmeye çalışırken yaptıkları en büyük hata bir varış noktası üzerinde karar kılana kadar ilk adımı ertelemeleridir. Bu hata sabote edicidir, zira gerçekten ne yapmak istediğimizi anlamanın yegane yolu yapmak istediğimiz şeyi denemektir."

"Kişisel temaslar vasıtasıyla işe yerleşen bireylerin sadece %16,7'sinin bu işleri haftada en az iki kez gördükleri insanlar vasıtasıyla bulduklarını keşfetti; bireylerin %55,6'sı işlerini yılda en az bir kez gördükleri tanıdıkları vasıtasıyla buluyordu. Bunun nedeni de yakın arkadaşlarınız sizinle aynı ağı kullanırken, tanıdıklarınızın sizi yeni insanlara ve yetkili kişilere tanıştırma olasılıklarının daha fazla olmasıdır."

"Biz düşünmekten vazgeçmedikçe, hiç kimse yaratıcılığımızı, hayal gücümüzü ve yeteneklerimizi bizden çalamaz."



 8/10
 (Harvard kalitesinde MBA dersleri niteliğinde) 
Mess Yayınları, 10,00 tl, 172 sf, 2010




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


İki Şiirin Arasında - Yekta Kopan
Kopan'ın o güzel samimi anlatımının en güzel örneğinden biri. Öykülerden kötü olana rastlamadım. Hepsi birbirinden güzeldi, akılda kalacak bir iki hikaye var. Öykülere kısaca göz atarsak.

1-Şarkılar Seni Söyler : Bir rakı masasında arkadaşlarıyla oturan bir adamın babasıyla olan ilişkisi hakkında sorgulamasını sağlayacak muhabbetler dönmektedir.
2-Aşkın Ne Olduğunu Bilmiyorsun : Yazarlığa adım atan bir adamın bugüne kadar ki ezilmiş biçimde gerçekleştirdiği yaşama tutunma çabasını anlatıyor. Anlatım yer yer sertti, beğendim.
3-Tommiks Gelse Kurtaramaz Bizi : İki arkadaş ezan okunasıya kadar muhabbet etmektedir. Çocukluk paylaşımları içerir. Çok güzel noktalar vardı.
4-Öğretmen : Öğrencilerine yazarların ağzından mektup yazarak onları mektubu sevdirmeye alıştıran bir öğretmenin hayıflanmasını anlatıyor. Çok kısa bir hikaye. Gezi olaylarına gönderme var.
5-İki Şiirin Arasında : Adam, karısıyla ilgili bir ayrıntıyı iki şiir kitabı arasında bulur ve geçmişi sorgulamaya başlar.
6-Bir Sarı Yolculuk : Uzun süredir bir sırrı saklayan adamın, yazar olan amca oğlu hakkında sırrını açığa etmesi hikayesi.
7-Amcamın Yaşama Çabası : İcatları ile kahraman olarak gözüken amcasını anlatan bir adamın hikayesi.
8-Daha Önce Tanışmış mıydık? : Otobüse yanınıza oturan insanların çok konuşmasından mustaripseniz bu hikayeyi seversiniz ya da tam tersi gıcık olursunuz.
9-Şerbetçi : Yaptığı ilaç ile dertlere deva olan bir şerbetçinin peşinden giden adamın hikayesi.
10-Güneşi Son Olarak Phra Keo'da Gördüm : Yaptığı bir yolculuk ile hayatı değişen adamın hikayesi.
11-Giriş Cümlesi : Gördüğü her şeyden öykü çıkarmaya çalışan bir adamın öyküsü.



"Hem artık yapacak daha iyi bir şeyim yok. Sekiz ay öncesine kadar arada bir buluştuğumuz eğlenceli bir dosttu binlik şişe. Şimdiyse her gece dertleşmeden uyuyamadığım sıvılaştırılmış vicdan. Yarasın!"

"Bildiğim her dilde kitap okurum, bildiğim her dilde müzik dinlerim, bildiğim her dilde mutsuzum."

"Futbolda uzağından bile geçemedim Cruyff'un ama hiç değilse günlük tütün tüketiminde yakaladım herifi, diyor sigarasını yakarken."

"Sen söyle bana, nasıl giyerim ben o monto artık? Haziranın başında direnirken kafasından vurulan Ahmet'in teri var montta. Kurumaz o ter."

"Ölüme duran bir çocuğun anasına ettiği zulmü, hangi kağıda yazabilirsiniz... 
O şiir hiç yazılmadı."

"Çocuklar ve yaşlılar, kapağı her an için açık duran birer öykü hazinesi sandığı gibidir. Böyle düşünmemin nedenini uzun süre sonra bulabildim. Çünkü ikisi de eğitim sisteminden uzaktadır."




 8/10
 (Yekta Kopan'ın en güzel kitaplarından biri) 
Can Yayınları, 8.45 tl, 144 sf, 2014




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Açık Ruh Ameliyatı - İzzet Memi
Kitabı okumadan önce : 
Bu kez farklı bir şekilde, kitabı okuduktan sonra değil başlarken bir yorum yapmak istiyorum. Zira hediye gelen bu kitabı okumak için çok hevesliyken bir anda hevesimi azaltan kısımlar gerçekleşti. Birincisi, kitap yazarlarının ünvanlarını kitaba eklemeleri çok saçma geliyor (eğer böyle bir zorunlulukları yoksa!). Hadi profesörleri anlarım, teknik bir konuda yazarsın da kişisel gelişim kitabında ne diye Dr. diye not düşüyorsun, ayrıca merak ettim baktım, sadece 1 sene doktorluk yapmış yazarımız. Onun dışında özel sektörde çalışıyor. Medikal satış müdürlüğü vs. Umarım bu egosal durumu da ameliyat etmiştir kitabında. Ön yargılarla başlıyorum, işi çok zor bu kitabın, eğer güzel puanlarla çıkabilirse gerçekten seveceğim İzzet Memi'yi. Bakalım..

Kitabı okuduktan /okumaya çalıştıktan sonra : 

Çok kötü. Önyargı ile mi yazıyorum bilemiyorum ama cidden çok kötü. Bayağı cümleler, Ahmet Batman tarzı saçma sapan sözler silsilesi. Şu kelime oyunlarını yapamıyorsanız yapmayın arkadaş ya! Örnek yazıyorum, okuyun sonra ne denli kötü bir edebi yazarı, ne kadar kötü bir kişisel gelişim yazarı olduğunu anlayın diye.

"Sana, al beni, dedim,
Sen sanal buldun,
Sana ver beni, dedim,
sen sanıverdin,
Sana, beni al dedim
Sen banal buldun.


offf devam edemeyeceğim yazarken bile sinir oldum.
Neyse altını çizdiğim yine de 3 cümle var onları da verip kapatıyorum eleştiriyi. Notum maalesef sıfıra yakın Sayın Memi..



"Sorunlarının büyük bir kısmının önyargıdan geçtiğini söylesem ne dersin? Dur söyleme, ben sana söyleyeyim: Olmaz öyle şey dersin yine önyargılı bir yaklaşımla..."

"Başkalarını önyargıyla ötekileştirmek ve aşağılamak sende müthiş bir tatmin duygusu yaratıyor."

"Empati, kuyuya düşen birinin halini anlamak için kuyuya atlamak değildir. Gerçek empati, kuyuya düşen birinin halini anlayıp ona halat atmaktır."


 2/10
 (Kitap bayağılıktan ölecek!) 
Butik Yayınları, 15.00 tl, 152 sf, 2015




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

____________________________________________________________________
____________________________________________________________________

DERGİ GÜNLÜĞÜ
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________


Harvard Business Review Türkiye Dergi #2014-Ekim

 Y Kuşağı çalışacakları kurumu belirlerken, yaşam tarzlarıyla bütünleşen, kişisel ve toplumsal hassasiyetleri paylaşan ve kendilerini rahat hissedecekleri bir çalışma ortamına sahip şirketleri dikkate alıyorlar.
Geleceğin Ofisleri - Serdar Turan 

 Birincisi, bu konuda en sık yapılan hatalardan birine düşüp yalnızca CEO’nuzun ilgilendiği bir amaç için proje geliştirmeyin. Bunun yerine, müşterilerinizin ilgi alanına giren amaçlara odaklanın. Ve bunu yaparken Facebook’ta neyi “beğendiklerini” değil, halihazırda para ve zaman harcadıkları amaçları değerlendirin. Bu amaçlar, onları harekete geçirecektir.
Bağışların İşe Yaramasını Sağlamak Jill Avery , Michael I.Norton

 Artık eskisi gibi masa başı çalışma, masanın bir kişiye at olması şart değil. Herkesin kendine at tablet, bilgisayarı var. Bunlar ne kadar hareketli hale gelirse, çalışma biçiminin esnekliği artıyor. Mesela Yemeksepeti.com’da mevcut bir araç asansörü vardı. Bunu katlar arasında dolaşan bir toplantı odası haline getirdik. Çünkü ihtiyaç her dakika değişebiliyor. Toplantı esnasında finans bölümünden birinin katılması gerekiyorsa, o kata çıkılabiliyor ve çalışanın katılımı sağlanıyor.
Ofis İşindekiler - Kerem Erginoğlu

# Bir organizasyon çeşitlilikten yoksun kaldığında, düzeltilmesi gereken çalışanlar değil, iş sistemleridir.
Şeffaflık Tuzağı - Ethan Berstein

# Çalışanlar tarafından sahiplenilmemiş dönüşüm projeleri başarısızlığa mahkumdur. Dönüşüm projeleri ancak çeşitlendirilmiş sürekli iletişim ve proje yönetim yaklaşımı ile inanç-adanmışlık ekseninde hayat bulur.
Gerçek Bir Değere Dönüşmek -  İlker Met


____________________________________________________________________
____________________________________________________________________



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


DERGİ DAĞILIMI




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


YAYINEVİ DAĞILIMI




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




2017 OCAK - 2017 KASIM
OKUNAN KİTAPLAR & DERGİLER



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder