_____________________________________________
2023 OCAK AYI ÖZETİ
_____________________________________________
Bir Kediyi Terk Etmek - Haruki Murakami
Bazı müthiş yazarların durağan dönemlerinde bir şeyler üretmek için çıkardığı kitaplar olur. Orhan Pamuk nobel konuşmasını yayınlar, bazı yazarlar röportajlarını basar, Murakami de hiç kendisine yakışmayacak derecede bizi asla ilgilendirmeyen anılarını oldukça sıradan biçimde anlatarak yayınlamış. Bir kediyi terk etmek konusunun altında derin anlamlar yatabileceğini düşünerek merakla başladığım kitap, Murakami'nin sıradan ötesi anılarını hiç ilgi çekici olmadan anlatmış. Murakami'nin kredisi sonsuz derdim ama bir sınır koymanın gerektiğine inandım. Gereksiz bir kitap.
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Sessiz Ev - Orhan Pamuk
Orhan Pamuk'un, 90'lı yıllarda internet henüz gelişmemişken ve biz yazarları ancak kitapçılardan tanırken sivrildiği yıllarda, ekmeğini fazlasıyla yediği kitaplardan biri Sessiz Ev. Bir ev etrafında 1 haftalık bir süreçte geçen 3 kardeşin hikayesini anlatıyor kitap. Lineer bir tarzda ilerlemiyor. OIdukça fazla bir bölüm var ve her bölüm başka bir anlatıcı tarafından ele alınıyor. Böyle romanlarda ben anlatıcının da üslubunun karaktere göre değişmesini severim. Bu kitapta tüm bölümlerde tasvir ve betim yoğunluğu ve dil farklılıkları bulunmamış, aynı kalmış. Yazarın Nobel ödülü alasıya kadar yaptığı ağdalı dilden çok esinti göremiyoruz, Başlangıç kitabı olarak önerilebilir.
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Silinmiş Sahneler - Hakan Bıçakçı
Bazı yazarların üslubu nedeniyle, yazarını bilmesek bile tahmin edebiliyoruz. Hakan Bıçakçı'dan 2 paragraf okuduğumda bu yazarın işi diyebiliyorum artık. Kendine özgü dili ve sürekli olarak hafıza-zihin oyunları ile yazdığı hikayeler hep benzer gelecek şekilde hissettiriyor ancak hiç birbirine benzemiyor. Bu romanda da mesleği kurgu yapmak olan karakterin, sansürlediği görüntülerin etkisinde kalarak hayatının bazı sahnelerini zihninin tamamlaması ile nasıl allak bullak olduğu anlatılıyor. Hikaye anlatımı ve kurgu güzeldi, yer yer gerdi, kimi zaman da gülümsetti. Yine diğer kitaplarında olduğu gibi müzik üzerine değişik fikirler de verdi.
"Dövüş sanatları. Bu iki kelimenin ezbere yan yanalığını yadırgamışımdır hep. Birinin ağzını burnunu kırmanın nesi sanat? Evet, belki sanat insana dokunur ama döner tekme de atmaz. Gerçi bunu yapan şarkılar var. Alice in Chains dinlerken bir kere burnumdan kan gelmişti mesela. Bir anda."
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
BONUS
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
DERGİ DAĞILIMI
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
YAYINEVİ DAĞILIMI
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder