4 Ağustos 2016 Perşembe

2016 Ağustos Ayında Okuduklarım




Çavdar Tarlasında Çocuklar - J.D.Salinger
İlk olarak Gönülçelen ismi ile çıkan hayata karşı varoluşçu biçimde bakan "Holden Caulfield" adında bir çocuğun 3 günlük macerasını anlatmakta kitap. Bu süreçte geçirdiği yolculukta içsel hesaplaşmaları, hayat amacını ve hayalkırıklıklarını rahatlıkla görebiliyorsunuz. Öncelikle anlatımı çok akıcı, samimi bir dil var, yanlış hatırlamıyorsam, kelime zenginliği bakımından da Amerika'da okullarda örnek gösteriliyordu. Bir nebze sokak ağzı içeriyor. 
Karakterin çözümlemesi çok başarılı. Resmen o yaşa döndürüp sizi, geçmişte yapmış olduğunuz hataları gözler önüne seriyor. Bazı noktalar gerçekten felsefik ve düşündürücü. Kült olmayı zamanında haketmiş yani. 
Film olsaydı en çok "Naked" filmi yakışırdı tarz olarak. Aslında okumadan önce başta arkadaş grubunun hikayesi zannediyordum ama tek karakter gözünden de olayların çözümlemesini yapmak keyif vericiydi.

Son olarak Salinger ağzıyla bir yorum yapmak istiyorum :
"Bu lanet kitabı her arkadaşıma öneriyorum. ama daha hiçbir rezil herif okumadı. grinin elli tonunu okurlar ama di mi ? vay canına yine sinirlendim. aslında tanısanız iyi çocuklardır. şaka etmiyorum gerçekten iyi çocuklar. sahi göl donunca ördekler nereye gitti ?"


*Kitabın yeni basımlarındaki kapağı turuncu ve hiçbir görsel yok. Resmen benim ismim yeter diyor.



Vikitap Puanı : 7.6
Neokur Puanı : 7.8
K.Yurdu Puanı : 8.3


"Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir."

"Yeryüzünde gerçek içki içmeden uzun süre oturabileceğiniz bir gece kulübü olamaz. Ya da, yanınızda gerçekten bittiğiniz bir kız yoksa."

"Bazı herifler kaybettikleri bir şeyin peşinde günlerce koştururlar. Kaybedince üzüleceğim bir şeyim olmadı hiç. Biraz ödlek olmamın nedeni de bu belki. Ama bu, iyi bir özür değil."

"Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir."



 9/10
 (Tekrar tekrar okunabilir, Şeker Portakalı tadında) 
YapıKredi Yayınları, 9.12 tl, 200 sf, 2016 (ilk basım 1951)


____________________________________________________________________
____________________________________________________________________




Antabus - Seray Şahiner
Bir Antabus tablet 500 mg tetraetiltiuram disülfid (Disülfiram) içerir. Alkol tedavisinde kullanılan bir ilaçtır.
Öykü genç yaşta kocaya verilen, hoş verilmese de evde de huzuru bulunmayan, türlü tacize uğrayan, çevresinden el uzanmasını beklerken, uzanan ellerden bile zarar gören günümüz kadınını çok iyi temsil eden Leyla'yı anlatıyor. 
Bir gazete haberinden yola çıkarak iki farklı hikayeyi harmanlayan kitabımız, bize şiddetin, kadın-erkek eşitsizliğinin acı tarafını, mizahi dille bezeyip anlatıyor. 
Kitap bir günlük. Çok akıcı bir dile sahip. Zaten öykü anlatımı betimden uzak duruma odaklı çalıştığı için sanki bir anıyı anlatıyor hissi veriyor.
İçerik olarak vurucu yanlarının ötesinde, gerçekten bir kadının hislerini, şiddet görmesine rağmen neden sessiz kaldığı ile ilgili çözümlemeyi çok iyi sunuyor.



*Ayrıca kitabın uyarlandığı bir tiyatro oyunu bulunmakta ve Nihal Yalçın performans göstermekteymiş.



Vikitap Puanı : 8.7
Neokur Puanı : 7.8
K.Yurdu Puanı : 9.6

"Ben, Osman kızı Leyla, Remzi'nin karısı Leyla oldum. Bana sorsalar, sadece 'Leyla' olmak isterim. 'Leyla'yla Mecnun' bile değil, düz Leyla..."

"Siz hiç gazetede, 'Kocası karısına tecavüz etti' diye haber okudunuz mu? Evliyken olan tecavüzü kimse tecavüzden saymaz. Cilve falan sanıyorlar herhal : tecoş!"

"Başkasının derdi olmasa insan kendi kahrından ölür. Mesela kanser olduğunu öğrendiğin gün, daraldım biraz çıkıp hava alayım içim açılsın, diyebilir misin?"


 8/10
 (Çarpıcı, tek günde bitirilebilir) 
Can Yayınları, 8.74 tl, 112 sf, 2016


____________________________________________________________________
____________________________________________________________________




Artık Zen-Ginim - Aykut Oğut
İsteyin, olsun temalı kitaplar hep yüzeysel kalmıştır. "Evrenden Torpilim Var" bu algıyı yıkıp gerçekten basit biçimde Zenginlik bilincini, olumlama enerjisini anlatabilen bir kitaptı. Aykut Oğut, anlatmak istediklerini rahatlıkla yansıtabilen bir yazar. Klişe kişisel gelişim yazarlarından daha samimi geliyor. Ayrıca gerçekten insanı etkileyebilen bir yapısı var. Genel hatlarıyla, iş gelişim kitaplarını takip ederim, kişisel gelişim kitaplarından uzak dururum. Aykut Oğut bunu yıkabilen 2-3 yazardan birisi. Bu kitapta da Kurban rolü, Zenginlik bilincine geçiş sürecini güzel biçimde anlatıyor. Bazı alanlar yine açıkta kalabilir, uygulamalı kitaplar çok hoşuma da gitmiyor. Ancak yine de kattığı güzel fikirler oldu. Bu tarz kitapları seviyorsanız deneyin. 



Vikitap Puanı : -
Neokur Puanı : 6.3
K.Yurdu Puanı : 9.1

"Hayatında para olmasına izin vermiyorsan, Tanrı' nın bireyselleşmiş hali olduğunu, yaratım gücün olduğunu inkar ediyorsun demektir."

"Beni fakir durumda tutan bu kafa, beni başka bir yere götüremeyecek çünkü."

"Normal şartlarda olması gereken güzel şeylerin hemen hemen hepsi sadece biz mağdur olduğumuzda gerçekleşiyor, o yüzden ortalık mağdur dolu"

"Fakirlerin zenginlere sinirlenmesinin ve parayı kötü bir şey olarak değerlendirmelerinin en büyük nedeni bu zaten, sanki başkası fazla alınca, sizin hakkınızdan alıyor düşüncesi."

"Önce Zengin olacaksın, sonra para kazanacaksın!"


 7/10
 (Rahat bir dil, uygulamalar kolay, katkısı fena değil) 
Doğan Novus Yayınları, 12.92 tl, 240 sf, 2015


____________________________________________________________________
____________________________________________________________________




Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz - Melisa Kesmez
Anason kokularıyla başlıyor kitap, rakı, terkedilen kadın, özgürlük ve bir sürü şey. Kitap sever, alkol sever, sigara içer ve kendi ayağı üstünde duran kadınların öyküleri yer alıyor. Tasvirler ve duygular fazlasıyla yoğun. Bazı öyküleri iç çekişlerle bitirebiliyorsunuz. Farklı hikayeler olmamasına rağmen, dili ile şiirselliği ile kendine çekiyor sizi Kesmez. İlk kez bu kitapla tanıştım ancak diğer kitaplarını da takibe alacağım. 
Mahir Ünsal Eriş tarzının kadın versiyonu olarak görebiliriz. Eriş'te Egeli erkek hikayeleri yer alırken, Kesmez'de İstanbul'lu kadınları görüyoruz.



Vikitap Puanı : 7.8
Neokur Puanı : 8.1
K.Yurdu Puanı : 7.9

"Korkarım biz de herkes gibi birbirimizin hayatında bir tuhaflık olarak geçip gideceğiz"

"Bazen öyle bir insanla kesişiyor ki yolun, ömrünün yarısını onsuz geçirdiğin için öfkeleniyorsun kendine. Öyle biriydi."

"Korkarım tozu yere inmeyecek hayatımın. Baksana, habire dörtnala atlar geçip duruyor üstünden."

"Baba diyeceğim 'Şu duvarları boyatsak. Başka renge.' İçimden 'aile' diye geçireceğim, 'mühim falan değil. Sosyologlar yanılıyor. Mühim olan annedir, o kadar.'"



 8/10
 (Samimi ve duygusal öyküler) 
*SEL Yayınları, 9.12 tl, 140 sf, 2016


____________________________________________________________________
____________________________________________________________________





Boş Zaman - Hakan Bıçakcı
Hakan Bıçakcı'nın son dönem hikayelerinden bir önce yazdığı Boş Zaman, hafızasını kaybetmiş Harun isminde bir karakterin uyanışı ile başlıyor. Yine Bıçakcı'dan aşina olduğumuz Rüya-Gerçek döngülü bir kitap. Anlatım ve olaylar yine iç içe geçiyor ve gerçeklik algısı kayboluyor. Basit bir şekilde ele alınmasına rağmen sonuna kadar merakla okutturdu. Sonu da güzel bağlanmış bence.
Hikayeleri kadar vurucu olmasa da beğendim.
İlk kez Hakan Bıçakcı okuyanlar için güzel bir başlangıç olabilir.



Vikitap Puanı : 6.4
Neokur Puanı : 6.5
K.Yurdu Puanı : 7.6


"Ben onların geride bırakmış oldukları günlerin bir parçasıydım. Hepsi ortak geçmişlerinden birtakım izler ve işaret taşıyordu. Bense olmayan geçmişimle onların bu fevkalade düzenini bozuyordum"



 7/10
 (İlginç bir hafıza kaybı öyküsü) 
İletişim Yayınları, 11.40 tl, 147 sf, 2011


____________________________________________________________________
____________________________________________________________________





Bazen Hayat - Sine Ergün
Bu kitabı ile 2013'te Sait Faik hikaye armağanını kazan Sine Ergün gündelik hayatta ufak tespitlerden küçük hikayeler çıkarıyor. Genel anlamda kadın bakış açısı ile yazılan hikayelerde yalnızlık, hayat amaçları ele alınmış. Basit bir şekilde yazılmış olmasına rağmen hikayelerin kendi içerisinde zor anlaşılan bir durumu var. Düşünceleri anlatılan kişileri de dışarıdan anlatan bu tarz, hikayelerin verdiği mesajı gölgeliyor gibi. Farklı üslup yaratmak için okuyucuyu yorma yoluna gitmesi bir seçim tabii ki. Hikayelerde özgün bir yan göremedim, akıcı şekilde yazılması sayesinde bir günde bitirilebilecek bir tarzda. Genel anlamda ortalamanın üstü, gelecek vaat ediyor. Ancak çok daha iyi öykü yazarları mevcut. Tespit kasmaktan öte daha içe dokunması gerekiyor Sine Ergün'ün.



Vikitap Puanı : 7.7
Neokur Puanı : 7.7
K.Yurdu Puanı : 7.8


"İlk kez on beşinde intihara kalkıştı. Sonra, her yıl değilse de , birçok kez denedi. İntihar etmek konusunda, dedim, niyeti ölmekse, başarısızmış."

"O yıllarda iki şey öğrendim. Garsonları kızdırmamak gerekir, ve bir yere ait değilsen değilsindir."



 6/10
 (Akıcı, tespit içeren hikayeler barındırıyor) 
Can Yayınları, 7.67 tl, 96 sf, 2014


____________________________________________________________________
____________________________________________________________________




Falınızda Rönesans Var - Ferhan Şensoy
 Atatürk, istese çok yakışıklı bir padişah olabilecekken, bize dev bir kıyak yapıp demokrasiyi armağan etmiş. Armağan, hele ne olduğunu bilmediğimiz bir şeyse bizim için bir değer oluşturmaz. "Size Sidney'den bumerang getirdim efendim!" Diye paketi uzatan dostunuza boş boş bakarken, hıyarağa getire getire ne getirmiş, diye düşünebilirsiniz. Böyle abuk hediyeler aldığımız ve nereye koyacağımızı, ne yapacağımızı bilemediğimiz çok olmuştur. Oysa sahip olmak için uğraştığımız, didindiğimiz güç bela edindiğimiz şeyler, bir bisiklet, bir cep telefonu, bir walk-man bizim için ne kadar değerlidir. Bu yüzden Atatürk tarafından bize bir demet çiçek olarak sunulan demokrasinin değerini ve ne olduğunu bilmiyoruz.
Bu ay Ferhangi Şeyler gösterisine gidebildim Ferhan Şensoy'un. Üstadın kitaplarını da arasıra fırsat buldukça okurum. Geçmişten günümüze artarak giden gözlem yeteneği, kendine has konuşma ve yazı üslubu ile yazdıklarından mutlu olduğum bir yazar, senarist, düşünce adamıdır. Kitapta da 2-3 sayfalık öykülerle, hem yaşama dair tespitleri, hem de kendisinden örnekler görmekteyiz. Alın, okuyun. Yolda, bir yerde otururken birkaç tespit ile renk gelsin yaşamınıza. Hepi topu birkaç günde bitecektir zaten.



Vikitap Puanı : 7.3
Neokur Puanı : 8.0
K.Yurdu Puanı : 10.0


"Gecikirse ki müdürler genelde gecikirler, müdür olmak onlara gecikme hakkını verir, o zaman siz de gider Muhtasar hanımla biraz lak lak yaparsınız ve fakat Muhtasar hanım yerinde değilse ki genelde değildir, o zaman n'olucak?"

"Bir canlıda 'varolan psikolojik etmenlerin tümüne' bilinçaltı deyip çıkıyor işin içinden Sigmund Freud. Bir beyaz rus kadın yüzünden ustası Freud'la kanlı bıçaklı olan C.G.Jung ise bu tanımı daha da karmaşıklaştırarak, bilinçaltının bizzat bilincin içinde fing atan, psişik bir olgu olduğunu ileri sürüyor."

"Ayıkla bilincin taşını."

"Hiç bir okul, mesleğinin erbabanı mezun etmez, o mesleği seçmeye niyetli adaylar yetiştirir."

"Dostluklar meyhanelerde perçinleniyor. İçmeden sevemiyoruz birbirimizi. Çok insancıl bir durum değil yani, ayık halimiz."

"Tutuculuk, uluslara zaman kaybetmekten başka hiç bir işe yaramıyor. Uluslar bu zamanı yitirirken, herkes Marcel Proust değil, kaç kuşaklar ziyan oluyor."

"Ortada bir yobaz ordusu var. Avcılık ruhları da şiddetle gelişmiş, hiç aba gitmemekle birlikte, hepsinin pompalı av tüfeği var. Bir gün hep birlikte ava çıkacaklar. Biz de av olarak, salak salak dolaşıyoruz ortalıkta."

"Her nedense nereye gitseniz kimliğinize arkadaş olarak bir de ikametgah senedi isteniyor. Çok meraklısı var bu kimin nerede oturduğu konusunun"

"Liberal Parti, asabı bozuk olanların partisidir, diyor Tibuk"

"O an kadın da bu adamdan ayrıldıktan sonraki yalnızlığını ve karşısına çıkacak belki bundan da hıyar bir herifle aynı öyküyü yeniden yaşayacağını düşündü ve ayrılma konusunu çok saçma buldu."

"Adaletin pokerden farkı, savunma avukatının rest çekememesi ve kağıdı hep yargıcın dağıtması"



 7/10
 (Akıcı, tespit içeren hikayeler barındırıyor) 
Orta Oyuncular Yayınları, 8.06 tl, 375 sf, 1999


____________________________________________________________________
____________________________________________________________________



Nasipse Adayız - Ercan Kesal
Ercan Kesal, samimi anlatımı ile bir politik kara mizah eseri sunuyor bize. Ortak olduğu hastanesinde doktorluk yaparken bir anda kendini başkanlık adayı kovalarken bulan bir adamın hayatından bir kesit aktarılıyor. Çoğu yerinde mizahi, bazı yerlerde de günümüz siyasetine göndermeler ile akıcı üslubu ile sıkmadan su gibi akıyor kitap.
Ercan Kesal, diğer kitaplarındaki içtenliği ve anadolu ruhunu yakalamış. 
Tavsiye ediyorum.



Vikitap Puanı : 7.9
Neokur Puanı : 7.9
K.Yurdu Puanı : 9.1


"Geçen gün ömürdendir."

"Kırılıp döküldükleri yerleri kırık dökük düşleriyle tamamlayarak hayatta kalmaya çalışıyorlardı."

"Aşağıda ışıltılı bir İstanbul. Haliç, Sarayburnu, Kız kulesi. Ne yapılırsa yapılsın, bu şehir hep güzel kalacak, eminim. Büyülü ve vazgeçilmez!"




 8/10
 (Samimi bir kara mizah örneği) 
İletişim Yayınları, 13.30 tl, 194 sf, 2015


____________________________________________________________________
____________________________________________________________________



Memurlar Memurlar - Aziz Nesin
Aziz Nesin'in kendine has üslubuyla yazdığı hikayelerden memurluk ile ilgili olanların toplanmış halini bulmaktayız. Hepsi birbirine benzer, hepsi birbirinden gerçek hikayeler günümüzde de maalesef geçerli. Dokundurmayı sanat haline getiren Nesin'in tüm kitapları iştahla okunmalı.



Vikitap Puanı : 9.1
Neokur Puanı : 8.5
K.Yurdu Puanı : 9.3


 8/10
 (Ülkedeki memurların gerçekçi portresini çiziyor) 
Nesin Yayınevi, 5 tl (sahaf), 159 sf, 2006


____________________________________________________________________
____________________________________________________________________
















OCAK - AĞUSTOS YAYINEVİ DAĞILIMI





OCAK - AĞUSTOS OKUNAN KİTAPLAR

Oğullar ve Rencide Ruhlar [8], Haw [8], İstanbul'da Bir Merhamet Haftası [8], Alper Kamu Cehennem Çiçeği [8], Olduğu Kadar Güzeldik [7], Dublörün Dilemması [7], Ben Tek Siz Hepiniz [8], Kedi Beşiği [9], İyi Fikir Bulma Tekniği [5], Toza Sor [8], Deliduman [7], Bilinmeyen Adanın Öyküsü [8], Küçük Kara Balık [8], İşte Zor İnsanlar [5], 40'ının da Kulpu Kırık 40 Türk [5], Bir Serçe Düştü [7], Merhume [8], Tatlı Rüyalar [7], Bakele [7], Köpekler İçin Gece Müziği [7], Kırmızı Saçlı Kadın [7], Hikayede Büyük Boşluklar Var [8], Kayıtsızlık Şenliği [6], Satışın Türkçesi [4], Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde [7], Doğunun Limanları [8], Peri Gazozu [8], Çavdar Tarlasında Çocuklar [9], Antabus [8], Artık Zenginim [7], Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz [8], Boş Zaman [7], Bazen Hayat [6], Falınızda Rönesans Var [7], Nasipse Adayız [8], Memurlar Memurlar [8],

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder