28 Ocak 2017 Cumartesi

2017 Şubat Ayında Okuduklarım

______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________

2017 ŞUBAT AYI ÖZETİ
______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________

      

      

   

   

______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________



Gece Güzelliği - Onur Caymaz
Onur Caymaz'ın ilk okuduğum kitabı. Birkaç öykü benzer duygular taşıyor. Tamamına baktığımda ise şiirsel bir anlatım var. Cümleler birbini güzel tamamlıyor. Okurken Metin Kaçan'ın Ağır Roman'ını okuyor hissi taşıdım. Bazı betimlemeler gerçekten güzeldi. Eğer puslu hikayeler seven var ise denemeli. En sevdiğim öyküler ise, 
- Üvey, Dul Oteli ve kitabın ismini veren Gece Güzelliği oldu.
Taşıdığı anlam itibari ile Anahtar Kelime' de ayrı bir güzeldi.



"Çoğunluk bilmez; aslında o su, kahveden önce ağız çalkalamak içindir, kahveden sonra içmek için değil. Sevdiği şeyin tadı, mümkün olduğunca çok kalmalıdır insanın ağzında."

"Hayaller çocukluğundu, büyüdüğümüz zaman küçültüp plan diyorduk onlara."

"Çünkü kimsenin çocuğu değilmiş o, öyle hissediyor. Kimse, kimsenin değilmiş. Erkenden öğreniyor."

"Senin olmamış çocukluğuna benimkinden çıkardığım kibriti çakıyorum; yeniden doğman için yakarak anılarımı."

"Az önce, annem hayattaysa, hayat neredeydi, diye soruyordu."

"ortama uymak için kafanı sallarken yakalıyorsun kendini. İnsan kendini nasıl yakalar?"

"Kimsenin nikah şahidi olamayacaksın, bu işleri dullara yaptırmazlar, bunu fark ediyorsun. İnsanlar, mutluluklarına neden şahit arar?"

"Açılmaya teşne sutyen kopçası, yeni ağdalanmış kadın bacağı ve kadınlarmış epeyce. Geceler güzelmiş, güzeldir de genelde."

"Benzersiz kalan kimsesizdir."



 8/10
 (Şiirsel anlatım, afilli cümleler) 
İletişim Yayınları, 12.54 tl, 172 sf, 2010 




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Gelin Başı - Seray Şahiner
Gelin Başı Seray Şahiner'in okuduğum 3.kitabı. Kronolojik olarak ters bir sıra izliyorum Şahiner'i okurken. Gelin Başı, tamamen kadınları anlatan, benanlatı ile dışanlatıyı ustaca birleştirmiş bir kitap. Bazen geçişler o kadar güzel ki, direkt karakterin içine girebiliyorsunuz. Bu anlatımı Antabus'ta da kullanmıştı. Okuyucuyu zorlamıyor. Ne dediğini rahat biçimde anlatabiliyor. Öykü kitaplarını incelerken en sevdiğim öyküleri sıralarım ancak bu kitaptaki tüm öyküleri beğendim. Yine de aralarından biri öne çıktı. Esme'nin şehir- kırsal hayatını anlatan "Tanga Don Hissi" çok güzel bir öykü. Psikolojik bir roman olarak bile genişletilebilirdi.  


"Hayatımda hiçbir şeyi terk etmedim ben, insanları bırakıp gittiğim oldu ama kendi oluşturduğum bir şeyi hiç..."

"Galiba hayat en sık, ne yapacağı belli olmayan insanları sınıyor."




 9/10
 (Kadına dair öyküler, etkileyici) 
Can Yayınları, 8.54 tl, 112 sf, 2015




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Incognito - David Eagleman
Incognito bir araştırma kitabı, nörofizikçi David Eagleman tarafından ele alınan beynin gizli yönlerinin anlatıldığı bir kitap. Hakkında söyleyebileceğim güzel ve kötü yönler var. Birincisi bu bir araştırma kitabı, bir çok insan evrime dayandırdığı için kitabı beğenmemiş, bu çok saçma çünkü araştırmanın temellerinde evrimin var olduğunu görebilirsiniz. Her şey yüce Mevla'dandır diyen adama bu kitabı önerirseniz tabii ki okumaz. Gerek duymaz. İkincisi gerçekten ilginç bilgiler var, özellikle gözlerle görüyoruz ancak beyinle algılıyoruz, bu nedenle aslında beynimiz gözden öte görüyor mantığını bi nebze anlatabilmiş. Kötü yanı ise zor okunuyor olması, çeviri fena değil, cümleler akıyor ancak konuyu daha basitleştirmek adına çok basit örnekler verilmiş, ya da örnek verilmesi gereken yerlerde terimler kullanarak sıkıcı hale gelmiş. 
Yine de kitaptan bir çok bilgi öğrendim ve bir çok satırın altını çizdim. Bizde de çakma beynin gizemi ile ilgili kitaplar çıkıyor. Misal, sevmeme rağmen Mümin Sekman'ın da buna benzer bir kitabı vardı. Ona göre çok daha bilimsel ve ilginç bir kitap, zira zaten biri danışman diğeri nörofizikçi :) Araştırma kitaplarından hoşlananlar okuyabilir.  


"Bilinç, avantaj sağladığı için gelişmiştir ama sağladığı avantaj sınırlıdır."

"Neşeyle 'Aklıma bir şey geldi!' diye böbürlendiğinizde beyniniz aslında muazzam bir iş çıkarmış ve bu deha anınıza hazırlanmıştır oysa sizi. Sahne arkasından çıkarıp da ortaya sunduğunuz bir bilgi, nöral devrelerinizin bu bilgi üzerine saatler, günler, belki de yıllar öncesinden başladığı çalışmanın, onu pekiştirip sürekli olarak denediği yeni kombinasyonların ürünüdür."

"Parmaklarınızın piyano klavyesi üzerinde nereye zıpladığına kafa yormaya başladığınızda, parçayı çalamaz hale gelirsiniz."

"bir video kameradan veri akışını alıp bunu farklı bir duyuya girdi olacak biçimde dönüştürürseniz, dünyayı da bu şekilde mi görürsünüz? İnanması güç olsa da yanıt 'evet'tir."

"Beyniniz karanlıktadır, ama zihniniz ışığı kurgulayabilir."

"İlginçtir ki şizofreni hastaları kendilerini gıdıklayabilirler. Bunun nedeni, motor hareketlerle sonuç duyumların doğru biçimde sıralanmasını engelleyen bir zamanlama sorunu yaşamalarıdır."

"Babanızın kendine özgü yürüyüşünü, burun şeklini, gülüşünü anlatmakta zorluk çekseniz de onun gibi yürüyen, gülen ya da ona benzeyen birini gördüğünüzde hemen farkına varırsınız."

"Beynin yürüttüğü mantığa göre, eğer elinizdeki işe uygun araca sahip değilseniz, onu yaratmanız gerekir."

"Zihinlerimiz de tıpkı göz, başparmak ve kanat gibi evrime tabidir."

"Bir arabacısınız ve iki tekerlekli at arabanız güçlü kuvvetli iki at tarafından çekiliyor. Beyaz at aklın, siyah at tutkunun temsilcisi. Beyaz at sizi sizi sürekli olarak yolun bir tarafına, siyah at da diğer tarafına çekmeye çalışıyor. Sizin işiniz dizginleri sıkıp ikisini de kontrol altında tutmak; çünkü yolun ortasından ilerlemeye devam etmenizin tek yolu bu."

"Dünya dinleri, duygusal ağlardan yararlanma temelinde optimize edildiğinden, akılla öne sürülen büyük argümanlar bile böylesine güçlü bir manyetik çekim karşısında zayıf kalmaktadır."

"Alkol bağımlılığından kurtulmak için atılan ilk adım, ayıkken, evde hiç alkol bulunmamasını garantiye almaktır."

"Kambur durmak yerine dik oturursanız, kendinizi daha mutlu hissedersiniz. Beyniniz, ağız ve omurganızın yaptığı bu hareketlerin, sizin neşenizden kaynaklandığını varsayar."



 7/10
 (İlginç bilgiler var, biraz sıkılabilirsiniz) 
Domingo Yayınları, 16.25 tl, 304 sf, 2013




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Alex de Souza - Marcos Eduardo Neves
Fenerbahçe'nin efsanevi oyuncusu Alex hakkında merak ettiğiniz her şeyi bulabileceğiniz bir biyografi kitabı bu. Tamamen belgesel tarzında yazılmış, tek ağızdan değil belki Alex'in tanıdığı, futbolculuk hayatında yer etmiş tüm insanların hepsinin ağzından ayrı ayrı yorumları verilerek kurgulanmış. Biraz zor okunuyor o yüzden, ancak çeşitliliği sağlamış. Sıkılmadan takip ediyorsunuz. Kitap hakkında bilgi verip içeriği hakkında spoiler vermek istemem ancak eşinin bu kadar önemli olması, tüm hayatını etkilemesi ve gittiği her ortamda bir sorun çıkması (dolaylı veya dolaysız) ilginç geldi. Bildiğini söylemekten sakınmayan birisi Alex de Souza. Herkesin sevebileceği fakat futbol konusunda belki belli kıskançlıkların oluşabileceği birisi. Güzeldi, eğer merak eden varsa tavsiye edebilirim.


"Alex topsuz oynuyor. Markajı kabul etmiş gibi görünüyor. Hiç beklenmedik bir fırsat belirdiğinde, tıpkı bilenmiş bir bıçak gibi parıltılı kramponlarla Alex ortaya çıkıyor."

"Transferden aldığı parayı ne yapacağı sorulduğunda cevabı çok netti. 'Sağa sola savurmayacağım, yatırım yapıp geleceğimi garanti altına alacağım. Futbol yaşamı kısa, 35'inden sonra üç beş kuruş için Brezilya'daki bir takımda oynamak zorunda kalmak istemiyorum."

"İnsanlar onu tanımadan tartışıyorlardı, sözleriyle savunuyor o dönemde Corinthians'ın teknik direktörü olan Vanderlei Luxemburgo. Onunkisi yanıltıcı bir yavaşlıktı. Gerektiği anda patlamak üzere enerjisini koruyordu."

"İstanbul'un New York'tan daha iyi bir şehir olduğunu söylüyordu. Çünkü ABD'de Fenerbahçe yok!"

"Yöneticilerimizden Ali Koç, daha sonra bir konuşmamızda bana Fenerbahçe'de hiç kimsenin, üstelik de Aziz Yıldırım'ın yüzüne karşı söylediklerimi söyleyebilecek cesarette olmadığını söyledi."

"Alex'in gidişi birinin vücudundan bir parça koparıp almak gibiydi."

"Kariyerinde 422 golün sahini, Brezilya futbol tarihinin en çok gol atan 22.futbolcusuydu. 10  numaralı formayı giyenler arasında sadece Pele ve Zico onun önündeydi."



 7/10
 (Güzel derlenmiş, tüm hayatından kesitler var) 
İndigo Yayınları, 18.25 tl, 304 sf, 2016




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Ben 2 - Alpay Erdem
Alpay Erdem'in mizah dergisindeki yazarlığına aşina olanlar bilirler, kendisine özgü deyişleri vardır. Çoğu zaman tespitleri bu deyişlerle birlikte gerçekten komik olur. İlk kitaptaki tat ikinci kitapta da var. İtiraf etmeliyim ki 4-5 yerde gerçekten kahkaha attım. Güzeldi. Bazı kısımları çıkarabilirmiş.
Son olarak Alpay Erdem tarzıyla bitirmem gerekir.
-Yaz Berelisi!


"Yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmayı anladım da hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışmayı hiç anlamadım. Hiç ölmemek diye bir şey mi var?"

"Kedinin oturduğu yerden çok önemli bir işi varmış gibi ayağa kalkmasının temiz hastasıyım."

 "Her defasında çağırıldığım o evde kedi olup olmadığını öğrenirdim. Çünkü bilirdim ki kedili eve giriyorsam seks yüzde doksan garanti gibi bir şeydi."

"Eğer bir insan ömrü hayatında karnabahar almamışsa o insan kaç yaşında olursa olsun gençtir."

"Girmiyorum lan yaza sağlıklı dedi bir arkadaşım."

"Ben tam vicdansızım, düşene bir tekme de ben koymak istiyorum dedi bir arkadaşım."

"Sevgilinizin kafasını karıştırmak istiyorsanız ona Kabak Kemane Lokumu götürün. Emin olun ne düşüneceğini hiç bilemeyecektir."

"Fakir az ve öz yiyor, yanaklarından sağlık fışkırıyor, zengin zorla sahip oluyor bu canlılığa. Bakma en kötü hayatı orta halliler yaşıyor. Orta hallinin ne olduğu ne yaşadığı belli değil."

"Mahalleye doğru girmek üzereyken susuzluktan ağzımız yara oldu. Ben kendi adıma konuşuyorum, şu yaşıma geldim ben daha öyle bir su içme içmedim. Sadece su içmemiz bir saat sürdü. Altı kişiydik. Amcaya dualar ede ede, "ölmüşlerin canına değsin" falan diyoruz. Düşünün yani, geldiğimiz noktaya bakın. Çocuğuz lan biz. Konuştuğumuz dile bak."



 7/10
 (Yazılarını takip edenler okuyabilirler) 
Mürekkep Yayınları, 13.68 tl, 264 sf, 2016




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Tekerleksiz Bisikletler - Cem Akaş
Cem Akaş'ı idefix'in listesinde Sincaplı Gece kitabıyla gördüm ilk defa. İlginç bir yazar olacağını hissetmiştim nasıl olduysa ve o kitabı ile birlikte bir kitabını daha sipariş ettim ki genelde yeni tanımak istediğim bir yazarın 2 kitabını birden alırım.
Öncelikle bu kitaptan başlayayım dedim. Yine, neden bilmiyorum. Sonuç olarak kitabı çok sevdim. Bir kere isminin hakkını veriyor. "Eksiltmeli öyküler"
Bir hikayede cümlelerin son kelimeleri yok mesela. Öykü akıyor yine de. Bir öykü de meşhur Da Vinci şifresine konu olan Baronzio'nun  Laboris Sanctum'u var. Bir başka hikayede çok ilginç bir öykü var onun için ayrı parantez açmak isterim. Cusano'nun 1850'de yazdığı "Eksiltilmiş Duygular" kitabından bahsediyor bu hikayede. Bahsedilen kitabın konusu gerçekten çok güzeldi. Dünyadaki bütün duyguları yaşayıp saklamak ve dev bir duygu kütüphanesi haline getirmek isteyen bir çiftin kütüphane kurmaları ile başlayan bir öykü. İlginçti.
Genel anlamıyla çok güzeldi kitap da. Cem Akaş, entellektüel seviyesi yüksek olan bir yazar. Mühendis olduğunu anlayınca da, sevgim biraz daha arttı. 


"Heralde. Organik edebiyat yapıyorum ben kızım, benim yazılarım hayatın içinde doğuyor, içinde yaşıyor."

"Güç çürütür; mutlak güç, mutlaka çürütür."

 "Devrim yapılabilir inancını canlı tutmak da devrimcilik."

"Gel be güzelim, durmayalım buralarda daha fazla, bak gece de inmiş zaten, iki seksen serilmiş gökyüzüne rakı içirilmiş ayı gibi, mahallenin hırbolarına becertilecek sanki; kestirme bir yol biliyorum arka sokaklardan geçen, kimse görmez bizi, kapı ağızlarında durmazlar , duranlar da en fazla fısıltıyla konuşur, bizi bozmazlar."

"Dalmışız o ırmağa, huriler de peşimizden, çıplaklar ama yosunlara sarınmışlar, sonra birileri bize sesleniyor, uyanıyoruz uykumuzdan, bir de bakıyoruz ki boğulmuşuz."

"Çölde çeşitli boyutlarda bu denli çok iskeletin olması, ama hiç canlı hayvan olmaması - yani sürecin değil, yalnızca sonucunun gözükmesi- garip geliyor sana."



 8/10
 (Çok ilginç bir deneyimdi) 
YKY Yayınları, 7.60 tl, 120 sf, 2012




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Allah Belanı Versin Brokoli - Onur Gökşen
Onur Gökşen'in okuduğum 5. kitabı, sona saklamıştım, konusu itibari ile daha az ilgimi çeken bir yapısı vardı çünkü. Tipik Onur Gökşen esprileri barındırıyor. Çok çok hızlı okuttu 1,5 günde bitirdim diyebilirim. Ancak yazarın en vasat kitabı buydu. 6 aylık diyet sürecini kaleme almış. Bazı yerlerde içten içe güldüm, güzel tespitler vardı. Genelinde motive edici bir zayıflama kitabı olarak da görebilirsiniz. Onun haricinde başka bir şey yok zaten.



"Bir yıl önce kilom 101 iken bugüne kadar 17 kilo almışım, bunun 14,4 kilosu yağdı. 14 kilogram yağı bir arada düşününce insanın midesi bulanıyor!"

"Ara öğünleri atlamamak ve her öğün öncesi en az iki bardak su içmek şart. Kabaca tarif edersek işemek bile kalori yaktırıyor insana. Sebze yemeden diyet yapmak imkansız! Çünkü Allah'ın belası sebzelerin vitamin ve mineral değerleri daha yüksek, verdiği enerji ise daha düşükmüş."

"Sonra kafayı ürkek bir sümüklüböcek gibi giyinme kabininden dışarı uzatıp, pardon bunun bir büyük bedeni var mı diye görevliye sorarsınız. O da maalesef efendim firmamız ayılar için değil insanlar için kıyafet tasarlıyor diyemediği için kibarca, bizim kalıplarımız dar en geniş bedenimiz bu der."

"Diyet yapıyorsanız eğer, yapacağınız en büyük hata ara öğünleri atlamaktır."

"Balık yemem için çok ısrar etmişti. Dediğine göre balığın faydaları saymakla bitmezmiş. Sayma o zaman dedim. Sinirlendi."

"Ben yazarlık kariyerime başlarken Nobel falan düşünüyordum, şimdiyse oturmuş domatesin faydaların yazıyorum, bir yerlerde korkunç bir hata yaptım sanırım."

"İşte ofise böyle yiyecek bir şeyler geldiği zaman, ortaya bir anda, "abi yesene bir şey olmaz bundan" adamları çıkar. Adamın bir şey olmaz dediği de dondurmalı baklama. Ulan nasıl bir şey olmaz, ben bütün gün sunta kemirmişim açlıktan, toplamda aldığım kalorinin hesabındayım, sen beni utanmadan kalori kasırgasının içine itiyorsun, terbiyesiz!"

"Vücudunu az kaloriye alıştırdığında, ileride normal yediğin zaman bile kilo eğilimin olur."


 6/10
 (6 Aylık diyet sürecinin mizahi hali) 
OkuyanUs Yayınları, 14.82 tl, 303 sf, 2013




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Doppler - Erland Loe
İncecik bir kitap olmasına rağmen çok farklı felsefi fikirleri bünyesine toplayabilmiş kitap. Mizahı beğendim, dozajındaydı. Olay kurgusu da ve gelişimi de şaşırtıcıydı. Kısa sürede çok güzel mesajlar verebildi. Ayrıca çeviriye bayıldım. Bence kitabın güzelliği çevirmenin de başarısından dolayı öyle sanıyorum ki. İngilizce kitaplardan çevirilerde bile bu kadar akıcılık yok çoğu zaman, zira bir nebze daha zor olduğunu düşünüyorum Norveç dilinden çevirmenin. Sonuç olarak son yıllardaki farklı kitaplardan biriydi. Ucundan Faruk Duman - Köpekler için Gece Müziği tadı aldım. Çok ucundan ama. Orman atmosferi nedeniyle sanırım.


"Geyik bir şey demedi tabii. Kocaman, güvenen gözlerle bana baktı. Konuşamayan biriyle olmak harika."

"Mağazanın içinde, başka insan kalmamış gibi, karımla karşılaşıyorum."

"İlk tesisatçı bokun betonun altında yolunu bulup gitmesini imkansızlaştıran işler yaptığından, diğerinin, bütün zemini bir kez daha kırıp yeni tesisat döşenmesi gerektiğimi söylediği o çileden çıkarıcı konuşma başta olmak üzere, her şey silinip gitmişti."

"Düşünebilecek en mantıksız şeyi ele alın, onu aklınıza gelen en büyük sayıyla çarpın, buyrun size kızım, diyebilirim."

"Dünyanın başına gelen her şeyin bizim de başımıza geleceğini, dünyaya tükürürsek kendimize tükürmüş olacağımızı falan çocuklarımıza öğretmemiz gerek."

"Sağcı herif ve ahbapları ülkenin geri kalanını yönetsinler, birbirlerine arabalar, tekneler, evler, arsalar satsınlar ve komşularla olan kavgalarına ıncık cıncık hukuksal ayrıntılar bulmakta yardımcı olsunlar; ama burada ormanda sözleri geçmez."

"Sürekli bir şeyler yapmak ya da yapacak bir şeyler icat etmek zorunda olduğumuz fikri içimize işlemiş. İnsanın bir meşguliyetinin olması bir bakıma iyi bir şey, uğraştığımız şey çok aptalca olsa bile. Ne pahasına olursa olsun sıkılmak istemiyoruz ancak ben, sıkılmaktan hoşlandığımı fark ettim. Sıkıntının hakkı yeniliyor. Gregus'a, planımın mutlu olana dek sıkılmak olduğunu söylüyorum."

"Ama eşsiz olmak demek, sadece eşsiz demektir. İyi demek değil."


 8/10
 (Farklı, komik ve felsefi) 
YapıKredi Yayınları, 8.36 tl, 123 sf, 2016




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




____________________________________________________________________
____________________________________________________________________

DERGİ GÜNLÜĞÜ
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________



Kafa Dergisi #25

# aşk biterken önce öpücükler küçülür sevgilim. kocaman bir ülke kendi gürültüsünden uyanır.
# Çünkü hakikat onu bir kişi söylese bile hakikattir.
# Yanlışları görür ama değiştirmekte aciz kalırsan çaresizliğin ikiye katlanır.
EMRAH SERBES - İnfilak Parçaları XIV

# öldüre öldüre bitiremiyor kimse diğerini. Her bedenden beşyüz rüya çıkıyor.
UMAY UMAY - Kendi Kendini Doğruyorsun

# Slogan, ihtiyacı olana selam göndermektir.
ELİF DEMİRTAŞ - Kanadı Kırık Kelebek

____________________________________________________________________
____________________________________________________________________



Ot Dergi #44

# Biri gelip bizi tezgahtan alana kadar, bir manavın önlüğüne süre süre parlattığı elmalar gibi cilalayıp duruyoruz kendimizi. İlk ısırıktan sonra, ısırılan yerlerimizden kararmaya başlıyoruz ama.
MAHİR ÜNSAL ERİŞ - Ot Sözlük

# Türk, Türkten başka bir şeyle ilgilenmezse Türkün Türkten başka dostu niçin olsun ki?
GÜNDÜZ VASSAF - Türkiye Uzmanı Türkler

# Bir ince çorap gibi telaşsız kaçıyordum oysa. İstersen durdurabilirdin!
# Çünkü yalnızlık tereddütten ibarettir.
#Hızlı hızlı yürüyorum. Bir yere yetişmek için değil, hiçbir yere varmayayım diye. Çünkü durursam hatırlarım!
BAŞAK BUĞDAY - İşimiz Yine Penaltılara Kaldı

#Bunca ölüme, hapishanelere, gaza, copa, üzerimize yağdırılan mermilere rağen korkmamalıyız. Korku ancak daha büyük korkuların mayası olabilir, itirazın değil.
ERTUĞRUL MAVİOĞLU - İtiraz

#Şimdi tüm acılar, seni kaybetmenin yanında acı olmaktan çıkar.
SİNAN SÜLÜN - Ormanların Gümbürtüsü


➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤







➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


DERGİ DAĞILIMI


➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



YAYINEVİ DAĞILIMI



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


2017 OCAK - 2017 OCAK 
OKUNAN KİTAPLAR

Reklamı Atla [7], Bugün Bize Kim Geldi [9], Gerçek Hesap Bu! [7], Kuşlar Yasına Gider [9], Kediler Güzel Uyanır [4], Eyvah, Babam Bir Manyak! [8], Koca [6], Aziz Bey Hadisesi [8], Bir Sirk Geçiyor [8], Bir Adam Girdi Şehre Koşarak [5], Ölü Zaman Gezginleri [7], Gece Güzelliği [8], Gelin Başı [9], Incognito [7], Alex de Souza [7], Ben 2 [7], Tekerleksiz Bisikletler [8], Allah Belanı Versin Brokoli [6], Doppler [8],


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder