5 Haziran 2019 Çarşamba

2019 Haziran Ayı İzlenenler

______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________

2019 HAZİRAN AYI ÖZETİ
______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________

   
         

       

   


______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Boy

Hunt for Wilderpeople gibi müthiş sıcak bir filme imza atan Taika Waititi'den yine Yeni Zelanda yaşamına dair sıcak bir hikaye. Boy'da babasını rol model alıp çocukluk düşlerine yolculuk ettiğimiz bir çocuğa eşlik ediyoruz. Okuldaki eğitimden, ailevi ilişkilere, arkadaşlık kavramından, "potansiyel" başarı hikayelerine kadar tüm noktalarda ders niteliğinde bir hayat filmi. Hiçbir ailenin mutsuzluğunun birbirine benzemediğini, sıra dışı baba rolü ile oynayarak gözler önüne seren yönetmen, senaryo ve yönetmenlikten daha fazlasını da filme eklemiş oluyor. Bulursanız izleyin. Aramazsanız rast gelmez.





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Taksim Hold'em

Cumartesi günleri Poker oynayan ve bunu rutinleri haline getiren 4 arkadaş, bir haftasonu tekrar Poker oynamak için sözleşirler. Fakat Taksim'de Gezi Parkı olayları patlak vermiştir. O gece Poker oynamak için doğru bir gece olmayabilir. Belki de tepkilerini göstermek için hayatlarına olduğu gibi devam etmeleri gerekip Poker oynamaları icap etmektedir. Protesto, siyaset, ülke gündemi, insanlık, vicdan, polislik, komşuluk, kurallara uyma gibi bir çok konuda çok başarılı tespitler görmekteyiz filmden. Her karakter, ülkede yer alan insan tiplerini temsil etmekte. Tek mekan filmlerinin en önemli özelliği diyalog için olumlu diyebiliriz, ikinci önemli özelliği olan şaşırtma ve ters köşe sahneler ise bekleneni verememiş. Fakat yine de 90 dakika boyunca ilgiyle izletmeyi başardı. Böyle filmlere ihtiyaç var.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Murder Mystery

Netflix'in en hızlı izlenmeye başlayan ve en çok izlenen filmi ünvanını ele geçiren Murder Mystery'de ilk göze çarpan ve en önemli kısmı oyuncuları. Adam Sandler'ın tam da olgunlaşma döneminde daha güzel filmlerini görmeye başladığımız anlarda Netflix imdadına yetişmiş ve geçen seneki olduğu gibi bu sene de onun üzerine bir film tasarlamış. Yanına da güzelliğinden bir şey kaybetmeyen Jennifer Aniston'ı yerleştirmiş. Film beklediğimi karşıladı açıkçası. Çok fazla bir beklentiniz yoksa sizi de mutlu edecektir. Mizahı iyiydi, aksiyonu eğlencesi güzeldi. Çerezlik bir akşam filmi olarak izleyebilirsiniz. Komiser rolünde Dany Boon'u görmek ayrıca güzeldi.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Sin Nombre

İzleyecek film ararken önerilen filmler sırasında gördüğüm ve yönetmen koltuğunda "aa bu bizim True Detective'deki müthiş 10 dakikalık one shot sekansı çeken yönetmen" diyerek başladığım film bir yönetmenlik resitali sunuyor. Bu kadar klişeleşmiş konu, öylesine güzel sunulmuş ki. Gerçekçilik bir yana, oyunculuklar ayrı yana. Doğal güzellikler ayrı güzel. Katıldığı çetenin kuralcı tavrı nedeniyle ayrılmaya karar veren (zorunda kalan) bir adam ile bulunduğu kasabayı terk etmek zorunda kalan bir kadının metazori aşk hikayesini izliyoruz. Ancak aşk hikayesinden daha çok durumun gelişmesi ve inanılmaz gerçekçi bir buluşma öyküsüne tanık oluyoruz. Etkileyici bir filmdi. Çete olaylarına odaklanan City of God filminden çok daha güzeldir bence. O fazla overrated idi. :) 




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Grave of the Fireflies

Paramparça eden bir anime Grave of the Fireflies. Studio Ghibli'nin iki dehası Hayao Miyazaki ve Isaho Takahata'nın yıllar sürecek sanat şöleninin belki de ilk adımlarından biri. Yıl 1988 olmasına rağmen hala nasıl yapıldığını anlam veremediğim çizgiler. Öyle bir duygu anlatıyor ki bu boyutu az ama anlamı derin tasarımlar. II.Dünya savaşı sırasında büyük zorluklardan geçen iki kardeşin hayata tutunma mücadelesini izliyoruz film boyunca. Filmin süresi iyi ki kısa, çünkü 80 dakika bir boğazınızda bir yumru ile oturmak çok zor. Muhtemelen anime sevenlerdenseniz izlemişsinizdir, ancak işim olmaz diyorsanız bile bir deneyin. Size muhteşem sanatın kapılarını açacaktır.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Storm Boy

Babasının, dış dünya ile bağlantılarını koparmasının ardından sahil kenarı bir eve yerleşen Michael, bir gün 3 adet pelikan yavrusu bulur ve annesi olmadığı için avlanamayan, uçamayan yavrulara rehberlik ederek onlarla bağ kurar. Film fazlasıyla samimi ve duygusal ilerliyor. Çok güzel bir manzara eşliğinde, huzur verici müziklerle desteklenmiş biçimde sizi dünyadan bir süreliğine koparıp serin sulara salıveriyor. İnsanoğlu olarak ne kadar acımasız olduğumuzu anlatan, hırslarımızın kurbanı olduğumuzu yüzümüze vuran bir film. CGI yapılandırması da başarılıydı filmin. Çocuk oyuncuyu iyi seçmişler. Ayrıca son olarak torunu oynayan kızı da yüz olarak beğendim :) Her şey pozitif filmde.. ;)  Unutmadan geçmeyelim bu film bir remake, orijinali 1976 yapımı.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


BONUS











______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________

Dizi Günlüğü
______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤








➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


OCAK-ARALIK İZLENEN FİLM ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI






2019 OCAK-ARALIK İZLENEN 
FİLMLER & DİZİLER & SAHNE SANATLARI


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder