2021 Aralık Ayı Okuduklarım

 

_____________________________________________

2021 ARALIK AYI ÖZETİ

_____________________________________________

     

      

 

      

_____________________________________________

Korku ve Arkadaşı - Ayşegül Çelik

Ayşegül Çelik'in ilk öykü kitabı olma özelliği taşıyan kitapta kısa kısa 20 tane öykü bulunmakta. Hepsi gerçeküstü olayları ele alan, sade anlatımlı, duygu aktarımı ve betimleri bol öyküler. Bir öykü kitabında aklımda hiçbir öykü kalmıyorsa, başarılı bulduğumu söyleyemiyorum. Bu kitaptan da hiçbir öykü aklımda kalmadı. Ancak oldukça yalın bir dille yazıldığını söyleyebilirim. Yeni yazarların deneme metinlerine benzer bir yapıda ilerliyor öyküler. Zaten yazarın da ilk kitabı. Diğer kitaplarını okuyup yazarın gelişimini görmek istiyorsanız deneyebilirsiniz.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Maça Kızı - Mısır Geceleri - Aleksandr Puşkin

Rus edebiyatına, Gorki ve Gogol harici mesafeliyim. Bir türlü ısınamıyorum. Üstencil anlatıları, felsefi açıdan yanlış yönlendirmeleri, aşka bakış açıları beni cezbetmiyor. Puşkin'in okuduğum ilk kitabı oldu. Muhtemelen de yanlış kitaptan başladım. Maça Kızı, bir kumarbazın, hırslarına ne denli kapıldığını anlatan ve ortalama bir yazardan çıkabilecek türde bir hikaye. Bir derinlik, anlam arayışı bulamadım. Çeviriden kaynaklı olup olmadığını anlayamadım göze çarpan bir farklılık hissetmedim çünkü. Çaykovski'ye ilham olduğu söylenen bir öyküymüş sonradan öğrendim. Sanırım o çağda insanlar belli duygularda daha çok hisliymiş diye düşünüyorum. Bana geçmedi. Rus edebiyatı sevenler varsa okusun.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Kıyamet Park - Alper Canıgüz

Alper Kamu serisini uzun yıllar önce okumuştum, son kitabı ise 2021 yılında çıktı. 5 yaşındaki küçük dedektifin maceralarını okumak keyifliydi o senelerde. Hatta aklımda finaldeki mektubun hüznü bile kalmış üzerinden yıllar geçmesine rağmen. Kaldığı yerden devam etmiş mi diye merak ederek başladığım kitap pek de istediğim gibi sonuçlanmadı. Karakterimizin 5 yaşında olup, polisiyenin baş karakteri olması avantajlı bir duruma sokuyor. Durumun ekmeğini sıcak biçimde yemiş yazar. Bazı noktalarda ise (cinsellik, yetişkin ilişkileri) konularına ise karakteri riskli olmayan tarafından teğet geçirerek dahil ediyor.  Karakter bu sayede gerçeklik algısının sınırlarında kalıyor. Yine keyifli bir yanı var, ilk defa Alper Kamu ile tanışacaklar sevebilirler, ancak ben bu veletten biraz sıkılmış olabilirim. :)  

"Herkesin söylediği gibi zaman her şeyin ilacıydı; yalnızca bazı ilaçların aşırı dozu ishalle, zamanınki ölümle neticeleniyordu."

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım - Mustafa Çiftçi

Mustafa Çiftçi okurken Türkçe sınavındaki paragraf sorularını okuyormuş gibi hissediyorum. Cinastan uzak, okuru yormayan, duygusu yüksek bir dil seçiyor kendine. Bozkırdan çıkmayan yazar yine kendini rahat hissettiği meskenleri mekan bellemiş. Bazı hikayelerin daha da uzun olmasını istiyorsunuz okurken. Sonlara doğru giderken hüzün acımasız bir hale dönüştü, dokunaklılık ile sömürü arasındaki çizgiyi de geçmemiş üstelik. Ben en iyi kitaplarından biri olarak görüyorum Çiftçi'nin. Gerçi derleme bir kitap onun da etkisi vardır.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

BONUS

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

DERGİ DAĞILIMI

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

YAYINEVİ DAĞILIMI

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

2021 OCAK - 2021 ARALIK

OKUNAN KİTAPLAR & DERGİLER

2021 Aralık Ayı İzlenenler

 _________________________________

2021 ARALIK AYI ÖZETİ

_________________________________

      

      

   

_________________________________

      

İki Dil Bir Bavul

Anlatmak istediğini hiç bağırmadan, sesini yükseltmeden alttan alta veren bir belgesel. Belgesel anlatısına da çok uymayan bir yapısı var aslında. Köydeki çocukların, ailelerinin kameranın olmadığı gibi davranmalarına nasıl alıştırdığını merak ediyorum hazırlayanların. Kürt çocukların bulunduğu bir köyde Türkçe eğitim vermeye çalışan yeni bir öğretmenin bir dönemine şahitlik ediyoruz. Sürekli olarak "Beni anlamıyon de mi, anlamıyon beni demi?" sözleri kafanızda dönüp duruyor. İletişimsizliği ve yanyana olup da bu kadar uzak kalabilmeyi müthiş başarmış bu replik. Kısaca yapmak istediğini başarıyla yapıyor. Eleştirilebilecek konu ise öğretmenin ve çocukların hayatında yer alan değişlikliğin vurgulanmamış olması. Değişiklik olmamış gibi yansımış belki de ne söylersek söyleyelim bu düzen değişmez denmiş olabilir ama ufak tefek bir karakter gelişimi görseydik iyi olurdu. O zaman da kurgu olur belgesel olmazdı denebilir ama benim beklentim biraz da post-dökümantasyon aslında :)

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Belfast

Katolik- Protestan çekişmesinin ortasında kalan Belfast'ta bir çocuğun gözünden çatışmanın çarpıcılığına şahit oluyoruz. Kenneth Branagh sineması kendini belli ediyor, görüntüler çok şık, harika müzikler ve kontrasttan yararlanan melodilerle güzel bir savaş-melodramı sunuyor bize. Siyah-beyaz olması etkiyi artırıyor. Her kare portrelik, buna hemfikiriz sanırım. Ancak senaryonun ana-akıma oynaması ve aslında vermek istediği etkiyi ödül alacak şekle dönüştürmesi sonucu film, beni bir miktar üzdü. 

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Spring Blossom

Suzanne Lindon, henüz 20 yaşında yazdığı, yönettiği ve oynadığı film ile giriş yapıyor sinemaya. Başlı başına bu durum bile takdir edilesi. Modernize edilmiş bir lolita hikayesi anlatıyor aslında. Orta yaşlarında bir adam ile, ergenliğini yeni aşmış bir kadının bağlarıyla alakalı bir kaç söz söylüyor. Film duru ve akıcı. Senaryoda farklı olarak görebileceğimiz herhangi bir durum yok. Dans sekansları akışta biraz komik durmuş ama yine de sempatik. İlk film açısından ben başarılı buldum, bir film olarak bakarsak da ortalama bir haz veriyor.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Çatlak

Fikret Reyhan, resmen bir ailenin içerisine bizi gerçekçi bizimde yerleştirmiş. 80 dk. boyunca evin odalarında dolaşırken duyduğumuz, gördüğümüz her şey aşırı gerçek. Bir ailenin borç aldığı parayı geri ödeme zamanı geldiğinde yaşadığı çatışma üzerine kurulu filmin matematiği çok iyi işliyor. Türk aile yapısı çok güzel çözümlenmiş. Ufak tefek detayların "aile gerginliği" biçiminde yavaş yavaş seyirciyi germesi, çözüm noktası, patlama ve final. Hepsi müthiş bir sadelikte ve akıcılıkta. Yılın en iyi Türk filmi bence. 

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Don't Look Up

Son günlerde ses getiren Don't Look Up, bir kıyamet senaryosu içeriyor. Konu olarak bu tarz içerikler ilgi çekici olmaya yetiyor. İşin içinde hükümet eleştirisi de yer alınca başka bir alanda ilerleme şansı olabiliyor. Ancak baş karakterlerin ilişkilerinin ana hikayeye hiçbir katkısı yok, besleyeceğine uzaklaştırıyor. Karikatürize duran karakterler izlemeyi zorlaştırıyor. Meryl Streep'i ilk defa beğenmedim. Nasıl başardılar bilemiyorum. Cutscene sahneler hoşuma gitti, diri tutuyor fakat finale doğru yalpalanma süreci, yönetmeni uzun bir final ile filmi yamalı biçimde önümüze sürmesine neden olmuş. Çok önemsemediğim halde devamlılık hataları var. Böyle bir kadro için çok daha fazla özenilmesi gerekiyordu. Maalesef Don't Look Up, ortalama izleyici kitlesi için yeni sınırlar yaratırken, sinefil izleyici için normal bir seyirlik sunuyor.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

OCAK-ARALIK İZLENEN FİLM ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI

2021 OCAK - ARALIK İZLENEN 

FİLMLER & DİZİLER & SAHNE SANATLARI