Sosyal Mühendis Kafası: 2021 Mart Ayı Okuduklarım

1 Mart 2021 Pazartesi

2021 Mart Ayı Okuduklarım

_____________________________________________

2021 MART AYI ÖZETİ

_____________________________________________

Diğerleri - Mahir Ünsal Eriş

Mahir Ünsal Eriş yeni dönem yazarlarının edebiyatı kullanım yönünden en kuvvetli yazarlardan biri olabilir. Eski kelimelere aşina olmayanların bile rahatlıkla anlayabileceği şekilde cümlelere serpiştiren yazarın, hem keyifli bir hikaye anlatımı hem de kelime dağarcığı anlamında büyük katkısı var. 70'li yıllarda geçen siyaset, aile ilişkilerini bir hurafe metaforu ile birleştirip sunan kitap, bir çok noktada açıklar barındırıyor. Ben kitabın ilki olan "Öbürküler"i okumadan bu kitaba geçmiştim. Sanırım bunun etkisi ile karakterler sanki önceden tanıyormuşuz gibi giriyor hikayeye. Uyum sağlayabilmek için de zorlandım açıkçası. Yine de anlatılan hikaye ilginçti. Mahir Ünsal Eriş'in önceki hikayelerinden farklı bir tarz.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Kan, Ter ve Pikseller - Jason Schreier

Araştırmaları ile oyun dünyasının dedektifi olan Jason Schreir, oyun yapımcıları gözünden bakarak; oyun endüstrisinin en meşakatli alanı olan oyun çıkış sürecine göz atıyor. 10 adet büyük ve küçük çaplı oyunların nasıl başarı kazandıklarını ve bu başarının ardında yatan kan, ter ve pikselleri anlatıyor. Kitabın ismi bu anlamda oldukça başarılı. Beni özellikle Stardew Valley ve Witcher 3 bölümleri etkiledi. Shovel Knight'taki yapımcıların bu oyun için geçirdikleri istifa süreci de eğlenceliydi. Jason'ın eğlenceli dili de okumayı etkili hale getirmiş. Çeviri de fena değildi. Bazı küfürleri sanırım sindirmiş, olduğu gibi yayınlanabilirdi. Oyun yapımı ile ilgilenen herkesin okuması gerekli.

"Urquhart oyun geliştrimenin tıpkı film çekmeye benzediğini ama her yeni projede sıfırdan bir kamera üretmek kaldığınızı söylüyor. Başka bir tanesi de oyun yapmayı deprem sırasında bina dikmeye benzetir. Ya da birisi önünüzde koşup rayları döşerken tren kullanmaya..."

"Yine de yaklaşık bir yıldır bu proje üzerinde çalışan Devine ve ekibine oyunlarını değiştirip daha pazarlanabilir bir fikri mülke geçmelerini söylemek, yeni doğum yapmış bir anneye gidip bebeğini daha güzel görünen bir çocukla değiştirmesini söylemekten farksızdı."

"Bazen doğru seçimi yapmak için gereken zamana sahip olmadığınızı hissediyorsunuz ama yine de o seçimleri yapmak zorundasınız. Eğer %80 oranında haklı çıkıyorsak %100 doğru olanı seçmekle vakit kaybetmemek bizim için daha iyiydi çünkü bu esnada boş boş oturuyor, bir karar alınmasını bekliyordu."

"Genellikle oyunun çökmesine neden olan, en büyük hatalar "A" veya "1" olarak işaretlenir. Eğer bir oyunda bir hatayla karşılaşırsanız muhtemelen bunu yapımcılar da bulmuştur ve bu sadece oyun çıkmadan önce onarmaya vakit bulamadıkları ya da niyetlenmedikleri "C" seviyesinde bir hatadır."

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

İhtilali Nasıl Yaptık - Aziz Nesin

Aziz Nesin'den muhtelif konularda 18 öyküyü içeren kitapta yinelemenin mizahını kullanarak kurduğu öyküleri görmekteyiz. Diğerlerinden sıyrılan bir kaç öykü var. Şiire düşkün bir işadamı hikayesinde, edebiyatçılara bir eleştiri giderken, Bıyıklı Tevfik Efendi'de marka düşkünlüğüne gönderme var. Ömer Ağa'yı Seçmeyeceğiz hikayesinde de seçimle ilgili güzel hicivler yer alıyor. Yarısı siyasi yarısı ise günlük hayattan yer alan öyküler gününüzün güzel geçmesine rahatlıkla yeterli olur.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Altınçayır Vadisi'nin Çocukları - Latife Tekin

Manves City'den sonra elime geçen ilk Latife Tekin kitabı bu oldu. Açıkçası çocuk kitabı olduğunu fark etmeden başlamıştım. Manves City'de beni en rahatsız eden, Latife Tekin'in yeni çağı yakalama adına pek alışageldiği konulara dalması olmuştu. Bir yandan kırsalı yerel dille anlatırken bir yandan "Selfie" algısında boğulmasına çok anlam verememiştim. Onun etkisiyle bu kitaba karışınca Asinaz, Ay Dudu, Pembesu gibi isimler geçince Latife Tekin'in artık iyice modernize olma adına bazı şeylerden ödün verdiğini düşünmüştüm ki bir kaç sayfa sonra çocuk kitabı olduğunu anladım. :) Sonrasında da okumaya devam ettim ve keyif de aldım. Sadece konu çok açıkta kalıyor ve çocuklara verilen mesajı tam olarak algılayamadım. Genelde ana fikir üzerinde çok fazla durulur böyle kitaplarda.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Takım Çalışması - Ahmet Şerif İzgören

Ahmet Şerif İzgören bazen beni çok şaşırtıyor. Kitaptaki bilgiler değerli, anlatım ve üslup gayet güzel. Fakat bunu takım çalışması adı altında futbol ile anlatmanın ne katkısı olduğunu çözemedim. Ülkede herkesin ilgisi var belki daha çekici olması istenmiş ancak yarısından çoğu olumsuz örneklerle dolu bir altyapıya anlatılmak istenen pek işlemiyor. Olumlu örnekler daha pekiştirici olurdu. Fatih Terim'in övüldüğü tek kitap olabilir bu arada. Yine de Şerif İzgören'in eğlenceli dili nedeniyle yine okutuyor.

"Bizim Ankara'da çocuklarımızın spor yapabilecekleri gram yer yok. Her yer beton, bina, rezidans. Bir boş arsa vardı evin orada, "Belki buraya yaparlar gençler spor yapsın diye" dedim içimden, büyük bir cami ve külliye yapılıyor şimdi. Oysa evin 3 km civarında 6 tane daha cami var, cuma günleri bile tam dolmuyor, bir tane spor salonu, bir tane kütüphane yok. Sonra pankartlar asıyorsun Avrupa'nın en yeşil başkenti diye, sanırım yeşilden kastettikleri en mümin anlamında."

"Basketbolu seviyorum, hayat gibi seni oyundan alıyorlar, otuyorsun kenarda ama her an tekrar girme başarma şansın var."