4 Aralık 2018 Salı

2018 Aralık Ayı Okuduklarım

______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________

2018 ARALIK AYI ÖZETİ
______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________


      

   


______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________





Derdin İncinmesin - Mustafa Orman
Kitabın ismine baktığınızda 3.sınıf, Kahraman Tazeoğlu tarzı bir kitap bekliyorsunuz ancak tam tersine yazarın anlatmak istediği bir derdi var ve bunu güzel de yansıtıyor. Yeni yazarlarla tanışırken emniyetli davranmak bazen okuma hevesini düşürebiliyor. Üslup olarak isminden söz ettirebilecek bir yazar gibi görmekteyken sırf ismi nedeniyle hikayelere giremedim. Hikayelerin estetikliği gerçekten ilgi çekici bunun farkındayım, özellikle kullanılan metaforlar, eleştirilen alanlar, benim de vurgusunu yapılmasını istediğim konular zaten. Adını koyamadığım biçimde arada kaldım. Bir yandan Kamil Erdem'in süslü kelimelerini, bir yandan Toptaş'ın bozkırın sadeliğini, bir yandan da Kafkaesk bir hava aldım. 
Ancak isim beni çok itmiş belli. Keşke başka bir isim ile çıksaymış.
İçeriğe bak, görünüşe bakma denilebilir ama Pr ve ambalajdan etkilenmediğini söyleyen herkesin yalan söylediğini bilecek kadar içerik okuduğumu belirtirim :) 
Bir kitap daha denenebilir, çok da sevilecek bir yazar tanımış olabilirim, bilemiyorum, henüz erken. Aklımda yer eden hikayelere kısa bir bakış atayım.

Palto : Hepimiz, Gogol'un paltosundan çıktık ama bu defa altında kaldık.
Bulmaca Sayfaları : Okuma yazma bilmeden bulmaca çözme fikri, hüzün verici.
 Güvercini Bileğinden Öp : Her kavuşma mutlu etmeyebilir insanı.


"Acı hariç, her şeyin açlığı çoğunluktadır."

"Herkes birbirine yetişiyor da, kimse kimseye varamıyor, yetmiyor."

"Yer yerinde sarsılsa, dağ, taş, ağaç kopsa, sular toprağa karışıp yeryüzünü değiştirse de, insanda taze kalan tek şey kırgınlığıdır."


★★★ 7/10
 (Edebi yönü güçlü öyküler) 
Everest Yayınları, 11,00 tl, 115 sf, 2015




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Olaylar Boksörün Pazı Sarması Yemesiyle Başladı - Giray Kemer
Günlük hayat telaşesini basit bir dille biraz da yeraltı edebiyatına kaçarcasına yazılmış üslubu ile birleştirip birkaç sayfalık hikayeler ile 25 tane hikaye çıkarmış Giray Kemer. Tüm hikayeler aynı coğrafya ve hatta aynı mekanlar içerisinde gerçekleşiyor. Bu da durum betimlerini artırıyor. Boksörlük hikayelerin çoğunda geçiyor. Evet güzel bir tat katmış, ancak tam zorlama kalacakken kitap bitiyor. 
Dilini beğendim, edebi bir beklentiniz olmasın. Sokak ağzı ve gündelik yaşam öyküleri sevenler var ise onların ilgisini çekecektir.


"Camiler ayak kokuyor, kiliseye giderken giyecek kıyafetimiz yok, sinagogların adını söylemesi zor ve satanizm artık demode oldu."

"Burası tiyatro sahnesi değil. Rol yapmamıza gerek yok değil mi?
-Haklısın, dedim. Ama baksana şarkı çok güzel."

Görsel sonucu

★★★ 7/10
 (Gündelik yaşamdan kısa öyküler) 
İletişim Yayınları, 10,50 tl, 94 sf, 2014




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Çok Kısa Bişi Anlatıcam - Alper Atalan
Gündelik hayatta farkedilemeyen detayların çok güzel biçimde aktarıldığı bir hikaye kitabı bu. Hepsi aynı matematikte yazılmış, 2 sayfayı geçmeyen onlarca öykü var içerisinde. Genelde üç hayatın tesadüf ve kaderle birleştiği hikayeler yaratmış. Karakterler, olaylar o kadar gündelik ki, bazı durumları kendiniz yaşamışsınız hissi veriyor. Üstüne üstlük dili de gerçekten şiirsel (Kitabın adına aldanmayın). Ben çok beğendim, hem öyküleri hem de yazım dilini. Alper Atalan'ı tanıdığım ilk kitaptı, diğer kitaplarını da sipariş verdim vakit kaybetmeden.



"Terlikleri süre süre, naftalinsiz hırkaya sarıla sarıla, geç kalmış bahara suskun bir kuytu lazım. O sokağın başında, eski evin bahçesindeki kameriyenin altında eski bir ayrılık. Aslında hatırlamamak lazım."

"Başını eğdiği, kollarını kavuşturduğu, ayakkabılarını bir hizada çiftleştirdiği duygunun adı da yalnızlık."

"Sevdiğini bilip de terke etmekten daha feci koyuyormuş ne kadar sevdiğini bilemeden yol vermek, onu öğrendim."

Görsel sonucu

★★★★ 8/10
 (Gündelik yaşamdan kısa öyküler) 
İletişim Yayınları, 9,90 tl, 150 sf, 2015




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Şahsi Düşler Onur Kırıcı Gerçekler - Batıkan Köse
Yazar, gerçeküstü bir yapı üzerine kısa hikayeler kurgulamış. Arka kapağı okuduğumda az çok ne ile karşılaşacağımı fark etmiştim ama belki farklı bir tat alabilirim diye devam ettim. 
Öncelikle farklı konuları için yazara tebrikler, onun dışındaki kalan her şey içinse eleştirilerim var.
Sanırım yaşı itibariyle (1995 doğumlu) tam oturmamış bir kurgusu var. Öykülerin çoğu saçma birleşimlerden ibaret. (Gerçeküstü konusu harici yorumum)
Karakter isimleri Şirret Hanım, Düşver teyze, Vesvese bey tarzında klişelerin klişesi, artık şöyle esprili isim kullanmayın dedirtecek cinsten seçilmiş.
Kelime esprileri vasatın çok altındaydı. Örnek vereyim hemen: "Latife hanım diyerek bayılan genç için latife etti sanırım" demek kelime oyunu değil, okuyucunun zekasıyla dalga geçmek, ben utanıyorum şu tarz cümleleri görünce. 
Hikayeler bağımsız gibi olsa da kitap süresince bir bütünlüğe hizmet ediyormuş gibi gözüküyor. Bu iyi haber.
Bence Batıkan Köse iyi bir yazar olabilir, ama şu an için iyi yazar diyebilmemiz zor. 
İletişim yayınlarına kabul edilmesinin tek nedeni, ülkede az bulunan gerçeküstü öyküler verebilmiş olması.


"Niye yazmıyorsun deyip yüzüme yaklaştı.
İstediğim şeyleri mi yazayım, okunacak şeyleri mi? dedim.
Okuyacağın şeyleri yaz, dedi."

"Mağara dönemlerinden kanımızda taşıdığımız sahiplenme duygumuz, cüzdanımızda taşıdıklarımıza düşman kesilerek hesabı hep bize ödetir. İnsanlık tarihinde, buluşmayı önerenlerin hiçbiri buluşmasından kar ederek ayrılmamıştır."

Görsel sonucu

★★★ 5/10
 (Konusu güzel, içeriği noksan öyküler) 
İletişim Yayınları, 11,00 tl, 115 sf, 2015




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





Çelişki - Barış İnce
Barış İnce, sol güruha selam çakmaktan bitap düştüğü, savunduğu görüşlerin gerçekliğinin su götüremez halde olmasına rağmen neden zalimlerin kazandığını anlattığı ve bunu değiştirebilme yeteneğine hiçbir zaman malik olunamayacağını da acı biçimde gösterdiği bir kitap olmuş Çelişki. Göndermelerin bir çoğu devlete karşı, dolaylı ve direkt olarak geliyor. Susurluktan, geziye kadar zalimler ve masumların çatışmasında yer alan bir kendiyle çelişen karakteri ele alıyor. Öyle ki ismi bile yok karakterin. Sadece çelişenin ismi var. O da Savaş. Kendimizi anlayamadan girdiğimiz dünya ile bilmeden giriştiğimiz savaşa bir gönderme yapıyor İnce.
Kitabı, yapısını ve özellikle de kapağını çok beğendim. 
Barış İnce bundan sonra da okunmaya devam edecek.
Eğer hiç okumadıysanız bilgi sahibi değilseniz, tarzına yakın bulduğum (içerik ve anlatım yoğunluğu olarak) Ercan Kesal ile yakın görüyorum. Onu seven İnce'yi de sevecektir muhtemelen.


"Neden yetişkinler fısıldayarak, çocuklar bağırarak konuşuyor? Tersi olması gerekmez mi? Bizi gerçekte sağır eden şey işimize gelmeyeni duymamaya alışmak..."

"İnsanların mülkiyet kavramıyla ilişkisi ne kadar da karmaşık değil mi? Belki bir gün güçbela edinebileceği, belki hiç elde edemeyeceği mülke, mülk zengininden daha fazla sahip çıkmak, onu korumaya çalışmak..."

"Cemaatçilik kötü bir şeydir. Ama ulus bile özünde bir cemaat değil midir? Bir yanda sınav sorularını çalıp çalıp imanlıyız diye gerinenler varken diğer yanda intihar edenler var. Ama tarihi soruları çalanlar değil, notu kırık olanlar yazar."

"Kıskançlık ile adına sevinmek arasındaki mesafe zamanla kısalan bir şeydir. Uzak olduğun ve kendini eşit görmediğin insanın adına sevinirsin."

"Farklılıkları zenginlik olarak görmek iyi olmasına iyi de işin ucu kaçtığında onu kutsayıp zenginliğin kölesi olmak fena... Ortak noktayı çoğaltmak adına yutabileceğini hissettiğin bir kültürü sindirmek daha da fena..."

"Vatanseverlik daha iyi ticaret yapıp daha fazla kişiyi çalıştırmak olarak tanımlanır oldu. Sanki patronlar babalarının hayrına çalıştırıyor onca kişiyi... Her işçi, sayfası tükenmiş bir tane daha banka cüzdanı değil mi? Meşakkatli ama saf ideallerin yerini alan şey, omuzlarımızı çökertmedi mi?"

"Zenginleştikçe konuşman yavaşlar da yoksullaştıkça hızlanır ya, sadece zamanı elinde tutanlarla yakalayamanların bir çatışmasıdır."

"Mesela bir filmin afişinde filmi izlemeden önce gördüğünle, sonrasında gördüğün arasında fark var. Bir kitabın kapağında, kitap bittikten sonra gördüğünle öncesi arasındaki uzaklar. İşte buna "yaşanmışlık" diyorlar. Hürlüğünle aranı yaşanmışlıklar açar. Önceki senle şimdiki sen arasında tecrübe ettiklerinin tutsaklığı var."


★★★★★ 9/10
 (Camusvari bir anlatımla felsefi yanı yoğun kitap) 
Can Yayınları, 8,85 tl, 112 sf, 2017




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

____________________________________________________________________
____________________________________________________________________

DERGİ GÜNLÜĞÜ
____________________________________________________________________
____________________________________________________________________





____________________________________________________________________
____________________________________________________________________



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤








➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


DERGİ DAĞILIMI




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


YAYINEVİ DAĞILIMI





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




2018 OCAK - 2018 ARALIK
OKUNAN KİTAPLAR & DERGİLER





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder