9 Ağustos 2019 Cuma

2019 Ağustos Ayı Okuduklarım

_____________________________________________

2019 AĞUSTOS AYI ÖZETİ
_____________________________________________


      

   

_____________________________________________



Bilinmeyen Numaralar - Can Yılmaz

Kitaba ismini veren ve ilk öyküsü Bilinmeyen Numaralar için bile okunabilecek bir kitap. O kadar boşluğa atıyor ki ilk öyküden sizi, oradan çıkmak için çabalıyorsunuz. Bunu yaparken de eğleniyorsunuz. His olarak daha önceden de bahsetmiştim Aziz Nesin havası alıyorum. Bu çok güzel bir durum. Umarım daha fazla yazarak daha çok kitapla buluşturur bizi Can Yılmaz. 3 Kitabında da benzer bir şekilde esnafı konu alması karakterlerin oturmasına neden olsa da çok az sıkıcılığa neden oluyor. Kitapların arka arkaya okunmasından dolayı da olabilir bu his.

"Hayat böyle bir şey işte. Bir hesap kapanırken bir başka hesap geliyor önüne... Biz de hesabı ödemeye çalışıyoruz, bütün yaptığımız bu."




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Geleceği Yönetmek - Ahmet Şerif İzgören

Ahmet Şerif İzgören'in "Geleceğin Organizasyonunu Yaratmak" kitabında anlattıklarının güncellenmiş hali olarak görebiliriz bu kitabı. Şahsen, performans yönetimi ve değişim projelerinde işlerinde aktif olarak bulunduğum için bana faydası olan bir çok nokta görmüş oldum, daha doğrusu ülkemizde değişime olan direncin kalıtsal bir sorun olduğunu görünce  umudumu kaybetmemem gerektiğini anladım. Sonuçta benden kaynaklı bir durum değilmiş projelere sekte koyanların tavrı. :)
İyileştirme sürecinde yapılanların biraz teknik anlatımı olsa iyi olurdu, kullanabileceğimiz bir veri edinirdik. 

Bu haliyle sadece İzgören Akademi övülmüş gibi hissediyoruz.

"Bazı devlet dairelerinde rüşveti durdurmak için her yere kameralar koydular. İşlemler yapılırken her şey kayıt altında ama devlet dairesinde malzemeler eksik. Vatandaşa diyorlar ki, git karşı büfeden şu marka karbon kağıdı al gel, işlemlerinde kullanacağız. 50 kuruşa satılan karbon kağıdı büfede markasına göre 200-400 tl. Markalar da orada yapılan işlemlere göre belirlenmiş. Kafası buna çalışan insanların o işlemleri, bilmem kaç yıldır süren bürokrasiyi basitleştirme imkanları yok mu sizce?"

"1980 yılında nüfus 45 milyon, sığır sayısı 83 milyon. 2017 yılında nüfus 80 milyon, sığır sayısı 50 milyon. Yıllara, kavgalara, birbimize saygımızı kaybetmemize bakıyorum da acaba diyorum yer mi değiştirdik?"

"Samsung'un 2013'te aldığı patent sayısı Türkiye'nin 50 yılda aldığı patentin 16 katı."

"Şu anda tarihin başlangıcından 2003 yılına kadar üretilen veri kadar veri iki günde bir üretiliyor."

"Çin kimi Afrika ülkeleriyle anlaşma yapmaya başladı, ücretsiz işçi yollayacağız sadece yemeklerini verin, çıkan değerli madenleri paylaşalım diye. Gönderdikleri Çin'deki mahkumlar cezaevinde boş oturacaklarına ve Çin devletine cezaevi masrafı çıkaracaklarına oradan Çin'e gelir getiriyorlar. Büyük ihtimalle anlaşmalarını da ona göre yapıyorlar, çalışırsan cezanı yarıya indiririz gibi. Çin'in ihtiyacı mı var? Yo, ama toplam kalitenin temel basit formülü; kısa küçük adımlar, hep ileri doğru."

"Ve makine mühendisliğinin temel kuralıdır, büyük çarkları yağların, küçük çarkları fırçalarsın. Böyle adamlar vardır yukarı el pençe divan, aşağıdakilere kaplan."

" Ar-ge : Parayla bilgiye ulaşmaktır. 
İnovasyon : Bilgiyle paraya ulaşmak.
İkisi birbirini tetikler."

"Atatürk bu sözü söylerken savaştan çıkmış, kendine güvenini kazanması gereken bir millete hitap ediyordu ve "Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir" derken de Türk milleti böyle olmalıdır, diyordu. Söylediklerini bir araya getirdiğinizde o dönem boyunca Atatürk'ün yaptığının bir ülkeye gelecek hayali kazandırmak olduğunu göreceksiniz."

"Greene, çobanı vurun koyunlar dağılır der. Bütün nokta koyunların dağılmayacağı bir sistem oluşturmak değil, koyunlardan oluşmayan bir sistem kurmak olmalı."




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






Zor Etkileşimleri Yönetmek - Barry Rosen

Harvard Business Review sayılarını, kitaplarını yıllardır takip ederim, özet makale sunumlarını güzel bir dille aktarması bu yayınların en önemli özelliğidir. İlk defa bir HBR yayınında kötü bir çeviri ile birlikte çok iyi anlaşılmayan bir kitap çıkmış. Zor etkileşimler ile verilen örnek sayısı azdı, tek örnek üzerinden gidilen aynı cümlelerle işlenmesinin yanı sıra, ülkemiz için çok uzak konularda örnek verilmesi, alınacak katkıyı düşüren etmenler.

"Korktuğunuzda kendinize ya da bir meslektaşınıza, "Bu görevle ilgili olarak biraz endişeliyim" demeniz ve diğer kişinin, duygularınızı değiştirmek zorunda olmadan yalnızca onlara şahitlik edip tanıması çok anlam ifade eder.



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






Kanayak - Gamze Arslan

Halk dilinde kadın anlamına gelen Kanayak, aslında kadının çığlığını yansıtıyor. Zorla evlendirilen, gönüllü evlendirilen, kocaya kaçan, dayak yiyen kadınların hikayesi. Sadece ruhu ile değil organlarıyla ve bedeniyle acının tanımını yapan karakterlerin hikayesini okuyoruz. 13 hikaye arasında en akılda kalıcı hikaye en baştaki Manıklar öyküsüydü. Roman olsa merakla okunurdu. Gamze Arslan edebiyattaki yeraltı boşluğunu güzel biçimde kapatıyor. Bazı hikayelerdeki zorlama kısımlar harici öykülerin genelini çok beğendim. Bazı yazarların da radarına girmiş durumda Gamze Arslan. 

"Babam yine tek koyuyor rakımı, yine buzsuz, hakaret eder gibi. Buzsuz rakı olmaz, adaletli baba olmayacağı gibi."

"Ah o tohumlar, size etrafa gönül rahatlığıyla saçabileceğinizi, istediğiniz yerde bırakıp sürünüzü devam ettirebileceğinizi öğrettikleri tohumlar. Yan yapraklarınızın içinde duran, dünya oluşurken gaz, erkekliğe geçişte katı ve erkekkkk olduğunuzda sıvı hale dönüşen tohumlarınız."

"Merak etmeyin kimse açlıktan gebermez ama zulümden, acıdan geberir. Bu yüzden yemekten de çok çiçek lazım bize."




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





Networking - Ertuğrul Belen


Yıllardır yapamadığım bağlantı kurma sanatı ile ilgili Ertuğrul Belen'in kitabına denk geldim ve korkularımla yüzleştim. Sürekli Networking'i yalakalık ve torpil olarak değerlendiren ben, yıllar geçtik kazın ayağının öyle olmadığını anlamama rağmen Network kurma konusunda sürekli eksiklik yaşadım. Bu kitap tamamen bu eksikliği kapatmasa da belli başlı kuralları güzel biçimde sunuyor. En önemlisi tanışmanın önemli olmadığını, tanınmanın önemli olduğunu bu yüzden de tanıştırmak gerektiğini anlatıyor. Size kitabı bir cümle ile özetledim aslında. Gerisi "For Dummies" tarzı tokalaşma, gülümseme, kılık kıyafet anlatıyor. Yahu kim bir iş toplantısına şortla gitsin, ya da tokalaşırken ölü balık gibi tutsun. Zaten bunları yapan insanlar kitap falan da okumuyordur. Kişisel gelişim 2019 yılında bulunmuş gibi davranmaya gerek yok :)

 "Tanıdığınızın referansıyla katıldığınız bir görüşmede başarılı olma ihtimaliniz %63 artıyor."

"Tanıdığınız kişi sayısı networking değildir. Networking'te tanınmak esastır."

"Yeni bağlantıların ve işbirliklerin %80'inin beşinci karşılaşmadan sonra gerçekleştiğini gösteriyor."

"Networking yanınızdakinin başarılı olmasını sağlama sanatıdır."

"Karşılık beklemeden ve sonuç odaklı paylaştığınız bir şey, o kişinin hayatını iyileştiriyorsa muhakkak bunun karışılığını vermek için sizi bilinçaltına yerleştirecektir."

"Konuşmalarınız sırasında olabildiğince kişi, yer, firma, organizasyon ismi kullanmaya özen gösterin. Bunlar karşınızdaki kişinin ilgilendiği ya da yakın olduğu bir konuyu tespit etmenizi sağlayacak ve sohbetinizin zenginleşmesine destek olacaktır."

"Firmalarda oluşan pozisyonların neredeyse %80'i için hiç ilan verilmediğini biliyor muydunuz?"





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤










➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤







➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


______________________________________

DERGİ GÜNLÜĞÜ
______________________________________






______________________________________

BONUS





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

DERGİ DAĞILIMI




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

YAYINEVİ DAĞILIMI



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


2019 OCAK - 2019 ARALIK
OKUNAN KİTAPLAR & DERGİLER


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder