1 Ocak 2020 Çarşamba

2020 Ocak Ayı İzlenenler

_________________________________

2020 OCAK AYI ÖZETİ
_________________________________
   

      

      

      

_________________________________




I Lost My Body

Konusu ile başından sonuna kadar merakla izledim. Yönetmen, gerilim ile aşk öyküsü barındıran aynı kişiye ait parçalarla 2 hikayeyi çok iyi bir kurguda birleştirerek yenilikçi bir animasyon tekniği ile bize sunmuş. Karanlık filmleri sevmeme rağmen bu film benim için bile fazla karanlık geldi. Bunaldım, hayatı sorguladım. Bedenimizin parçaları ile kimliğimizi arama duygusu çok güzel düşünülmüş. Bir kitap uyarlaması olarak da gayet başarılıydı. Daha ne kadar mükemmel yansıtabilirdi bilemiyorum ama uzun süre unutulmayacak bir film daha izlemiş oldum.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





Portrait of a Lady on Fire

Aşkın cinsiyet üstü kavramını harika 2 oyunculuk ile süsleyen, ilmek ilmek işlediği konusuyla bizi sona hazırlayan, ve sonunda da unutulmaz bir düğüm atarak, unutulmaz filmler arasına adını yazdıran bir film. Ağır işleyen kurgusuna rağmen iki kadını ekranda izlemek keyifli. Bir nefes almanın tadını hissedebileceğiniz bir film olmuş. Görselliğin ve seslerin iç içe kullanımı çok başarılı. Filmin ağır temposuna aldırmadan sonuna kadar kalanlar ise bir kaç dakikalık bir iç çekiş temposunda filmi adeta yaşayacaklar. Değişik bir deneyim sunuyor. Sanat eseri gibi film. Nasıl öveceğimi şaşırdım resmen.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Booksmart

The O.C.'den tanıdığımız Olivia Wilde'nin ilk uzun metrajlı filmi olan Booksmart'ta cinsel açıdan kendisini keşfetmek üzere olan 2 kızın arkadaşlığını odak noktası olarak alıyor. Filmin başında hissettiğim gençlik filmi havası, orta ve sonlarına doğru garip bir biçimde dramaya dönerek anlatım dili olarak da +13 diyebileceğimiz bir yolda evrilerek bambaşka bir hal alıyor. Filmde sekanslar arası eksiklikler ve devam problemleri var. Anlatım olarak güçlü bir yol seçilmiş gibi duruyor. Absürd öğelerin çokluğu filmi ritminden çıkarıyor. İyi bir film olabilecekken vasat kalmış gibi bir hava vardı. Lady Bird'deki duru anlatım planıyla gitseydi çok başka bir seviyede olabilirdi kanaatimce.



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Yazgı

Zeki Demirkubuz'un en sevdiğim 2.filmi Yazgı. Camus'un Yabancı romanındaki karakteri başarıyla yerelleştiren, bunu yaparken de sası durmadan başaran bir yapım olmuş. Savcı ile olan konuşmalardaki diyalogların yazılı olduğu çok anlaşılır olması dışında samimi bir anlatım da gerçekleşiyor. Nihilistliğin sinir bozmaya başladığı anlar, sorgulamaya başladığınız zamana denk geliyor. Kapı metaforunun da bu anlarda hizmet ettiğini de belirtmek gerek. Sonuç olarak derdi belli olan, güzel işlenmiş, yapımda bazı eksikler olsa da güzel bir uyarlama olduğunu düşünüyorum.





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Jojo Rabbit

Bir çocuğun gözünden 2.Dünya savaşı sırasındaki yaşananları konu alan film, savaş karşıtı duruşu ve yüksek ironi içeren anlatımı ile izleyenleri içerisine çekiyor. Nazi - Yahudi düşmanlığını odak noktasına koyarak, özellikle Nazilere karşı sert bir eleştiri getirmiş. Yıl içerisinde çıkan filmlere baktığımızda gerek prodüksiyon, gerekse senaryoda, verilen emeği hissediyorsunuz. Mizahı da çok iyiydi, en iyi diyebileceğiniz komedi filmlerinden daha fazla gülümsetmeyi başardı. Bu tarz filmlerin olmazsa olmazı, dostluk ve aile bağları hakkında da üzmeyi başardı. Yani bütün duyguları yaşatan enfes bir film. 
İki çocuk arkadaşın diyaloglarında filmin ana fikri yatıyor. Bu da sağlam bir şekilde kör göze parmak sokar gibi verilmiş.





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Sıfır Bir

B Film yapımlarda özellikle "Vigilante"  tarzda ülkemizdeki büyük eksik olan bir kısmın neredeyse tamamını rahatlıkla kapatabilen bir film Sıfır Bir. Hiç öyle şiddet öven, alt kültürle dalga geçecek yorumlar yapmayacağım. Zira ülkemizde izleyici kitlesine göre karar verilen bir entelektüel seviye belirleme durumu var. Tanrı Kent filmini izleyip "Abiii, çok iyi ya" diyen tiplerin Sıfır Bir gibi bir yapıma burun çevirmeleri tamamen özentilik, snopluk. Müziklerinden kurgusuna, senaryosundan çekimlerine kadar iyi bir film bu. Türkiye sinemasında olan büyük bir boşluğu dolduran ve farklı oyuncular ve metinlerle devam etmesi gereken bir tür oluştu.
Bunu okurken burun çevirenlerin beğeneceği tüm filmlerde işlenen konuların, burada yapılmaya çalışılan kadar cesaret taşımadığını düşünüyorum.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Kor 

Demirkubuz'un eski filmlerindeki hissiyata bir nebze daha yakın olan, bir kadın üzerinden erkek mücadelesini anlattığı yine filmlerinde bilindik tema olan "Kadın Aldatması" üzerinden giden bir film olmuş. Kor, aslında bize kadının içindeki sönmeyen bir ateşi anlattığı fakat toplum içerisinde istediklerini elde etme konusunda ne kadar zorlandığı konusunu gözler önüne sunuyor. İçerik fazlasıyla zorlama gelse de oyunculukların gücü filmi toparlamaya yetmiş. Verilen mesajları beğenmedim, toplum eleştirisi yoktu. Durum filmi mahiyetinde olanı yansıtırken de sadece belli öğeler kullanarak bunu yapmak da tuhaftı. Fakirlik simgeleri olarak poşette ekmek, ayaklı ısıtıcı , tüplü televizyon göze sokulan detaylar. Meta olarak destekleyici öğelerin fazlalığı insanı rahatsız edebiliyor. Kor, Demirkubuz sinemasında ne iyi ne kötü diyebileceğimiz bir alanda duruyor.




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Uncut Gems

Safdie Kardeşlerin 2017'de harika bir iş çıkarmalarına rağmen ödüllerde es Good Time filmi ile dinamiği ve matematiği çok benzer olan Uncut Gems' de aynı kaderi yaşayarak yine bir çok ödülde es geçildi. Alışılageldiğimiz kurgu mantığından biraz uzaklaşarak, başından sonuna kadar yüksek tempoda ilerleyen, müzikleriyle geren, konusu ile merak ettiren ve anlaşılamayan durumlar ile odağımızı filmin içerisinde tutmayı başaran ikili çok orijinal işler çıkarıyorlar. Bu filmde de değerli taş tacirliği yapan ve kısa yoldan köşeyi dönme planları yapan bir karakteri oynayan Adam Sandler oldukça temiz bir oyunculuk çıkarmış. 2,5 saatlik bir filmde temponun hiç düşmemesi ve aksiyon olmadan bunu yapabilmeleri gerçekten zor bir iş bana göre.





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Uzak İhtimal

Geçen senenin dönem filmlerinden "Anons"un ilginç yapısından sonra artık yönetmenin filmlerinden; Mahmut Fazıl Coşkun sineması diye söz edebileceğimizi anlamıştık. Senaryoları birlikte yazdığı Tarık Tufan'ın edebi dokunuşlarının belli olduğu Uzak İhtimal filminde de dinler arası sıkışan iki aşığı görmekteyiz. Filmin durağan yapısına rağmen çekimlerin güzelliği sıkıcılığı azaltıyor. Nadir Sarıbacak'ın oyunculuğu ders niteliğinde. İlk film olarak harika bir başlangıç bana göre. Zaten bir çok festivalde ödüllendirilmiş.





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

BONUS





___________________________________________

Dizi Günlüğü
___________________________________________







➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


OCAK-ARALIK İZLENEN FİLM ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI





2019 OCAK-ARALIK İZLENEN 
FİLMLER & DİZİLER & SAHNE SANATLARI



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder