3 Ocak 2020 Cuma

2020 Ocak Ayı Okuduklarım

_____________________________________________

2020 OCAK AYI ÖZETİ
_____________________________________________


     

      

   

_____________________________________________




Havaalanında Satılmayan Kitaplar - Başar Başarır

İlk 3 ince kitabının toplanıp tek kitap halinde sunulduğu ve üçünün de ortak noktası olan havaalanında satılmadığı gerçeğini başlığına taşıyan bir kitap olmuş. Zor okunan, belli bir kurguda ilerlemeyen öyküler içeriyor tüm bölümler. Ne anlattığını çoğu zaman anlamıyorsunuz. Zaten yazar da anlamanızı çok istemiyor. İnceden sitem ediyor okurlara, okurluğa. İncelikli cümlelerin olduğunu yadsıyamam. Şiirsel bir anlatımın olması kitabı okutturan tek etmen. Bazı kelime oyunları yerinde. Bazıları gerçekten kötü. Başar Başarır iyi bir yazar, kötü bir uygulayıcı gibi hissettim. Kurgulu olan diğer kitaplarını okuduktan sonra daha iyi bir okur değerlendirmesi yapabilirim sanırım.

"O tam bir hayat adamı, öldükten sonra ölüme inanıyor."

"Sen bir tek, demiş post, yalnız sen. Onlara aldırma sakın, ihmal bile etme onları. Geç, geçmiş artık. Kaç iştah demiş, ol bir maymun."

"Herkes bilir, içe atılamayan acı hayatın cürufudur, üstünde bir pislik. Geçenlerde kaldı her şey, bütün geçmiş geçenlerde. Üzgünüm hırslı insanlar gibi."

"adın bana hep bir kalabalığı çağrıştırıyor, bu yalnızlık demektir. Biletlerin kayıp gidiş gelmeyiş, gelmeyi düşünmeyiş. yüzün ki hiç değişmeyen bir romana aittir o."

"Bir oğlağın dikenli boynuzlarında asılı dururdu terazi, sallanırdı. Sallanır ve ölçerdi terazi, hava ölçerdi, ar namus haya ölçerdi. Apış arası boş bir adam gelirdi yanına, elleşirlerdi. Beyaz elleri vardı adamın, beyazdı elleri. Güzel ve ölüydü elleri, güzelleşirlerdi."





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


Ben Hep Senin Yanındaydım - Nejat İşler

Nejat İşler'in ilk kitabı otobiyografi kokan bir konuya sahipti, yani kendisini anlatıyordu. O kitabın kapağında kendisinin bulunması çok doğru bir seçim aslında, ancak bu kitapta kurmaca öyküler yer alıyor ve okudukça kapağın üstünde neden kendisinin bulunduğunu merak ettim. Bu konu kitabı okurken ön yargılara sebebiyet verdi ve ilk hikayede ruh bulamadım. Fakat sonraki hikayeler gayet olmuş vaziyette, ilgi çekici bir kurguyla yazılmış. Ahmet'in Öyküsü ve Ah Biz Zavallı Erkekler en iyi hikayelerdi, novella tadındaydı. Son hikayeyi beğenmedim, bir de kitabı adına veren cümleden çok etkilenmedim. 

"İnsanlar en iyi sevişmelerini cenazelerden sonra yaşarlar, hala yaşıyor olmalarını kutlamak için."




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Saklı Bahçeler Haritası - Nermin Yıldırım

İki kardeşin birbirlerine gönderdikleri mektuplar, bir adama tesadüfi biçimde ulaşmaktadır. Fakat bu iki kardeş 2.Dünya savaşı sırasında yaşamışlardır. 
Konu ilgi çekici olarak başlayıp, karakterler gittikçe derinleştikçe konu da dallanıp budaklanıyor. Nermin Yıldırım iyi bir yazar. Kelimeleri ve psikolojik çözümlemeleri çok iyi kullanıyor. Buraya kadar hiç bir problem yok. Fakat öyle bir dallandırıyor ki bu kitapta olayları, 3-4 kitaba yetecek ayrı durumlar ortaya çıkıyor. Yarısından sonra devam etmekte zorlandım. Beni kitaptan koparan başka bir durum ise hemen hemen tüm kitaplarında aynı psikolojik bozuklukları anlatması. Kabak tadına yaklaşıyor artık her romanda farklı karakterlerin aynı durumlarda bulunması.
Başka bir kabak tadı da Nermin hanımın her yeni kitapta kullandığı yeni bir kelime. Önceki kitaplarında "Halbuse" vardı mesela hatırladığım, bu kitapta "Hülasa". Neredeyse 50 kez kullanılmış. Çok fazla uzaklaştıracak etken olsa da sonuna kadar gelebildim. Çünkü anlatım dili çok başarılı.

"Oysa yaralarıyla değil, kabuklarıyla olgunlaşır insan."

"İnsan çok aşıkken koca hayat kalbin sesiyle geçer. Boyuna ağırlık yapmaktan başka işe yaramayan kafa, hiç lazım olmaz sanıyorum. Sonra kalbin çırpınışı zayıflayınca ne yapacağını şaşırıyor."







➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




BenYusuf - Sezgin Kaymaz

Mizahta konu çeşitliliğinde eşi ve köpeklerinden beslenen, Annesinden güç alan öyküler yazan Sezgin Kaymaz'dan karakterleri değişmeyen öykülerden oluşan yeni bir kitap daha. Dağdan Gelir, Taştan Gelir öyküsü sesli gülmenize sebep olabilir. Sabiş'e ve Hülya'ya o kadara alıştırdı ki Sezgin Kaymaz bizi, onlar olmadan yazılan bir öykü kitabı olur mu bilemiyorum, hep eksik kalacak sanki onlar olmadan. Bir kaç hikayede de hüzün yaşamanıza sebebiyet verebilir. 




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




Beni Kör Kuyularda - Hasan Ali Toptaş

HAT'tan kötülüklere seyirci kalmak konusunda enfes bir büyülü gerçekçilik içeren kitap geldi. Beni Kör Kuyularda, kırsalda yaşayan mazbut bir ailenin bir gün kızlarının başına gelen bir olaydan sonra gözyaşı yerine taş dökmesi sonucu hayatlarının değişmesini konu alıyor. Bir kötülüğe seyirci kalmanın, kişileri kötülüğü yapanlar statüsüne getireceğini çok sade ve merak uyandırıcı bir şekilde aktarıyor. Merhamet duygularının, inanç tüccarlığı başladıktan sonra yok olduğunu da üzücü biçimde iletiyor. Hasan Ali Toptaş'ın yazarlığını bilmiyorsanız iyi bir başlangıç kitabı da olabilir.

"Nefret edemeyenin sevgisi de yalandır."



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



Dönüşüm - Franz Kafka

Hayatın işleyen çarklarından birinin bozulduğunda, anında değiştirilmek zorunda bırakıldığını anlatan "Dönüşüm", kapital düzen karşıtı ve aile kavramı üzerine sorular sormamızı sağlayacak bir eser. Karakterleri unuttukça 5-6 senede bir açar tekrar okurum. Her seferinde farklı bir noktayı görmemi sağlar. Günlük olağan sıkıntılarımızın tezahürü olarak gelişen fantastik bir metamorfoz durumu ile ezilmiş bir hayvan betiminin korkutucu bir birleşimi olarak hayatımıza etki etmediğimiz ve dönen dünyaya ayak uyduramadığımızda nasıl dışına itildiğimizi anlıyoruz.


➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤






Bir Çalışanı İşe Almak -  Harvard Business Mentor 

Harvard Business serisindeki mentor kitapları belli bir konuda yayınlanmış ufak ama etkili biçimde yer alan fikirleri toplayan bir yapıya sahip. Bu kitapta da bir çalışanı işe alırken dikkate alınacak noktalarda aklınıza gelmeyecek yerlere de dokunarak, en iyi adayı seçmenize yardımcı olacak bilgiler var. Özellikle adaya sorulabilecek sorular kısmında bazı yerlerin altını çizerek sık sık tekrarlamam gerektiğini düşündüm. İş görüşmesinde hem şirket tarafından hem aday tarafından bakmakta zorlanıyorsanız kitabı okumanızı, ben zaten iş görüşmelerin insanıyım diyorsanız da bir göz atmanızı tavsiye ederim.

"Karşı karşıya kaldığı meydan okumalar ve bu meydan okumalar ile nasıl başa çıktığı da dahil olmak üzere bu kişinin bir önceki pozisyonunun günlük gerçekliklerini bulmak istersiniz. Söz gelimi bu kişi meydan okumalarda yardım almak için hangi kişilere gidiyordu?"

"İşinizden en fazla ne öğrendiniz? Bu işinize nasıl katkıda bulundu? gibi sorular sorabilirsiniz."

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤





Virata ya da Ölümsüz Bir Kardeşin Gözleri - Stefan Zweig

Psikoloji çözümlerinin usta ismi Stefan Zweig'ın en bana hitap etmeyen hikayesi oldu. Adalet ve güç kavramları üzerinden empati sağlayacak bir kurgu ile, güçlünün güçsüzü anlaması için güçsüz kalması üzerine yazılmış bu metinde bir çok felsefi hatalar var bana göre. "Darbenin ne olduğunu darbe yiyenler bilir, vuranlar değil." önermesinde darbeyi vuranların da ahlaki yoksunluk içinde olan daha önce mutlaka darbe yemiş kişilerden oluştuğunu düşünüyorum. Yani cehaletin vurgulanması gerektiği yerlerde insanlık, merhamet kavramları sorgulanmış. Doğu kültürüne daha uygun bir hikaye.

"Sen adil değil, cahil bir adamsın. Çünkü darbenin ne olduğunu darbe yiyenler bilir, vuranlar değil."



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

______________________________________

DERGİ GÜNLÜĞÜ
______________________________________






______________________________________

BONUS





➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤



➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤




➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

DERGİ DAĞILIMI


➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

YAYINEVİ DAĞILIMI


➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤


2019 OCAK - 2019 ARALIK
OKUNAN KİTAPLAR & DERGİLER







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder