_____________________________________________
2020 OCAK AYI ÖZETİ
_____________________________________________
Arkadaşıma Veda - Zülfü Livaneli
Bir çocuk kitabı olan Arkadaşıma Veda'yı Tilbe Saran'ın Storytel'de seslendirdiğini görünce onun ağzından dinlemek istedim. Salih Bozok ile Mustafa Kemal'in dostluğunu ve Atatürk'ün bilinmeyen yönlerini ele aldığı kitapta bize ilkokul kitaplarında okutulan hikayelerin yanı sıra, en azından benim hatırlamadığım bir çok ek bilgi de yer alıyor. Çocuklara okutulabilecek bir kitap. Tek eleştirebileceğim nokta, işin içine kurgunun da girmiş olması. Bozok'un kaleminden çıkan bir kitap olsa dahi, Bozok'un bulunmadığı ortamları da hikayeleştirmek inandırıcılığı azalıyor.
"Mustafa Kemal her zaman bir milletin sadece askeri birliklerle değil, bilimle, kültürle, sanatla, eğitimle güçleneceğini söylerdi."
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Boşa Gitmesin - Orhan Erdem
Orhan Erdem, okurları kitaba çok büyük beklenti yaratarak karşılamış. Okuyacağınız kitabı anlayabilmeniz için çok basitleştirilmiştir diyor sevgili yazar önsözde, fakat anlattıkları o kadar sığ şeyler ki bunları bilmeyen kişilerin okuma yazma bildiklerini bile düşünmüyorum. Kredi kartı kullanmayın lafını okumaktan sıkıldım gerçekten. Bir alana bir bedavanın neden etkili olduğunu anlatmış. Yıllardır anlatılan klişeleri toparlamış kitapta. Artık bilmeyen tek kişi bile olmayan "Risk budur" örneğini vermiş mesela. Mağarasından çıktığında kitap yazmaya devam edebilir yazar ya da büyük laflar etmekten kaçınabilir.
Ayrıca kitabın yarısı da başka kitaplardan atıflarla geçiyor. Ben zaten okuyacak olsam o kitapları okurdum bana özet geçme bana yeni fikir sun. Bir iki fikri almada sıkıntı yok ama her cümlede şöyle yazmış bu böyle demiş. Vikipedia'da bunu bedava yapıyorlar zaten.
Çok kötü bir derleme. Kattığı hiçbir şey olmadı. Beynimiz boşa gitmesin diyor ama boşa gitti üzgünüm.
Ayrıca kitabın yarısı da başka kitaplardan atıflarla geçiyor. Ben zaten okuyacak olsam o kitapları okurdum bana özet geçme bana yeni fikir sun. Bir iki fikri almada sıkıntı yok ama her cümlede şöyle yazmış bu böyle demiş. Vikipedia'da bunu bedava yapıyorlar zaten.
Çok kötü bir derleme. Kattığı hiçbir şey olmadı. Beynimiz boşa gitmesin diyor ama boşa gitti üzgünüm.
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Arafat'ta Bir Çocuk - Zülfü Livaneli
Livaneli'den okuduğum ilk hikaye kitabı oldu. 8 tane öykü bulunan kitapta ortak nokta olarak, ülkeler, dinler ve kişiler arasına sıkışan çocuklar ve insanlar göze çarpıyor. Romanlarından basit bir dil kullandığı için, aynı yazardan hikaye okuyunca o basitlik yerini birden anlaşmazlığa bırakıyor. Öyküleri anlayabilmek için çaba sarf etmek güzeldir fakat karakter ya da durum gelişimlerini anlayabilmek için uğraş vermek biraz yorucu oluyor.
Hikayelerin ilgi çekici başlayıp merak anlamında dipte son bulması da ayrı bir sorun.
Romanlarındaki tadı alamadım. İyi bir başlangıç kitabı da değil bana göre.
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Uysal Kız - Fyodor Dostoyevski
Kitabı okurken sürekli kafamdan bir düşünce geçti. "Dostoyevski yazdı diye beğenmek zorunda değiliz." Temelleri sağlam bir psikolojik çözümlemeye dayanması gereken bir öyküde, anlatılan kişinin değil anlatıcının üzerinden gitmesi biraz dengeleri allak bullak ediyor. Kibirli gözüken bir adamın sevdiği kadını kendi formlarına göre biçimlendirme çabasının neden olduğu sonuçları görüyoruz. Adamın sürekli kendisinden bahsetmesi ve duruma neden olan durumun kendisi olmasına rağmen bunu kabullenmemesi gergin bir metin okumama neden oldu. Alt metninde farklı çözümlemeler vardır ancak bu tarz kitaplarda anlatıcının psikolojisi anlatılıyorsa düğümleri de anlatıcı açması gerekiyor. Albert Camus'un Düşüş öyküsüne çok benzettim bu haliyle, fakat Camus'un Düşüş'ü ile baş ölçüşebilecek kadar felsefi ve derinlikli değil maalesef bu öykü.
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
İlham Veren Cumhuriyet Kahramanları (Öncü Kadınlar) - Özlem Özdemir
Çoğunu zaten tanıdığımız adlarından hala söz edilen Cumhuriyet döneminde başarılara imza atmış öncü 25 kadından bahsedilen kitapta; tüm karakterlerden öğrendiğimiz ortak fikir, Atatürk Türkiye'sinin ne kadar çağdaş olma hevesinde olduğu. Mücadelenin temelini kadınlar ile başlattığı çok açık biçimde kayıtlardan da anlıyoruz. İsmini daha önce duymadığım bir kaç kadını da öğrenmiş oldum. Fakat derlemecinin (yazar olarak göremem), çok büyük iş başarmış gibi önsöz yazmasını anlamadım. İsimleri vikipedia'dan arattığınızda çok daha ilginç bilgilere rastlayabiliyorsunuz.
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
İlham Veren Cumhuriyet Kahramanları (Öncü Erkekler) - Özlem Özdemir
Cumhuriyet döneminin öncü kişileri arasından derlenen kitapta, derleyici bu bilgilerin gençler ve çocuklar için olduğunu belirtiyor. Bu araştırmanın kadınlar ile ilgili versiyonunda yaptığım eleştiriler sonucunda derleyici bu lafın üzerine basa basa uyarılarda bulundu şahsıma. Fakat kitabın başında bununla ilgili bir bilgi yok. Dolayısıyla sadece çocuklar ve gençler için olmadığını ve 30'lu yaşlarda biri olarak yorum yapacağım. (ticari kaygılarla yapılan işleri savunmadan da işlerinizi savunabilirsiniz)
Birinci eleştiri herkesin de değindiği gibi yüzeysel bilgilerin yer alması. Ben 25 kişiden 20'sinin hikayelerini biliyordum, ek bir bilgiye ya da farklı bir anekdota rastlamadım. İkinci eleştiri, 1,5 yılda hazırlandığı için emeğe saygı duyma zorunluluğunun komik olması. Derleyici bu kitabın 1,5 yılda hazırlandığını ve emeğe saygısızlık edilmemesi gerektiğini düşünüyor. O sürelerde 25 tane ürün keşfedilip sıfırdan geliştirilip piyasaya sürülebiliyor tek kişi tarafından, ben 25 kişinin 3'er sayfalık hikayelerinin bu kadar emeğe hazırlanmış olmasını başarılı bulmuyorum bu yüzden.
Daha çok eleştirilecek nokta var ama bunların hepsi yayınevi ve derleyici için, kalan kısımlar doyurucu olmasa da keyif verdi.
Daha çok eleştirilecek nokta var ama bunların hepsi yayınevi ve derleyici için, kalan kısımlar doyurucu olmasa da keyif verdi.
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Aşkımız Eski Bir Roman - Ahmet Ümit
Ahmet Ümit'in Komiser Nevzat karakterinin ana kahraman olarak yer aldığı öykülerini daha önce okumuştum. Çok tercih etmesem de polisiye kitaplarını arada okuyorum. Ancak bu kitapta Komiser Nevzat, daha gettovari bir hale bürünmüş. Nevzat-Yabancı uyruklu sevgilisi-Yabancı üvey kızı, sıkıcı yazılmış metinlerle hiç ilgi çekici olmayan yan hikayelerle birlikte 3 ayrı öykü okuyoruz bu kitapta. Nevzat'ın olaylar dışı hayatında geçen durumlarının, olaylara bir katkısı yok. Video oyunlarındaki ana hikayeye etki etmeyen yan hikayeler gibi. 3 olay da çok ilginç değildi. İlk hikaye queer öğeler, ikinci hikaye töresel, üçüncü hikaye ise uluslararası bir tür taşıyordu. Seveni yine okuyabilir ama ilk defa böyle kitaplar okuyacaksanız başlayacağınız kitap bu olmasın.
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Yaza Yolculuk - Tomris Uyar
Bir sahil kasabasında bunaltıcı bir sıcakta ayaklarınızı uzatıp soğuk arpa suyunuzu yudumlarken okuyormuş hissi veren, yazın geçen öyküler gibi gözüküp bazılarında belirsiz esintiler hissedebileceğiniz 9 öyküden oluşan bir kitap. Tomris Uyar'ın vurdumduymaz tavırlı karakterleri bana Bukowski'nin daha edepli versiyonu gibi geliyor. Kitapta geçen "kalebent" terimi öykülerin tamamında hakim bir derinlikte. Yalnızların sığındığı limanları, o limandan ayrılan gemileri ve aşka yeni açılan yelkenleri görmemiz mümkün.
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
______________________________________
DERGİ GÜNLÜĞÜ
______________________________________
______________________________________
BONUS
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
DERGİ DAĞILIMI
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
YAYINEVİ DAĞILIMI
➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder