Sosyal Mühendis Kafası: 2021 Ocak Ayı İzlenenler

30 Aralık 2020 Çarşamba

2021 Ocak Ayı İzlenenler

_________________________________

2021 OCAK AYI ÖZETİ

_________________________________

Kumbara

Maddi imkansızların konu aldığı filmlerin sayısı az değil. Bu film de hiç ummadığı bir zaman kefil olduğu bir ödeme nedeniyle maddi sıkıntıya giren bir adamın, ailesini ayakta tutmaya çalışmasını anlatıyor. Diyaloglar gayet etkili ve gerçekçi. Sinir bozucu olsa da hayatın içinden 2 karakteri alıp yerleştirmişler. Onur Gökçek mizahi yanını iyi ele almış. Film aslında derli toplu gözükürken, klişe bir konu üzerinde ilerlemesi dezavantajı olmuş. Bir de düğüm ve çözüm noktası olan annenin hastalığı ve oğlunun bu durumda yaşadığı duygusal gelgitlere daha agresif yaklaşılabilirdi. Yine de keyifle izlenebilir bir film olmuş.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Hayaletler

Özetle başlıyorum. Senenin en iyi yerli filmi. Azra Deniz Okyay, dünya standartında bir yönetmen. Mustang'den bu yana takip ettiğim Okyay, duruşunu bozmadı, hatta kadınlara yapılan sektör mobbing'ini hiçe sayarak, kurgusundan müziğine, yapımcısından yönetimine tamamı kadınlardan oluşan harika bir film çıkarmış. Lineer olmayan kurgusu ile oldukça fazla konuya değiniyor. Irkçılığa, imarlaşmaya, kadın olma problemlerinden feminist söylemlere, mahalle yaşamından, ülke standartlarına kadar her şeye bir sözü var hatta film bittikten sonraki müziklerde bile ezanın tam zamanında girmesiyle bile göndermesi var. Tek eksik olan oyunculukların kötü oluşu bile dinamik kamera ile yoluna girmiş. Her şeyi ile tamam bir film bana göre. Daha iyisini çekene kadar da en iyilerden biri. Mutlaka senaryoda daha etkili ve daha sert detaylara yer verecektir. Takipteyim.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Azizler

Berkun Oya'nın incelikli senaryolarına alışkınız, yine ilginç bir senaryo ile Taylan Biraderler bir araya gelmiş ve tuhaf bir mizah ile bir film çıkmış. İşleyen yanları var hiç işlemeyen yanları var, hepsine bir bakalım. İlk olarak genel hikaye gayet güzel yazılmış fakat kötü işlenmiş. Azizler'in hikayesi beklenen etkiden daha fazlasını hak ediyor. Haluk Bilginer'li kısım aşırı sıkıcıydı. Öner Erkan'lı altmetne daha fazla ağırlık verilmeliydi. Yeğenin bulunduğu sahneler absürd komik, ancak bir yere bağlanmıyor. Evdekilerin katkısı neydi, belli değil. İlk sahne ile son sahnenin birleşimi gayet güzel, ana fikir de bir yere bağlanıyor ama etkisi çok zayıf. Çok güzel bir fikir kötü bir sunumla aktarılmış gibi hissettim. Yine de bu haliyle izlenebilir seviyede bir film. Bu gözler 9 Kere Leyla rezaletini gördü yakın zamanda.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Nomadland

Hemen belirteyim. Aşırı ağır ilerleyen bir film bu. Bu da zaten yönetmenin seçimi. Böyle ağır gitmesi, sindirerek izlenmesi gerekiyor. Yalnızlık üzerine, çok fazla söyleyecek sözü var hikayenin. Ne için yaşadığımız, bu dünyanın güzelliği için neleri kaçırdığımızı anlatabilmek için biraz sıkıntıya girmekte sorun görmüyor. İlk yarısı depresif giderken ikinci yarısı ise depresifliğin güzel yanlarını ortaya koyuyor. Görsel açıdan çok duru bir film. Metinler de gayet güzel yazılmış. Frances McDormand için yazılmış bir film gibi duruyor, zira sadece tek başına götürebiliyor filmi. 2021 Oscar ödülü hayırlı olsun kendisinin. Rakipsiz alacaktır bana göre. Ağır ilerleyen yapısı harici etkileyici bir film çıkmış ortaya.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Jumbo

Portrait of a Lady on Fire filmindeki müthiş performansıyla tanıdığımız Nomeie Merlant'ın başrolünde olduğu Jumbo'da annesinden gereken desteği alamayan bir kadının çalışıtığı parktaki bir lunapark aletine aşık olması anlatılıyor. Bu süreç anlatılmamış. Yani kadının yaşadığı psikolojik durumun nedenleri dökülmemiş. İnandırıcılık konusunda da bizi diğer etmenlerden soyutlayarak içselleştirilmemiz beklenmiş. Etkisi azaldığını düşünüyorum bu şekilde. Ortalama bir film olarak giderken finale doğru verilen mesajlar ile birlikte bir miktar daha ortalama üstüne çıkabilmiş. İlginç bir filmdi. Merak eden olursa izleyebilir.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Funny Games

İlk dakikalarından sonuna kadar gerilimi ve sinir bozukluğunu doruklara kadar yaşatan bir film. Haneke kendisine sövdürtmeye yemin etmiş gibi rahatsız edici sahneleri daha da uzatarak izleyicinin ayarlarını bozuyor. Hatta bir kaç sahnede 4.duvarı yıkarak izleyicinin duygularını manipüle ederek yaptığı sinir bozucu esere bir de mum dikiyor. Bahsettiğim sinir harbi ilginç biçimde insanın yüklenmiş duygularını atması misali rahatlatıyor. Hatta bir çok tartışmada işkenceci karakterlere empati yapabilen kişilerin olduğunu görmekteyim. Gerilmek istiyorsanız doğru seçim.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

The Peanut Butter Falcon

Little Miss Sunshine'ın yaratıcılarından yine bu filme çok benzer bir film daha. Down sendromlu bir gencin hayallerinin peşinden gitmesine yardım eden evsiz bir adamın aşka evrilme sürecini de izliyoruz. Karakterler çok iyi yazılmış, iyi uygulanmış. Çoğu yerde kahkahalara boğulurken hemen ardından hüzünlere sürüklüyor. 2019'un en iyi filmlerinden biri olarak sayabiliriz. Feel good movie sevenler kaçırmasın.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Pieces of a Woman

Bir kadının sıkıntılı bir doğum deneyimi sonrası hayatında kendiliğinden gelen sorunlara oldukça gerçekçi biçimde yaklaşmışlar. Bir çocuğun kaybı ile ilgili gerçekten duyguların yansıması etkileyiciydi. Oyuncuların katkısı büyük. 2021 senesi oscar ödüllerine Frances McDormand damga vurur derken Vanessa Kirby sağ kulvardan açık alarak geldi. Yardımcı roller de büyük bir katkı sağlıyor. Değer yargılarımızı, kayıplarımızı ve sonrasında gelen sinir harbini, içeriden anlattığı için ben filmi çok sevdim.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Promosing Young Woman

Bu sene kadın oyuncuların karşılaşması çok keyifli geçecek. Frances McDormand ve Vanessa Kirby ile birlikte belki de sürpriz yapıp ödülü kapabilecek bir oyuncuyu barındırıyor film. Adam Brody, Bo Bunham ve Christopher Minz gibi Comedy Roast ekibinin üyelerinin kötü karakter rollerinde gösterecek kadar da kara-komedi. Dramasının bir gram bile sömürüye kaçmadan verildiği, konu itibari ile dramasının kuvvetinden faydalanmayıp kadın üzerinden bir Joker'vari bir anlatı gerçekleştirerek farklı bir film sunuyor yönetmen. Bilinçli bir seçim mi bilemiyorum ama benim hoşuma gitti bu durum.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

BONUS

Ablam

80'lerde çocuk olmayı bize kısaca tekrar hatırlatan filmde, abla-kardeş ilişkisi anlatılıyor. İncelikli detaylar ile konu aktarılıyor. Ferdi Özbeğen'in yeniden anıldığı bu sene bu kısa filmde de, sanki belkemiğini oluşturur biçimde yerleştirilmiş. Çekimlerden, seslere ve hissiyata kadar çok başarılı buldum. Uzun metrajda görmeyi istediğim bir yönetmen oldu. Normal People dizisini izleyenler, detayların etkisini anlayabilecektir. Bu filmde de bu tarz detaylar var.

➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤➤

Mamaville

Yaşlı ve genç çatışmasını nine-torun üzerinden veren film, kısa sürede bir kaç mesaj vererek başarılı bir iş yapıyor. Prodüksiyon, bir kısa film için gayet yeterli düzeyde. Ece Yüksel'in oyunculuğu zaten umut vaad ediyor. Filmde en çok kadının cinselliği konusunda genç ve yaşlı ayrımını incelikli biçimde anlattığı sahneleri beğendim. Çıktığı sene itibari ile de kaliteli ödüllerle taçlandırmış. Vaktiniz varsa araya sıkıştırabilirsiniz.